Halkların Demokratik Partisi (HDP), 31 Mart yerel seçimlerinde ittifak yaptığı Kürt partileri ile partinin Amed il binasında seçim değerlendirmesi yapmak üzere bir araya geldi. Toplantıya, HDP Eşbaşkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli ile Azadî Hareketi, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Devrimci Demokratik Kürt Derneği (DDKD), İnsan ve Özgürlük Partisi, Kürdistan Komünist Partisi, Kürt Demokratlar Platformu (PDK) Kürdistan Demokrat Partisi-Türkiye (PDK-T) temsilcileri katıldı.

Yapılan değerlendirmeler ardından seçim değerlendirmesine ilişkin basın toplantısı düzenlendi. Değerlendirmelere ilişkin hazırlanan ortak metin, PDK'den Bora Balin tarafından okundu.

Ortak deklarasyon şöyle:

“Türkiye devletinin tekçi politikalarından dolayı büyük bir kriz hali yaşıyor. Bu kriz Türkiye siyasi tarihinin önemli bir noktada. Türkiye ya demokratik normlara dönmeli ya da tarihin en derin krizine doğru gidecektir.

* 31 Mart yerel seçimleri normal şartlarda gerçekleştirilen bir seçim değildi. AKP-MHP ittifakı devletin bütün gücünü kendi kişisel çıkarları temelinde kullandı ve seçim çalışmalarını çatışma ortamında geçirdi. AKP-MHP ittifakı tekçi politikalarını bölgede belediyelerle hayata geçirmeyi amaçladı. Bu nedenle seçim kampanyalarının temelinde Kürt düşmanlığı vardı. Bununla birlikte demokratik bütün koşulları ortadan kaldırarak, baskı politikaları normalleştirildi.

* Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı iki ayrı blok olarak seçimlere katıldı. Kürt partileri bir araya gelerek üçüncü bir hat açığa çıkardı. AKP-MHP ittifakı seçimleri ölüm-kalım meselesine dönüştürdü ve bütün gücünü HDP karşıtı politikalara harcadı. Sadece bununla kalmayıp Kürdistan’ın birçok kentinden nüfus ve seçmen listeleriyle oynayarak seçmen iradesine müdahale etti. HDP karşıtı bütün politikalar devreye konuldu. AKP-MHP ittifakı bu şekilde Kürt halkını korkutarak iradesini teslim almak istedi. Ancak başarılı olamadı. Kürtleri kovmakla ve göç ettirmekle tehdit etti. Kürtlerin oyları ile ülkenin batısında da iktidarının elden gittiğini gören AKP-MHP ittifakı, saldırılarını arttırdı.

* Seçim günü de Türkiye ve Kürdistan’da seçim ihlalleri yaşandı. Demokratik ve adil bütün yollar kapatıldı. AKP-MHP ittifakı Kürt halkının varlığını, kazanımlarını ve iradesini tanımadı ve düşmanlık politikası yürüttü. İyi biliyoruz ki; Kürt düşmanlığı yürütenlerin kendilerini yok olmuşlardır. Tüm baskılara rağmen Kürtler köleliğe teslim olmadı. Bu halkımız tarafından verilen tarihi ve ulusal bir cevaptır. Halkımız göç politikalarına karşı iradesine, tarihine ve hafızasına sahip çıkmıştır.

* Devlet Botan-Behdinan sınır hattı ile Rojava sınır hattına yönelik proje geliştirdi. Kentlerin nüfusları ile oynandı. Şemdinli, Çukurca, Beytüşşebap, Uludere ve Rojava sınır hattında bulunan kentlerde sistematik bir şekilde devlet politikası geliştirildi. Daha önce yönettiğimiz Suruç, Halfeti, Viranşehir ve Urfa’nın birçok ilçesinde bulunan belediyelerde benzer şekilde yürütülen politikalarla kimi sonuçlar elde edildi. Suruç’ta elde ettiğimi başarı çok büyük bir başarıdır.

* Van’ın Çatak ilçesinde ve Diyarbakır’ın Hani ilçesinde de devletin bu politikalarından dolayı ve Kürt ittifakının kimi eksiklikleri ve ittifak ruhunu iyi anlatamamamızdan dolayı başarı elde edemedik. Bu iki ilçede önemli bir çalışma yürütmemiz ve eksiklikleri tespit etmemiz gerekiyor. Kürt ittifakının geliştirilmesi temelinde çalışmalar yürütmeliyiz. Kürtlerin bütün kesimlerini ittifaka dahil ederek, bu ittifakı güçlendirmeliyiz. Bu ruhla amaçlarımızı halkımıza anlatmamız gerekiyor. Tarihi sorumluluğumuz budur. Bu birliktelik ve ittifakımızı sadece seçimlerle sınırlı sağlamadık. Bu ittifakla birliği sağlayacağız.

