Encu: Adalet, çıkmaz sokakta da olsa alıp çıkaracağız

Roboskî'de Türk savaş uçaklarının bombardımanı sonucu kardeşini ve 33 yakınını kaybeden Veli Encu, adalet arayışlarını sürdüreceklerini belirterek, "Adalet, çıkmaz sokakta da olsa alıp çıkaracağız" dedi.

Şırnak'ın Qilêban (Uludere) ilçesine bağlı Roboskî köyünde, 28 Aralık 2011 yılında Türk savaş uçaklarının bombardımanı sonucu 19'u çocuk olmak üzere 34 kişi yaşamını yitirmişti. Aradan geçen 7 yıllık zaman zarfında katliamın faillerinin bulunmasına ilişkin yürütülen hukuki çalışmalar sonuçsuz kaldı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) kadar da giden Roboskî Katliam dosyası, müştekilerin avukatları tarafından Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) eksik evrak göndermesinden kaynaklı AİHM'in, AYM'nin Roboskîli ailelerin aleyhine verdiği kararı tanımasına neden oldu.

AİHM kararından sonra Roboskîli aileler, dosya ile ilgilenen Şırnak Barosu Başkanı Nuşirevan Elçi ve baronun diğer avukatlarına öfkeli olduklarını belirttiler. Katliamda kardeşini ve 33 yakınını kaybeden Veli Encu, Roboskî Katliamı'nın 7. yılını ve AİHM tarafından aleyhlerine verilen kararı ANF'ye anlattı.

'KATLEDENLER DEĞİL, KATLEDİLENLER SUÇLANDI'

Roboskîli aileler olarak katliamdan bu yana 7 yıldır türlü baskı ve saldırılara maruz kaldıklarını belirten Encu, bu saldırıların nedenlerini katliamın askeri ve siyasi sorumlularının bulunması noktasında yürüttükleri mücadeleye bağladı. Kendilerine yapılan saldırıların en büyük gerekçelerinden birinin, katliamın faillerinin ortaya çıkarılmasının engellemesi olduğunu ifade eden Encu, konuşmasına şu sözlerle devam etti: "Bunun en somut örneği de dosyasının askeri mahkemeye gönderilmesiydi. Dosyayı askeri mahkemeye göndererek aslında süreci bizim açımızdan zorlaştırmak istediler.

Biz bu katliamda çoğunluğu çocuk olmak üzere 34 yakınımızı kaybettik. Onların sivil olduklarını bildikleri halde katlettikleri bilinen en net gerçek. Katliamdan sonra bizim tüm hükümet kanallarıyla görüşmelerimiz oldu. Dönemin başkanı Tayyip Erdoğan'dan tutalım da Meclis İnsan Hakları Komisyonu'na kadar görüşmediğimiz yetkili merci kalmadı. Bütün gerçekleri anlatmamıza rağmen her seferinde bizi duymazlıktan geldiler. Hatta katledenler değil; dönemin genelkurmay başkanı ve başbakanının 'Her kürtaj bir Uludere'dir', 'Ali mi Mehmet mi olduklarını nereden bilelim?', 'Biz onları terörist zannettik' gibi sözleriyle katledilenler suçlandılar."

'ROBOSKİ'Yİ UNUTTURMAYA ÇALIŞIYORLAR'

Dönemin siyasi ve askeri yetkililerinin katliamı meşrulaştırmak ve kamuoyunun gündeminden uzak tutmak için manipülatif açıklamalar yaptığını savunan Encu, "Roboskî Katliamı'nın anma törenlerine katılan öğrencileri cezaevlerine attılar. Bu katliamı dillendiren ve faillerinin bulunması çağrısı yapan yazar ve gazetecileri sürekli susturmaya çalıştılar.

Tüm bunlar Roboskî'yi unutturma çabalarından başka bir şey değildi. Katliamın faillerinin yargılanmasını beklerken, savcılığa 'sanık' veya 'şüpheli' sıfatıyla bizler her gün ifade çağrıldık. Bunların hepsini, bizler bu katliamın peşine düştüğümüz ve faillerinin yargılanmasını istediğimiz için yaptılar" diye konuştu.

'MÜCADELEMİZ, BİZİ MAĞDUR EDENLERE KARŞI'

Katliam dosyasının AİHM tarafından ailelerin aleyhine sonuçlanmasının nedenlerine de değinen Encu, şu ifadeleri kullandı: "Biz, bu katliamda devleti sorumlu tuttuğumuz kadar dosyanın AİHM'de aleyhimize sonuçlanmasından da Avukatları sorumlu tutuyoruz. Zaten AYM, bugüne kadar Roboskî Katliamı'na benzer hiçbir dosyada davalıların yüreğine su serpecek bir karar vermedi. Bunu biliyoruz. Fakat Roboskî Katliam dosyasının avukatları, maalesef AYM'nin aleyhimize karar vermesini altın tepside sundular.

Yani mahkemenin en geç 15 gün içerisinde tamamlamalarını istediği eksik belgeleri, 45 güne yaymasaydılar, AİHM'in kararı belki de böyle olmayacaktı. Roboskîli aileler Şırnak Barosu Başkanı ve avukatlarını asla affetmeyecektir. Şırnak Barosu'na karşı yürüttüğümüz mücadeleden dolayı katliamın faillerinin bulunmasına ilişkin yürüttüğümüz mücadeleye enerjimiz kalmadı demek abartı olmaz. Bugün, biz her iki tarafla da mücadele ediyoruz. Biz hem hukuki yönden hem de katledilerek mağdur edildik. Bizi mağdur eden kim olursa olsun onlara karşı mücadele edeceğiz."

ANMAYA ÇAĞRI

Dosyanın avukatlarının neden olduğu hatadan kaynaklı Roboskîli aileler olarak hem iç hem de dış hukuk yollarında ellerinin bağlı olduğunu vurgulayan Encu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Şu anda, dosya kilitlenmiş durumdadır. Biz yine de avukatların ihmallerine ve AİHM kararına rağmen, adalet çıkmaz bir sokakta bile olsa alıp çıkaracağız.

O yüzden de tüm insan hakları savunucularına ve hukukçulara davamızla dayanışmaları çağrısında bulunuyoruz. Son olarak vicdanı körelmemiş herkesi katliamın 7'inci yıl dönümünde Roboskî mezarlığında yapacağımız anmaya davet ediyoruz. Bu çağrıyı adaletten umudunu kesmemiş tüm kesimlere yapıyorum."