Farisoğulları: Zulmü durdurmanın zamanı geldi; kenetlenelim!

HDP Milletvekili Musa Farisoğulları, dünkü polis saldırısına dikkat çekerek, "Bizi katletmeye geldiler" dedi. Farisoğulları, halka, "Zulmü durdurmanın zamanı geldi; kenetlenelim" diye seslendi.

HDP milletvekilleri ve yöneticileri, HDP Amed İl Binası'na yapılan polis saldırısına ilişkin il binası önünde açıklama yaptı. Heyet adına konuşan HDP Amed Milletvekili Musa Farisoğulları, baskının içeridekileri katletmek amacıyla gerçekleştirildiğini belirtti.

Farisoğulları'nın konuşması şöyle:

"Dünden bugüne çok vahşi bir saldırıyla karşı karşıya kaldık. Partimizin camlarını, kapılarını kırarak içeri girdiler. Dolayısıyla bunun da nedeni güya içeride suçlular varmış, cumhuriyet savcılarının böyle bir kararı varmış. Oysa ki bu suçlu ilan ettikleri arkadaşlarımızın 5-6 gün önce yine burada açlık grevinde oldukları sürede yine buraya gelip gözaltına aldılar. Bu arkadaşlarımız eylemlerini gözaltında da devam ettirdiler. İçinde bir vekil arkadaşımızın olduğu, 3 Mart’ta başlatılan açlık grevi. Bunun da temel nedeni, bugün 122’nci gününde olan DTK Eşbaşkanı Sayın Leyla Güven öncülüğünde bir açlık grevi direnişi var. Bunun da tek bir amacı var, daha önce mahkemede de açıklanmıştı: Sayın Öcalan üzerindeki bu hukuksuzluğun, bu tecridin kaldırılmasına yönelik almış olduğu bir karar. Yine Hewlêr’de başlatılan açlık grevin 100’üncü gününü aştı. Yine Galler’de, Strasbourg’da açlık grevleri devam ediyor. Cezaevlerindeki açlık grevleri de 80’inci günü buldu. 

1 Mart itibarıyla tüm cezaevlerinde bir açlık grevi başlatıldı. Binler, on binler açlık grevinde.  Burada da bir destek vermek ve bu halkın meşru taleplerini desteklemek adına bir vekilimizin de içinde olduğu 6 kişi açlık grevine girdi. 

'KATLETMEYE GELDİLER'

Demin ifade ettim bunların gözaltına alınmaları ve bırakılmaları açlık grevini bitirmeye yönelikti. Hatta savcı 'sizi bırakırsam bu eyleme devam edecek misiniz' diye soruyor. Arkadaşlarımız, 'evet, devam edeceğiz' diyor. Dün de bu arkadaşlar geri geldiler ve açlık grevine devam ettiler. İki vekilimizin daha içinde olduğu 4 kişilik bir grup da eklendi bu 6 kişilik gruba ve toplamda 10 arkadaşımız açlık grevine devam etti. Ama dün akşam 9 (saat 21:00) sıralarında binlerce güçle partimiz kuşatıldı, bütün ikazlarımıza rağmen, yasal siyasal bir kurum olan partimizi her gün elinizi kolunuzu sallayarak gelip basamazsınız. Bu hukuksuzluktur, bu kabul edilemez. Adeta bizi burada linç ettiler. Açık söylüyorum, açık ifade ediyorum; bizi katletmek için gelmişlerdi. Bunu bütün dünya kamuoyu bilmelidir. Bu kadar kin ve nefretle bir kitlesel katliam ile karşı karşıya olduğumuzu ifade etmek istiyorum. 

'MOĞOL İSTİLACILARI GİBİ!'

Artık kolluk kuvvetlerinin keyfi muamelesi gibi bir değerlendirmeyi kabul etmiyoruz. Bizi, bu halkın iradesiyle seçilen vekilleri, linç ettiler dün akşam. Burada parti yöneticilerimiz bütün herkes adeta bir katliam ile karşı karşıya kaldı. İçeri adeta bir Moğol istilası gibi açlık grevinde oturan eylemcileri bu kararlılığı gösteren arkadaşları yaka paça alıp götürdüler. 

'BÖYLE BİR DEVLET OLMAZ'

Şimdi böyle hukuksuzluk, böyle adaletsizlik olur mu? Birileri de çıkıp bizi ülkemizden kovmaya çalışıyor. Sanki biz yeni gelmişiz, buranın sahibi değilmişiz gibi. Bir başkası da diyor ben talimat vermişim öldürmek de dahil. Şimdi böyle devlet, böyle mekanizma olmaz. Kürt halkının kırımı kime ne fayda sağlar? Türk halkına hiçbir fayda sağlamıyor. Türk halkı bu yaklaşım içinde değil, buna inanmıyoruz. Bizi böyle bir katliama tabi tutma yaklaşımları var. Bütün basın bunu bilmelidir. Dün gece uzun namlulu silahlarla partini içine girdiler kar maskeliler, robokoplar. 

HALKA ÇAĞRI: KENETLENELİM

Bu yaklaşım ve tutumu kınıyoruz ve bu gözaltında olan arkadaşlarımız serbest bırakılmadığı sürece mücadelemiz ve direnişimiz devam edecek. Kürtlere karşı derin düşmanlığın ifadesidir.

Halkımıza çağrımız; eğer halkımız bu kırım politikalarını, bu baskı politikalarını, bu katliamcı politikaları kabul etmek istemiyorsa rol ve görevini yerine getirmelidir. Kendi arkadaşlarının, kendi öncülerinin yanında kenetlenmelidir. Herkes nerede olursa olsun demokratik tepkisini göstermelidir. Böyle bir yaklaşım asla kabul edilemez. Halkımıza çağrımız; vekillerini, iradelerini yalnız bırakmasınlar. Dayanışma içerisinde olsunlar, birliklerini geliştirsinler. Bu zulme dur demenin zamanı geldi. Birlikte dur diyeceğiz. Başka çaremiz yok."