* Devletin bütün baskıları ve bizim bütün eksikliklerimize rağmen Kürt kentlerinde zafer elde ettik. Devletin bütün gücüyle bize yöneldiği bir süreçte kayyum politikası boşa çıkarıldı ve başardık. Halkımız tarihi ve ulusal bir cevap verdi. Normal koşullarda gerçekleştirilecek bir seçim olması durumunda daha çok belediye elde edeceğimizi biliyoruz. Bu saatten sonra eksikliklerimizi tespit ederek, halkımızın hakikatine sığınacağız. Mücadelemizi yeni bir aşamaya taşıyacağız. AKP-MHP ittifakı baskıları arttırsa da bu Kürt halkı tarafından meşru görülmedi ve boşa çıkarıldı.

* Seçimlerde sağlanan Kürt ittifakı, seçimlerden başlayarak Kürdistan’ın tamamında ulusal birlik inşası, halkların özgür geleceğini hedefine koyacaktır. Amacımız ittifakın sürdürülmesi, ittifakın genişletilmesi, ulusal birlik çalışmalarının güçlendirilmesi, Kürdistan’da demokratik yarınların inşa edecektir. Attığımız bu adım kalıcı ve daha büyük adımlara dönüşmelidir.

* Bu ilk seçim ittifakı olduğundan dolayı şüphesiz eksiklerimiz yaşandı. Ancak bu tecrübe çok önemlidir. Amacımız bu ittifakın kalıcı hale getirilmesidir. Ulusal çıkarlar temelinde ilişkilerin geliştirilmesidir. HDP ve ulusal hattımız bu ittifaktan güç almıştır. Halkımız ulusal birlik beklentileri içerisindedir ve umutlanmıştır. Kürt halkı her türlü saldırı ve baskıya maruz kalmakta. Bu nedenle Kürtler arasında bir ayrım gözetilmemelidir. Buna karşı ulusal birlik köprüsü inşa edilmeli ve genişletilmelidir. Farklılıklarımız zenginliklerimizdir.

* Ulusal birlik çalışmaları seçimlerden daha güçlü bir şekilde yürütülmelidir. Ulusal birlik çalışmalarımız ulusumuzu, Türkiye ve Ortadoğu’yu daha da güçlendirecektir. Bu tarihi bir sorumluluktur. Bu nedenle Kürt ittifakının sorumluğu büyüktür. İttifakımızın güçlendirilmesi özgür, demokratik ve birlikte yarınlara vesile olacaktır.”

Ortak değerlendirme metninin okunması ardından siyasi parti temsilcileri açıklamalarda bulunarak, ittifaka ilişkin mesajlarını paylaştı.

KAMAÇ: BU SÜREÇTE KÜRT İTTİFAKI TARİHİ BİR ADIM ATMIŞTIR

İnsan ve Özgürlük Partisi Genel Başkanı Mehmet Kamaç da yerel seçimlerin olağanüstü şartlarda gerçekleştirildiğini belirterek, “Bu süreçte Kürt ittifakı tarihi bir adım atmıştır. Önümüzdeki süreçte de tarihi adımların atılmasına vesile olacaktır. Kayyumlarla gasp edilen halkımızın iradesi geri alınmıştır. Kürt ittifakının stratejisi sonucu Türkiye siyaseti değişmiştir. Geldiğimiz noktada Kürdistan’da zaferi elde ettik, Türkiye siyasetini de değiştirdik. Kimse Kürtleri inkar edemez” diye konuştu.

KARDAŞ: İTTİFAK BUNDAN SONRA DAHA DA BÜYÜYECEKTİR

PDK-T Genel Başkanı Mehmet Emin Kardaş, Kürt partilerinin sağladığı ittifak ile Kürt birliğinin sağlandığının altını çizerek, “Bu ittifak bundan sonra daha da büyütülecektir. Seçim ittifakından çıkarılarak, Kürt ulusal birliğinin temelini atmalıyız. İttifak dışında kalan partilerle de görüşmeler yaparak, birlik ruhunu oluşturacağız. Birlikte mücadele ile daha güçlü olacağız. Yerel seçimler gösterdi ki; Kürt halkının gücü ortaya çıktı. Bundan sonra Kürt birliğini dost ve düşmana göstermeliyiz. Bu saate kadar seçim ittifakıdır. Bundan sonra daha büyük bir ittifak sağlayacağız. Kürt ulusu için önümüzdeki süreçte önemli adımlar atacağız” şeklinde konuştu.

