Gerilladan MİT’e dönük özel operasyon

Türk istihbarat servisi, MİT’in uzun yıllardan beri Güney Kürdistan’da faaliyet yürüttüğü bilinmekte...

Bu faaliyetlerini daha rahat yürütebilmek için Hewlêr’de timleri var. Süleymaniye’de var, Zaxo’da var, Dohuk’ta var, Amediye’de var, Batufa da var. Bamernê de var. Ve adını sayamadığımız birçok yerleşim biriminde MİT’in faaliyet içerisinde olduğu biliniyor.

MİT bu yerleşim birimlerinde kimilerine göre 1997’den beri görev yapıyor, kimilerine göre 1994’ten bu yana faaliyet içerisinde. Yani tam 24 yıldır Güney Kürdistan’da konumlanmış suikast ve özel operasyonlar için faaliyet yürütmekteler.

PKK yöneticilerine yönelik sürekli bir hazırlık ve bu yönlü bir çalışma içerisinde olduklarını çoğu kez resmi ağızlardan ve basın yolu ile takip ettik.

Kürt gerillasının Güney Kürdistan’da MİT yöneticilerine yönelik yapmış olduğu operasyon, bazı çevrelerce sıradan basit bir operasyon biçiminde yansıtılmak istenmektedir. Güney Kürdistan’da uzun yıllardan beri faaliyet yürüten ve bu kadar iyi bölgeyi bilen bir güce operasyon yapmak kolay olmasa gerek?

Fakat şunu iyi bilmek gerekiyor ki, yapılan bu operasyon öyle sıradan bir alı koyma, kaçırma veya esir alma gibi görünmüyor. Organizeli ve planlı olmadığı müddetçe bu tip operasyonların antisine dönüşeceğini de bilen biliyor. Bu yüzden PKK’nin böylesi bir operasyonu yapması için uzun süre takibe almış olması ve ciddi hazırlıklar yapmış olması gerekiyor. An be an izlenmeyen bir ajanı, operasyon biçimlerinin en zoru olan sağ ele geçirmeye kalkışmak basitlik olur. Bu yüzden MİT elemanlarının ava giderken avlanma hikayesi kanımca PKK’nin 24 saat uyanık, faal ve tedbirli olduğunu işaret ediyor.

Milli İstihbarat Teşkilatının hem ülke dışında hem PKK’nin on yıllardır bulunduğu bir mekanda hem de sıradan bir savaşçısı değil, direkt liderlerini hedef alacak bir operasyona kalkışması öyle kolay değildir. Hele hele bunun için göndereceği elemanlar sıradan saha ajanları da değildir. Demek ki artık sonuç aşamasına gelmişler ki yöneticilerini sahaya göndermişler. Belki de son kontrolleri yapacaklardı, ya da bizzat operasyonu yöneteceklerdi.

Bu tür yönelimleri tahmin edecek kadar tecrübe yaşamış bir harekettir PKK. En somutu Abdullah Öcalan’ın esir alınması operasyonu. Öcalan’dan sonra hareketi yöneten kadrolara odaklanan kesimlerin her zaman bu tür operasyonların hazırlığına fazlasıyla kafa yorduğunu tahmin edebiliriz. Ortadoğu’yu analiz ederken örgütleri lider eksenli ele alan egemen ülkelerin PKK şahsında yanıldıklarını çok gördük. Diğer örgütlerin aksine PKK’nin sistemleştiğini Öcalan’dan sonraki yirmi yıla yakın zamanda epey gördük. Bunu da somut olarak operasyona, karşı operasyonla cevap verebilecek kadar hazırlıklı ve tecrübeli olmasında gördük.

Tamamıyla organizeli ve planlı bir hazırlık sonucunda geliştiği anlaşılan bu operasyonda Kürt gerillası, MİT elamanlarını tabiri caizse suçüstü yakalamış oldu. Tam iştahların kabardığı, Kürt halkının umutlarını karartmayı umdukları bir anda şoke eden bir operasyon yemelerini sıradan bir durum olarak ele almak ve değerlendirmek doğru olmaz.

Çünkü bu AKP’nin bahar aylarından beri dillendirdiği sürprizlerimiz olacak söylemleri, özel bir operasyon olacağı sinyalini veriyordu. Fakat yapmak istediği operasyona karşı Kürt gerillasının karşı bir operasyonu gelişti ve yapılan özel operasyonla MİT elemanları tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Hatırlanacağı gibi birçok kez PKK yöneticilerinin MİT’in Güney Kürdistan faaliyetlerine ilişkin açıklamaları ve demeçleri olmuştu. Dolayısıyla böyle bir operasyonun olacağı dünden belliydi. Fakat bu operasyonu özel kılan husus, yukarıda da belirttiğim gibi, PKK’nin karşı operasyon yapması durumudur.

Bu operasyondan sonra Türk Dışişler Bakanlığı Güney Kürdistan ve özellikle YNK yetkilileriyle temasa girmiş, bizzat gelip kendileriyle görüşüp ara bulucu olmalarını istemiştir. Bu hızlı girişimin hemen olayın akabinde gelişmesi, durumun ciddiyetini bize bir kez daha kavratmaktadır. Aynı devletin esir askerler için de böylesi hızlı davranması ve hassasiyetle yaklaşması beklenirdi ki maalesef asker ailelerini meraktan öldüren bir siyaset izlediler.

YNK’nin Ankara Temsilciliği kapatıldı, YNK temsilcisi Bêhrûz Gelalî sınır dışı edildi. Çünkü Kürt gerillasının düzenlemiş olduğu operasyon, uluslararası nitelik taşıyor. Bazı çevrelerin iddia ettiği gibi birileri Kürt gerillasına yol göstermiştir ya da bazı yerlerden destek almıştır gibi haber ve yorumların tamamıyla asılsız olduğu ve hiç bir gerçeğe dayanmadığını, bölgeyi ve bölgedeki hareketleri biraz tanıyan herkes bilir.

Bu operasyonla şu gerçeği de iyi anladık ki, Kürt gerillası Kürdistan’ın dört parçasında bir hareketlilik içerisinde ve belli bir hakimiyet oluşturmuş durumda. Sadece Kuzey Kürdistan parçasında değil istediği zaman her yerde özel operasyonlar düzenleyebilmekteler.

Elbette bu operasyonun getirisi ve götürüsü olacaktır. Çünkü AKP hükümeti, Güney Kürdistan yönetimi bazında bazı girişimlerde bulunmaktadır. Fakat bu girişimler ne kadar sonuç verir, bilemeyiz. Fakat bu özel operasyon ile AKP’nin başta paris katliamı olmak üzere Kürtlere karşı bir çok kirli oyununu da deşifre etti. MİT elamanlarının konuşması bazı bilgileri PKK’ye vermesi AKP’nin tüm plan ve projelerini alt üst ettiği gibi, bundan sonra AKP’yi daha zor bir süreç bekliyor…