Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu Yürütme Konseyi Üyesi Gewriye, Erdoğan’ın diktatörlük ve zulme dayalı siyasetini Türkiye’den Kuzey Suriye’ye taşırmak istediğini söyledi. Erdoğan siyasetinin iflas ettiğine dikkati çeken Gewriye, "Sistemimizi ve askeri güçlerimizi daha fazla örgütleyerek direnişimizi büyütmeliyiz" dedi.

Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu Yürütme Konseyi Üyesi ve Süryani Kültürü Topluluğu sorumlusu Elizabet Gewriye, Şengal ve Rojava’nın Karaçox alanı üzerine geliştirilen hava saldırısıyla yeni bir aşamaya giren Türk devletinin Kuzey Suriye politikası ve saldırılarını ajansımıza değerlendirdi.

‘HALKLARIN KARDEŞLİĞİNE SALDIRIYOR’

Türk devletinin hava saldırısı gerçekleştirdiği Karaçox  ve Şengal’in Kuzey Suriye halkları açısından çok önemli olduğunu dile getiren Gewriye, “Bu saldırı gösterdi ki, Erdoğan siyasi olarak çok çok daralmış ki böyle bir saldırı gerçekleştiriyor. Halklarımız Rojava’da güvenlik ve demokrasi içerisinde yaşıyor. Bizim Kuzey Suriye’nin bir parçası olan Rojava’da demokratik bir sistem kurmamız ve demokratik bir biçimde yaşamamız Erdoğan’ı rahatsız ediyor. Bu saldırının bir nedeni budur. Rojava’da halkların kardeşliği gerçekten de gelişkin. Ama bu Erdoğan’ın işine gelmiyor. Saldırarak bunu bozmak ve kendi egemenliğini yürütmek istiyor" dedi.

‘KÜRTLERİ, SÜRYANİLERİ YENİDEN KATLETMEK İSTİYOR’

Gewriye, Erdoğan’ın Türkiye içerisinde diktatörlüğe ve zulme dayanan siyasetini Kuzey Suriye ve onun bir parçası olan Rojava’ya da taşımayı hedeflediğini dile getirerek, şunları kaydetti:

“Sadece kendisi gibi olanı ve kendini kabul ediyor. Diktatörlük yapıyor. Erdoğan’ın amacı kirli Osmanlı İmparatorluğu sistemini yeniden kurmaktır. Osmanlı’daki gibi insanların ve hakların haklarına el koyma, kafa kesme sistemini yeniden güncellemek istiyor. Osmanlı’nın da hedefine Kürtler, Suryaniler ve Ermeniler girmişti. Onlar üzerine katliam geliştirmişti. Erdoğan da Kürtleri, Süryanileri, Ermenileri katletmek istiyor. Aynı filmi güncellemek istiyor.

‘DEMOKRATİK FEDERASYON İRADEMİZİ KIRMAK İSTİYOR’

Türk devleti Kuzey Suriye’ye daha önce de birçok kere saldırdı. Sadece savaş uçaklarıyla değil, DAİŞ aracılığıyla da saldırıyor. İlk önce El-Nusra ile saldırdı. Bütün Kuzey Suriye halklarının iradesinin ve kendisinin yer aldığı Demokratik Özerklik ve Demokratik Federal sistemimizi tasfiye etmek için birçok farklı güç örgütledi.  Federal sistem kurulmadan önce de birçok saldırı geliştirdi. Fakat tüm halkların, dinlerin iradeleriyle oluşturulan ve halklarımızı barış içinde yaşatmayı başaran Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu kurulduktan sonra tasfiye çabalarını daha da yoğunlaştırdı. Cerablus ve Kuzey Suriye’yinin batısını işgal etti, tabii Rojava’ya da daha yoğun bir saldırı geliştiriyor.”

‘SİYASETLERİNİN SONUNA GELİYORLAR’

Gewriye, saldırının bir nedeninin de Tabka ve Rakka operasyonuyla sona yaklaşan DAİŞ’e ve kendi siyasetine nefes aldırmak olduğunu kaydederek, “Gördü ki Tabka ve Rakka’nın özgürleştirilmesi yakın, güçlerimiz DAİŞ’in sonunu getirecek. E tabii bu Erdoğan siyasetinin de sonu alacak. Şimdi nefes aldırmaya uğraşıyor” diye konuştu.

Erdoğan ve Türk devletinin bu kadar yoğun saldırmalarının nedeninin siyasetlerinin iflas etmesiyle bağlantılı olduğunu ifade eden Elizabet Gewriye, değerlendirmesini şöyle bitirdi:

"Saldırılar yoğunlaşabilir, ama biz halklar olarak şunu görmeliyiz ki, örgütlü bir biçimde kazanacağız. Bu doğrultuda sistemimizi ve askeri güçlerimizi daha fazla örgütleyerek direnişimizi büyütmeliyiz. Tüm halkları ortak ve demokratik yaşamını daha fazla geliştirmeye ve her türlü saldıraya karşı durmaya davet ediyorum.”