Hayatını kaybeden 4 gerillanın kimliği açıklandı

HPG Basın İrtibat Merkezi (HPG-BİM), Giresun ve Dersim’de Mayıs ve Haziran aylarında hayatını kaybeden dört gerillanın kimliğini açıkladı.

HPG-BİM’e göre Giresun’da iki, Dersim’de iki gerilla hayatını kaybetti. Açıklamada, “27 Mayıs 2018 günü Giresun'un Güce ilçesinde bir grup arkadaşımız ila işgalci TC güçleri arasında bir çatışma yaşanmış ve yaşanan çatışmada Şoreş ve Bexwedan arkadaşlarımız kahramanca savaşarak şehit düşmüşlerdir” denildi.

HPG-BİM, daha önce Dersim’de iki gerilla ile bağlantı kurulamadığına ilişkin yaptığı açıklamadan sonra, sözkonusu gerillaların hayatını kaybettiği bilgisine ulaştıklarını kaydetti. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“2 Haziran 2018 günü de Dersim merkeze bağlı Kırmızı Dağ alanında bir grup arkadaşımız işgalci TC’ye ait savaş uçaklarının saldırısı sonucu 4 arkadaşımızın şahadete ulaştığını kamuoyuyla paylaşmıştık. Aynı saldırı da Baran ve Firaz arkadaşlarımızla bağlantımız kesilmişti. Daha sonra yapılan araştırmada her iki arkadaşımızın da şahadete ulaştığı bilgisine ulaşılmıştır.”

Yaşamını yitiren gerillaların kimlik bilgileri şöyle açıklandı:

Kod Adı: Şoreş Cıwan
Adı Soyadı: Barış Coşkun
Doğum Yeri: Bitlis
Anne - Baba Adı: Rukiye - Mirze
Şehadet Tarihi ve Yeri: 27 Mayıs 2018 / Giresun

Şoreş – Barış Coşkun

Kod Adı: Berxwedan Metina
Adı Soyadı: Nevzat Demir
Doğum Yeri: Van
Anne - Baba Adı: Dilber - Şemsettin
Şehadet Tarihi ve Yeri: 27 Mayıs 2018 / Giresun

Berxwedan – Nevzat Demir

Kod Adı: Baran Cudi
Adı Soyadı: Yaşar Kaya
Doğum Yeri: Şırnak
Anne - Baba Adı: Sultan - Sabri
Şehadet Tarihi ve Yeri: 2 Haziran 2018 / Dersim

Baran – Yaşar Kaya

Kod Adı: Firaz Paramaz
Adı Soyadı: Mahsum Aslan
Doğum Yeri: Amed
Anne - Baba Adı: Hanife - Cemal
Şehadet Tarihi ve Yeri: 2 Haziran 2018 / Dersim

Firaz – Mahsum Aslan

HPG-BİM, gerillalara ilişkin ayrıca şu bilgileri paylaştı:

“Şoreş Cıwan arkadaşımız, Bitlis Tatvan’da dünyaya gelmiştir. Erken yaşlarda Kürt Özgürlük Hareketine sempati duyan Şoreş arkadaşımız, işgalci TC devletinin Kürt halkına yönelik gerçekleştirdiği soykırım politikalarına karşı mücadele etmek için 2005 yılından itibaren gerilla saflarına katılmıştır. Gerilla saflarına geldiği andan itibaren yetkin bir gerilla olmayı başaran Şoreş arkadaşımız, Medya Savunma Alanları, Dersim, Karadeniz ve Şaholar’da gerillacılık yaparak halkımızın özgürlüğü için mücadele etmiştir. Şaholardan Karadeniz’e uzanan gerillacılık pratiğinde dört parça Kürdistan’da işgalcilere karşı en aktif savaş pratiği içerisinde olan Şoreş arkadaşımız, aldığı sorumluluklar temelinde yetkin bir gerilla komutanı olmuştur. Gerillacılığın en zorlu alanlarında geçen pratik içerisinde dur durak bilmeden, her zaman düşmana etkili darbelerin vurulduğu bir pratiğe sahip olmuştur. Özellikle Karadeniz’de Celal Başkale arkadaşımızın geliştirdiği gerillacılık tarzının en yetkin yürütücülerinden biri olarak düşmanın korkulu rüyası olan gerillacılığın gelişmesinde büyük emeği olan arkadaşlarımızdan biri olmuştur. Bugün Karadeniz alanındaki gerilla pratiğinin gelişmesi ve halen işgalcilere büyük korku salan gerillanın savaşının günümüze taşınması sürecinde gerçekleşen birçok eylemde düşmana ağır darbeler vurmuştur.

Berxwedan Metina, Baran Cudi ve Firaz Paramaz arkadaşlarımız da Kürdistan’ın farklı şehirlerinde dünyaya gelmiş ve aynı dönemde gerilla saflarına katılmışlardır. Karadeniz ve Dersim alanlarında öğrendikleri gerillacılık pratiği ile kısa sürede savaşın en sıcak anlarında, düşmana karşı amansız bir direnişin sahipleri olmuşlardır. AKP-MHP faşist iktidarının Kürt halkına dayattığı teslimiyet politikalarına karşı direnişin gelişmesini sağlayan arkadaşlarımızdan olarak, halkımızın özgürlüğü için geleceği büyük bir direniş geleneğini bırakan arkadaşlarımızdan olmuşlardır.

Her dört arkadaşımızın şahadetinden dolayı başta değerli şehit ailelerimiz olmak üzere, tüm yurtsever halkımızın başı sağ olsun diyor ve şehitlerimizin yarattığı direniş geleneği temelinde halkımızı özgürleştirene kadar mücadelemizi amansız bir şekilde devam ettireceğimizin sözünü bir kere daha yineliyoruz.”