Encü'ye saldırı Amed'de protesto edildi

HDP Amed İl Örgütü, İstanbul İl Eşbaşkanı Ferhat Encü'ye yönelik polis saldırısını protesto etti.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Amed İl Örgütü, İstanbul İl Eşbaşkanı Ferhat Encü'ye polisin uyguladığı şiddete ilişkin Dağkapı Meydanı’nda açıklama yaptı. Kürtçe ve Türkçe yazılı “İrademize sahip çıkıyoruz hesap soruyoruz” pankartının açıldığı eyleme HDP Amed Milletvekili Dersim Dağ, İmam Taşçıer, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Kürdistan Komünist Partisi (KKP) ve çok sayıda il ve ilçe yöneticisi katıldı.  

'BU ZİHNİYET KÜRT DÜŞMANIDIR'

HDP Amed İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan, Encü’ye yapılan saldırıya tepki göstererek, atılan tokat ve dile getirilen hakaretlerin Kürt halkına, HDP'ye ve demokratik siyasete yapılan bir saldırı olduğunu dile getirdi.  Ceylan, şöyle devam etti: “Bu zihniyetin sahibi yedi yıldır Kürt halkına saldıran zihniyettir. Bu zihniyet HDP ve Kürt halkına düşmanlık yapan bir zihniyet. Demokratik siyasete düşmanlık yapan bir zihniyettir. Bu saldırıları 7 yıldır sonuç almadı ve gerçekleştirdikleri saldırıları onların sonunu getirdi. ‘HDP'yi, demokratik siyaseti, demokratik sivil toplum örgütlerini yok edeceğiz’ dediler. Fakat bugün yok olmaya yakın olan tek siyaset ve zihniyet AKP-MHP iktidarıdır. Ne yaparlarsa yapsınlar güçleri demokratik siyaseti yok etmeye yetmeyecek. Kürt halkını ve demokratik toplumları yok etmeye güçleri yetmeyecek. AKP-MHP iktidarı adalet önünde hesap verecekler. Onlar adalet önünde hesap verene kadar biz de mücadelemizi devam ettireceğiz.”

HDP Amed İl Eşbaşkanı Gülistan Atasoy, İstanbul’da ve bu sabah Amed’de yaşanan olayların faşizmin Kürt düşmanlığını gösterdiğine işaret etti.  Tutsak yakınlarının bir yıldır hasta tutsaklar ve tecride dikkat çekmek amacıyla nöbette olduklarını hatırlatan Atasoy, “Dün bu eylemlerini bitireceklerdi. Bu eylemle dayanışmak için orada bulunan 70 yaşın üzerindeki anneye, Ferhat Encü ve gençlerimize dönük saldırılar aslında bugüne kadar alışık olduğumuz saldırılardı.  Amed’de de PAK, PSK ve Azadi partilerine dönük saldırılar aslında nerede olursanız olun hangi anlayışta olursanız olun Kürt diline, kültürüne ve mücadelesine sahip çıkmak için yaptığınız her eylemin nasıl tahammülsüzlük ve hukuksuzlukla sonuçlandığını bizlere bir kere daha gösterdi. Bu nedenle her iki saldırıyı da kınıyoruz” dedi.

Encü’ye atılan tokadın sıradan bir tokat olmadığını vurgulayan Atasoy, “Bu tokadın tüm Kürtlere atıldığını çok iyi biliyoruz. Bu tokadı atanların kimlerden güç alarak bu tokadı attıklarını çok iyi biliyoruz. Ama şunu da çok iyi biliyoruz; bu tokat öyle mertlikten, güçlükten, kuvvetten atılmış bir tokat değildir.  Bu tokat aciziyetin, demokrasiye olan tahammülsüzlüğün, güçsüzlüğün ve bugün seçim arifesine girmiş Türkiye’de iktidarın yegane gücün Kürt siyaseti olduğunun tahammülsüzlüğü ve korkaklığıyla atılmış bir tokattır.  Korkaklığın ve Kürt düşmanlığının göstergesi olarak atılmıştır. Bu tokat aynı zamanda Roboski’nin yıldönümüne girdiğimiz zamanda atılmış ve aslında hiçbir şeyin değişmediğini göstermiştir. ‘En iyi Kürt ölü Kürttür’ anlayışının ne kadar tehlikeli boyutlara ulaştığını bir kere daha göstermiştir” diye belirtti.

