Elazığ’da tutsaklar açlık grevini hücrelerde sürdürüyor

Tecridin sona ermesi için açlık grevinde olan tutsak Mesut Yaşasın, tek hücreli odada eylemini sürdürüyor. Baba Mahsun Yaşasın oğlunun sağlık durumuna dikkat çekerek, duyarlılık çağrısında bulundu.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in başlattığı açlık grevi eylemi 195. gününde. Aynı talepler doğrultusunda cezaevlerinde 16 Aralık 2018 başlatılan süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemi ise 1 Mart itibariyle Türkiye'deki tüm cezaevlerine yayıldı. 15 tutsak 30 Nisan’da, 15 tutsak da 10 Mayıs’ta sürdürdükleri açlık grevi eylemlerini ölüm oruçlarına dönüştürmüş durumda.

Dicle Üniversite’sinde öğrenim görürken 2017 yılında tutuklanarak Diyarbakır D Tipi Cezaevi'ne konulan Mesut Yaşasın, yargılama sonucunda “Örgüt üyesi olmak”, iddiasıyla hapis cezası aldı. Yaşasın, 4 ay Diyarbakır D Tipi’nde kaldıktan sonra Elazığ Cezaevi’ne sevk edildi. Yaşasın ve aynı odada birlikte kaldığı arkadaşları açlık grevi eylemine başladıkları gerekçesiyle 1 Mart’tan bu yana tek hücreli odada tutuluyor.

‘GÖRME VE İŞİTME SORUNU YAŞIYOR’

Geçtiğimiz Çarşamba günü oğlu Mesut Yaşasın ile görüş gerçekleştirdiğini belirten baba Mahsun Yaşasın, oğlunun sağlık durumunun kötüleştiğini ifade etti. Görüş esnasında oğlunun görme ve işitme sorunu yaşadığını gözlemlediğini belirten Yaşasın, oğlunun açlık grevi eylemini tüm bu sağlık sorunlarına rağmen tek hücreli odada sürdürmesinin ise ayrı bir kendisi için üzüntü olduğunu dile getirdi.

Oğlunun kendisinden önce açlık grevinde olan arkadaşlarının cezaevi yönetimi tarafından tek hücreli odalara alınmalarına tepki gösterdiğini ve cezaevi yönetiminden bu uygulamaya son vermesi için görüştüğünü belirten baba Yaşasın, cezaevi yönetiminin ise oğlunun bu isteğine kulak tıkadığını, 1 Mart itibariyle açlık grevi eylemine başlayan oğlunu da aynı şekilde eyleme başladığı gerekçesiyle tek hücreye konulduğunu vurguladı.

‘YAZDIĞINIZ DİLEKÇELER BURADA GEÇMEZ’

Oğlunun cezaevi yönetimine dilekçe yazmak için kalem ve kağıt istemeleri üzerine, cezaevi yönetimi tarafından “Teröristsiniz, harcadığınız kalem ve kağıtlara yazık olur. Yazdığınız dilekçeler burada geçmez” yanıtının verildiğini belirten baba Yaşasın, bu tutumun hukuksuz olduğunun altını çizdi.

Oğlunun talebinin haklı ve insani olduğunun altını çizen baba Yaşasın, açlık grevi ve ölüm orucunu sürdüren eylemcilerini desteklediklerini ifade etti. Baba Yaşasın, "Ben tutsak ve açlık grevi eylemini sürdüren bir baba olarak oğlumun talebini desteklediğimi belirtmek istiyorum. Onların bu haklı ve meşru taleplerini sahipleniyor ve taleplerinin tüm halkın talebi olduğunu ifade ediyorum. Onların gayet de karşılanabilir bu talebi Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın aile, avukat görüşlerini gerçekleştirmesidir.

Bu talep devletin kendi hukukunda yazılıdır. Aslında açlık grevinde olan tutsaklar devletin kendi hukukunun gereğini yerine getirmesini istemekten başka bir talepleri yoktur. Dolayısıyla hükümetin bu talebi yok sayması anlaşılır değildir. Kendi hukukunu yerine getirilmesi için açlık grevine girenlerin, eylemleri devlet tarafından görmezden duymazdan gelinmeye çalışılıyor. Tecrit insanlık suçudur. Tek istekleri tecrit politikalarına son vermek olan tutsakların yanında yer almaya devam edeceğiz. Öcalan üzerindeki tecridi kınıyor ve derhal sonlandırılmasını istiyorum" ifadelerini kullandı.