Özgür Kürdistan dağlarında gerilla ve edebiyatçı Medya Doz ile PKK’yi konuştuk.

PKK’NİN HER GÜNÜ BİR DEVRİM

PKK’nin 40. yıl dönümünü bütün insanlığa kutlayan Doz, PKK’nin sadece Kürdistan ile sınırlı tutmanın yanlış olacağını PKK’nin bir insanlık hareketi olduğunu ifade etti.

“PKK’nin 40. yıldönümünü bütün insanlığa kutlu olsun” diyen Doz, PKK’nin mücadelesi, ahlakı, duruşu ve yaşamı ile örnek teşkil ettiğini söyledi. Doz, PKK’nin insanlık değerlerine yeni mevziler kazandırdığını bu temelde de insanlığın vicdanı haline geldiğini belirtti.

PKK’nin her şairin yüreğine bir şiir olduğunu vurgulayan Doz, “Her dengbejin sesine türkü olabildi. Kısacası ben PKK’siz bir dünya düşünemiyorum. Belki 40 yılık bir mücadele ömrü var ama aslında PKK bir insanlık destanı olduğu için insanların istemlerine arzularına bir ifade ola bilmiştir. Bunu 40 yıla sığdırabilen az devrim var. Bu yüzden PKK’nin her günü bir devrim olarak geçti.

Her bir gününe destanlar sığdıra bildi. Bu devrim kendisini her gün güncelleştire bildi, her gün yeni ozanlar, yeni şairler, yeni kahramanlar yaratabildiği bu 40 yıl içerisinde gördük. Her biri birer kahraman oldu, bu kahramanlığı sadece Kürt halkı için yapmadılar, yaşamadılar ve şahadete ulaşmadılar. Bütün insanlık için yaşadılar ve gerektiğinde ölmeyi de bildiler. Bu hareketin öyle bir özelliği var yani en güzeli bana değil, en güzeli en iyisi bana değil, insanlığa olsun. PKK’nin temel felsefesi bu.”

PKK’YE ÖMÜR BİÇENLER KAYBETTİ

AKP iktidarı tarafından PKK’ye 2017 baharına kadar ömür biçildiğini hatırlatan Doz, gerillanın direnişi ile Türk devletinin imha saldırılarını boşa çıkarttığını vurguladı. Doz, PKK’nin bir insanlık hareketi olduğunu yenilmezliğini de buradan geldiğini belirtti.

PKK’Lİ OLMAK BİR AYRICALIK VE ONUR

PKK’li olmanın bir ayrıcalık ve onur olduğunu dile getiren Doz, kadınların PKK’nin ortaya çıkışı ve yürüttüğü mücadele sonucunda öze dönüş yaşadığını bunun da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ortaya koyduğu kadın kurtuluş ideolojisi ve özgür yaşam felsefesinden kaynaklandığını söyledi.

“PKK’nin gerçekliği olmasaydı kadınlar çığlıklarını kendi içlerinde boğarlardı” diyen Doz, PKK’nin varlığı ile bizim kadınların anlam bulduğuna değinerek şunları ifade etti: “Bir PKK’li olmanın ötesinde PKK’li bir kadın olmanın onurunu yaşamak, PKK’nin destansı gerçekliğini kendi kişiliğimiz ile buluşturmak görev ve sorumluluktur.

PKK kimliği ile bütünleşen her kadın yürüyen canlı bir tarih, PKK’de mücadele yürüten her bir kadının yürüyen canlı bir destan olduğunu his ediyorum. Bu hissi yoldaşlarımın bakışlarında, kadın arkadaşların mücadelelerinde his ediyorum. Acını olduğu her yere koşup orada olmak istenen arzuda istemde bunu göre biliyorum. Bu gerçekliğimizi yansıtma şansını bize veren aslında PKK’dir. Bu şansı bize verdiği içinde PKK’ye minnettarım.”

PKK’deki yoldaşlık bağlarının çok güçlü olduğunu ve PKK içerisinde nice güzel insanlar ile tanıştığını belirten Doz, gururlanmamak için hiçbir sebebin olmadığını ifade etti. Doz, insanlık değerlerini yeni mevziler kazandırma mücadelesinde yıllardır en güzel yol arkadaşları ile yürüdüğünü bunun kendisi için müthiş bir duygu ve maneviyat olduğunu vurguladı.

GERİLLA DİZ ÇÖKMEDİ

Gerillanın Türk devletinin yoğun teknik kullanarak geliştirdiği saldırılara rağmen diz çökmediğini, yüksek fedakârlık göstererek büyük bir direniş ortaya koyduğunu vurgulayan Doz şunları belirtti: “Gerillanın 40. yılda göstermiş olduğu eylemsel performansı bu gerçekliğin bir yansıması olarak görüyorum. Şemzinan’da canı pahasına mücadele eden kendi benliğini insanlığa armağan etmesini bilen fedakâr yoldaşlarımın kimin ürünü olduğunu, o arkadaşlarımın kimin ile yoldaşlık yaptıklarının bilincinde olduğum için o yoldaşlarım ile gurur duyuyorum. Şemzinan’da düşmanın çeperlerini tek tek düşüren savaşçılar Delal Amed’in savaşçılarıydı, Aze Malazgirtin savaşçılarıydı.”

PKK’Lİ KADINLAR İNSANLIĞIN VİCDANINA HİTAP EDİYOR

“Gülnaz, Aze, Delal arkadaşların eğittiği kadınlar ve savaşçılar var oldukça bu mücadele yenilmeyecektir” diyen Doz şöyle konuştu: “PKK’li kadınlar yol üzerinde bir savaşçı ile karşılaştıklarında yada sıcak bir çay içtiklerin de kısa bir buluşma anı değildir. Karşıdaki yoldaşların ruhuna geçiş yapıyorlar. PKK’li kadınların öyle bir özellikleri var. Ellerine dokunduklarında ruhlarına güzellik taşıyabiliyorlar. Bu yüzden Gülnaz, Aze, Delal arkadaşları bir kayıp olarak görmüyorum. Sadece acıya boğmuyorum arkadaşlarımın şahadetlerini. Çünkü onlar bize o kadar çok şey verdiler ki onlar yanımızda olmasalar bile varlar. Onların eğitmiş olduğu binlerce savaşçı var. Onların ruhuna dokunduğu binlerce kadın var. O kadınlar var oldukça mücadele devam edecektir.

Kürdistan bir sel gibi coşacaktır. Ben buna inanıyorum bütün dünya bir gün gerillalar karşısında o onuru yaşayacaktır. Çünkü sadece haklı olduğumuz için değil. Ahlaklı olduğumuz için, özgürlüğü sevdiğimiz için, doğruya taptığımız için yanlışı doğruya çevirmek istediğimiz için. Bütün insanlık da aslında bunu istiyor.”