Ertan: AKP-MHP bloku gidecek

Bir süredir Batman ve Siirt’te partisinin seçim çalışmasını yürüten HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan, “Türkiye halklarının Demirtaş sürprizine hazırlıklı olması gerekir” dedi.

24 Haziran seçimlerine haftalar kala Halkların Demokratik Partisi (HDP), kitle çalışmalarına hız verdi. HDP, Kürdistan ve Türkiye’de güçlü bir çalışma ile 24 Haziran’ı karşılamaya hazırlanırken, mevcut milletvekilleri ve parti yöneticilerini de buna göre konumlandırmış durumda. Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan da Siirt ve Batman’da çalışmalara dahil oluyor. Ertan, yürüttükleri çalışmalar kapsamında halkın HDP’ye ve cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’a olan ilgisini de anlattı.

‘MEVCUT YÖNETİM, YÖNETEMEZ HALDE’

MHP-AKP gerici blokunun baskın seçimi kararının ardından partilerinin seçimlere hazır olduğunu belirten Ertan, yapılacak olan seçimleri ‘panik seçim’ olarak niteledi. Bu panik seçime en hazırlıklı parti ve kitlenin kendileri olduklarını söyleyen Ertan, şunları kaydetti: “Ülkenin aydınlık geleceğine inanan herkes, mevcut yönetimin artık yönetemez halde olduğunu görüyor ve biliyor. Ekonomik gidişat, sosyal alan, insan hakları, hukuk, yargı, yasama ve yürütmenin tamamı kurumsal olarak bir çöküş yaşıyor. Bunu görmemek mümkün değil zaten. Hayatımızı çevreleyen tüm alanlarda gerçek bir kriz hali var. Hal böyle iken seçmenlerin büyük bir kararlığı var. Alanlara çıktığımız andan itibaren bu kararlığını görüyoruz.”

DEMİRTAŞ SÜRPRİZİNE HAZIRLIKLI OLUNMALI

Hükümetin iktidara gelirken verdiği sözlerin tamamından uzaklaştığını ve yönetme kabiliyetinin kalmadığını vurgulayan Ertan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Özellikle HDP seçmeni hükümetin yönetemez halini gördüğü için artık onların gitme zamanının geldiğine inanıyor. Bizde halkımız da bu kararlılığı görüyoruz. Doğrudur, OHAL koşularında seçime gidiyoruz, bizlere belki miting bile yaptırmayacaklar. Yüzde 10 barajını bizim için engel teşkil etsin diye koruyorlar ama HDP tüm bu baskılara rağmen barajı aşacaktır. Hatta Türkiye halklarının Demirtaş sürprizine hazırlıklı olması gerekir diye düşünüyorum. Çünkü HDP ve Demirtaş, cumhurbaşkanlığı manifestosunu sunarken bu topluma soyut bir gelecek değil, somut adımlarla nasıl birlikte yönetebilirizin formülünü sunuyorlar. Bu karşılık da görüyor. Tıpkı 7 Haziran gibi.”

‘DEĞİŞİM MÜMKÜN’

7 Haziran 2015 genel seçimleri ile 24 Haziran’da yapılacak olan seçimlerin karşılaştırmasını yapan Ertan, konuşmasına şunları ekledi: “7 Haziran’da Türkiye halkları açısından yeşermiş olan umut, bugün en gerçekçi öneri olarak sahipleniyor. Alandaki çalışmalarımızda da biz bunu gözlemliyoruz. Türkiye’de demokratik siyasetin işleyebileceğine dair son bir umut var ve buna sarılan önemli bir kesim var. Bu bizim için çok değerli bir şey. Bir yandan MHP-AKP ittifakı demokratik siyasete olan güveni tamamen zayıflatmaya çalışırken, bir yandan da bahsettiğim umudun yükseldiğini görmek sevindirici bir durum. Çünkü bu topraklarda demokratik siyaset ile değişim mümkün.”