TEMELLİ: STRATEJİMİZ BÜYÜK BİR BAŞARIYA İMZA ATTI

HDP Eşbaşkanı Sezai Temelli ise şöyle konuştu: “31 Mart seçimlerinde ortaya koyduğumuz strateji Türkiye’de büyük bir başarıya imza atmıştır. İktidarın otoriter rejiminin böyle devam edemeyeceği ortaya çıkmıştır. Bu başarı Türkiye’nin tıkanmış demokrasi yolunu açacaktır. Burada gerçekleştirdiğimiz ittifakın önemli katkısı olmuştur. Böyle bir ittifakın gerçekleşmesi önemlidir ama bundan öte anlamı vardır. Türkiye ve Ortadoğu halkları toplumsal barışı beklemektedir. Bu beklentiye cevap vermek hepimizin sorunudur. Bundan sonra daha da güçlendirerek devam etme sorumluluğumuz vardır.”

BULDAN: KAZANIMLAR STRATEJİK BİR GÜÇ BİRLİĞİNE DÖNÜŞECEKTİR

Eşbaşkan Pervin Buldan ise ittifakta yer alan siyasi parti temsilcilerine teşekkür ederek, şöyle konuştu: “Yoğun bir kampanya süreci geçirdik. İttifak gerçekleştirdiğimiz partilerin başkanlarının büyük emekleri olduğunu ifade etmek isterim. Türkiye’nin her yerinde bizimle birlikte ittifakın ruhuna uygun bir şekilde bizimle birlikte olmalarının önemini bir kez daha gördük. Seçim sonuçları açısından ittifak gerçekleştirmek ve güç birliği sağlamak, Türkiye’nin kaderini nasıl değiştirdiğini görmek gerekiyor. İttifakın Türkiye’nin seçim sonuçlarına nasıl yansıdığını hep birlikte gördük. Bu başarıda özellikle Kürdistani partilerin önemli bir rolü var. Bu ittifaka burada yapılmış olabilir ama sinerjisi Türkiye’nin her yerine yansımıştır. İstanbul’daki başarının altında da Kürdistani partilerle sağladığımız ittifakın önemli bir yeri olduğunu belirtmek isterim. Kazanım açısından HDP’nin stratejik ittifakın büyük bir kazanım olduğunu belirtmek isterim. Bunun önümüzdeki dönemde daha fazla büyüyerek, stratejik güç birliğine dönüşeceğini ifade etmek isterim. Bizim kazanmış olduğumuz belediyeler, tarihsel bir kazanımdır.”

AŞİTİ: KÜRT HALKI BASKI VE ZULME KARŞI GELİRSE İRADESİNİ DUYURABİLİR

Azadî Hareketi Sözcüsü Ayetullah Aşiti, “Büyük başarımız Kürt tarihinde, ‘Dağ dağa kavuşur Kürtler birbirine kavuşmaz söylemini bozduk. Kürt halkı iradesiyle baskı ve zulme karşı gelirse, dünyaya iradesini duyurabilir. Kürtler özgür olursa ülkenin kaderini değiştirebilir. Kürtler bu ülkenin sahipleri olduğunu gösterdi” mesajını verdi.

BUCAK: SEÇİMLER KÜRT HALKININ SİYASİ BİR AKTÖR OLDUĞUNU GÖSTERDİ

PDK Genel Başkanı Sertaç Bucak da ittifakın önemine dikkat çekerek, “Seçimler Kürt halkının siyasi bir aktör olduğunu, demokratik değişimlerde önemli bir aktör olduğu ortaya çıktı. Kayyumun talan siyasetine karşı sesini bir kez daha yükseltti” diye konuştu.

ÇİFTYÜREK: KÜRTLER SİYASİ BİR DENKLEM OLDUĞUNU GÖSTERDİ

KKP Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, şöyle konuştu: “Kürtler sadece bölgede değil Ankara’da da İstanbul’da da siyasi denklem olduğunu gösterdi. Ne olursa olsun seçim ittifakını gerçekleştirdik. Şimdi ne olursa olsun Kürt Ulusal Birliği temelinde kalıcı bir ittifakı inşa edeceğiz.”