Encü şahsında, hiçbir Kürt siyasetçiye ve HDP’liye dönük saldırıları kabul etmediklerini ifade eden Atasoy sözlerini şöyle tamamladı: “Mücadelemizi asla sizlerin pervasızlığınızda teslim etmeyeceğiz. Çok iyi dinleyin, sizden korkan sizler gibi olsun. Bugün her Kürt birer Ferhat Encu’dür. Bugün her Kürt, adliye önünde çocuklarının babalarının, annelerinin cenazelerini almamak için direnen Adalet Nöbetindeki annedir. Bugün her Kürt kaçakçı diye vurduğunuz Roboskili gençtir. Bugün her Kürt, zindanlarda rehin aldığınız Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak ve daha niceleridir. Ne yaparsanız yapın, hangi ablukayı kurarsanız kurun bizler bu ablukayı halkların dayanışması ve örgütlülüğümüzle, barışa olan inancımızla inşa edeceğiz.  Bundan sonra dünden daha kararlı bir şekilde yolumuza devam edeceğiz.

'ASIL TOKADI BİZ ATACAĞIZ!'

Demokratik siyaseti asla sizin kirli siyasetine teslim etmeyeceğiz. Demokrasiyi inşa etmek için aynı kararlılıkla devam edeceğiz. Bu polisin hala görevde olması onu kollayan, koruyan büyük anlayış en büyük tokadı sandıkta alacaktır. Birkaç ömürleri kaldı bunu bilmenin yarattığı korkuyla saldırıyorlar. İstanbul, Amed, Van her yerde bu saldırıların pervasız boyuta ulaşması bu korkunun sonucudur. Korkacaksanız demokrasiden, Kürtlerin örgütlü mücadelesinden, Kürt siyasetinin yeni yaşam kurmasından korkacaksanız, korkmaya devam edin. Çünkü biz her yerdeyiz. Halkımızın olduğu her yerde örgütlülüğü büyütmek için daha çok inat ve cesaretle yolumuza devam edeceğiz.”
HDP Amed Milletvekili İmam Taşçıer de saldırıyı kınayarak, saldırının Kürt halkına ve AKP-MHP zihniyetine karşı mücadele edenlere yapılan bir saldırı olduğunu ifade etti. Mevcut iktidarın 30 milyon Kürt halkından korktuğuna dikkat çeken Taşçıer, "Kürt sorunun çözülmesinin kilit anahtarı HDP olduğu için HDP'den korkuyorlar. Bu saldırılara karşı, HDP'nin, gücü ve sesi daha güçlü oluyor. 2015 yılından beri HDP'ye dönük saldırılar var bu saldırılar her geçen gün HDP'yi daha da güçlü kıldı. Kürt halkı bu saldırılardan hiçbir zaman korkmadı. Biz haklarımızı her alanda istemeye çalışırken bize engellemeler ve baskılar yapıldı. Bu saldırıların temel sebebi Türkiye'deki hukuksuzluk ve adaletsizliktir" diye belirtti.

Iğdır milletvekili Habip Eksik'e yapılan saldırıyı hatırlatan Taşçıer, sözlerini şu şekilde tamamladı: "Eksik'e saldıranlara soruşturma açılsaydı dün Ferhat Encü'ye de saldırı gerçekleştirilmezdi. Bu saldırılar bilerek ve organize edilerek yapılıyor. Kürtleri siyaset alanından yok etmeye çalışıyorlar. Bugün İstanbul'da 6 milyon Kürt seçmen var ve hiçbiri iktidarlara oy vermeyecektir. Kürt halkı iktidarın düşmanlığını ve saldırılarını görüyor artık. İktidar her alanda saldırılar gerçekleştiriyor. Fakat bizler baş eğmeyeceğiz. Amed'de 17 Aralık günü 'Kürdistan bayrak günü' diye PAK, PSK ve Azadî Hareket'inin gün dolayısıyla kutlama yaptılar. Yine aynı zihniyet tarafından binalarına baskın düzenlendi. Mevcut iktidarın düşmanlığı bütün Kürtlere yapılan bir düşmanlıktır. Kürtlere yönelik saldırıları kınıyoruz."