KİRLİ PLANLAR

AKP iktidarının Kürtler üzerindeki baskı ve saldırılarına da değinen Ertan, “Tayyip Erdoğan Kürtlerin seçtiği belediye başkanlarını ve milletvekillerini hapse attı. Kürt seçmenin irade olarak gösterdiği her kim varsa hiçbir şekilde saygı duymadı ve görevinden alıkoydu. Ama tüm bunlara rağmen başaramadı. Bugün hâlâ ayaktaysak inancımız ve irademiz sayesinde ayaktayız. Bu yüzden de yeni yöntemler geliştirmeye başladılar. Erdoğan’ın, geçen gün 7 Haziran benzeri bir sonucun oluşması durumunda A, B, C planlarının devrede olduğunu dile getirdiği bir açıklaması oldu. Bu tamamen HDP seçmeninin sandığa gitmesini önleyecek tarzda bir fikir aşılama gayretidir. İktidar olmadığı taktirde birçok kirli planı devreye koyacağının işaretini veriyor. Bizler demokratik kamuoyuna sandıklarımıza ve oylarımıza sahip çıktığımız sürece değişimin mümkün olduğunu söylemek istiyoruz” dedi.

KÜRTLERİN MHP-AKP BLOKUNA TEPKİSİ

Bir süredir Batman ve Siirt bölgelerinde seçim çalışmaları yürütürken büyük bir heyecan ve coşkunun hakim olduğunu belirten Ertan, halkın seçimlere olan ilgisini ve MHP-AKP ittifakına karşı beslediği tepkiyi şu sözlerle anlattı: “Halkta çok büyük bir kararlılık var. ‘O gün gideceğiz ve oyumuzu kullanacağız’ diyorlar. Oylarını nereye kullanacaklarını da çok iyi biliyorlar. Ülkenin geleceğine mühürlerini basacaklar. Bu aydınlık bir gelecek için olacak. Kürt sorununun mutlak çözümü ile alakalı olacak. İşte bu irade hem çalışmalara yansıyor hem de seçim atmosferinin olumlu bir değişime dair gidişatını bizlere gösteriyor. Tüm bunların yanı sıra halk artık MHP-AKP blokunu korkulması ve uzak durulması gereken bir blok olarak görüyorlar. MHP’nin ne olduğu belli, Kürdistan’da esamisi yok. AKP’nin MHP’yi yanına alarak Kürdistan’a sokmaya başlaması, ona oy veren Kürtler nezdinde bile kabul edilemez olarak değerlendiriliyor. Bunu açık açık söyleyenler var. MHP’nin içinde olduğu bu blokun asla bir karşılığı yok. Bir yandan Kürt düşmanlığı yapacaksınız, bir yandan da gelip oy isteyeceksiniz.”

‘MHP-AKP BLOKU GİDECEK’

Kürt seçmenin bu seçimlerde AKP’ye asla oy vermeyeceğinin altını çizen Ertan, “Eskiden AKP’ye oy veren Kürtler, onların Kürt sorunu hakkında verdikleri vaatlere inanarak oy vermişlerdi. Ama bu seçimlerle beraber söz konusu bu blok artık buralardan gidecek. Bunun hissiyatını ve karalılığını bizler alandaki çalışmalarımızda görüyoruz. Çünkü bu seçim bir yandan referandum, geleceğin oylanması. Diğer seçimlerin hiçbirine benzemiyor” dedi.

SANDIKLARA SAHİP ÇIKMA ÇAĞRISI

Bu seçimlerde hilelerin çokça döneceğini de öngördüklerini açıklayan HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan, konuşmasını şu çağrıyla tamamladı: “Sandık çevresinde silahları insanları görmek, sandıklardan mühürsüz oyların çıkması, sandıkların taşınması veya birleştirilmesi ve sandık başlarında valilerin atayacakları memurların bulunması mümkün. Yani seçimin tarafsızlığını ve şeffaflığını bozacak bir sürü ihlalin olması mümkün. Çünkü bütün bunları yasalaştırdılar. Ama her şeye rağmen o sandığa ne attığımızı ve ona sahip çıkıyor ve ona ne attıysak öyle çıkmasını istiyorsak o sandıklara hayati derece de önem vererek oyumuzu takip etmeliyiz. Sandıktan çıkan her oyu kaydedip, ıslak imzalı evrakı alıncaya kadar o sandıkları terk etmemeliyiz. Bu seçim hepimizin geleceği için farklı bir seçim. Teknik olarak oylarımızı takip edip, peşine düşmemiz gerekiyor. Bu çağrıyı sizler aracılığıyla yapmak istiyorum.”