Dicle Nehri'nin yönü değiştiriliyor

Dicle Nehri üzerinde yapılmaya başlanan taş köprünün yapımından kaynaklı, nehirde su akıntısının yönü değişirken, bu durumdan kaynaklı balık ölümleri de başladı.

Dicle Nehri'nin ortasından geçen ve nehir yatağında yapılan proje ile Cizre'de, iki yakanın birleştirilmesi için belediye tarafından 327 metre uzunluğunda, 11 gözlü taş yaya köprüsünün inşasına başlandı. DBP'li Cizre Belediyesi'ni gasp eden kayyum Faik Arıcan’ın talimatı ile başlanan projede adeta bir doğa katliamı yapılıyor.

Maliyetinin 25 milyona mal olacağı bilinen taş köprünün 1,5 yılda bitirilmesi hedefleniyor. Fakat yaşanılan doğa tahribatının ekolojistler tarafından çok daha uzun yıllar sürebileceği öngörülüyor.

40 DERECE SICAKLIĞA BİR DE TOZ BULUTLARI EKLENDİ

Çalışmaların başlamasının üzerinden haftalar geçerken nehirde şimdiden çamurlaşma ve balık ölümleri başlamış durumda. Yer yer düzensiz çukur ve derinliklerin de görüldüğü nehirden çıkarılan kumların ise boğulma riskini arttırması söz konusu. İş makinelerinin çalışma esnasında ortaya çıkardığı toz bulutu ise 40 dereceyi aşan Cizre sıcağında insanları tamamen soluksuz bırakıyor.

Başlatılan bu çalışma ile Dicle Nehri’nin doğal yapısının bozularak suyun debisinin düşeceğini ve nehir etrafındaki floranın kaybolacağını ifade eden Ekolojist Güner Yanlıç, "Nehirler birer ekosistemdir sucul canlıların ev sahibidir. Orada olması gereken sazlıklar yok edilmiş bu o alana dair en büyük tahribatlardan biridir" dedi.

EKOLOJİST YANLIÇ: NE İÇİN VE KİM İÇİN YAPILIYOR?

Projeye ilişkin akıllarda birçok soru işareti olduğuna dikkat çeken Yanlıç, "Biz bir projeye şu soruları sorarız, ne için ve kim için yapılıyor? Köprü içinde bu halkın ihtiyaçları üzerine doğal ve yerel malzeme kullanılarak ÇED süreci uygulanıyorsa karşı değiliz. Ama sermayeye hizmet ediyor ya da sermayeyi beslemek adına yapılıyorsa karşıyız. Bir de merkezi ve keyfiyetçi kararları kabul etmeyiz" diye tepki gösterdi.

Nehirde kumun alınıp mil bırakılmasından kaynaklı da çamur ve balçığın oluştuğunu belirten Yanlıç, "Kum ocaklarının yarattığı devasa çukurlar muadil malzeme ile doldurulmadığı için ölüm çukurları oluşuyor. Köprüye gelirsek, bu kadar büyük bütçeli bir köprüdense o para nehrin korunması için harcanabilirdi. Nehirdeki işgal ve istilacı işyeri ve işletmelerin çıkarılması için köprünün yaya için yapılması ve doğal malzeme (taş) ile yapılması önemli. Ama yandaş sermayeye para aktarmak dışında bir çalışma değil bu" dedi.

'PROJE HALKA TAŞINMALI'

Suyun akışını değiştiren en önemli nedenlerinden birinin zamanında izni verilen kum ocaklarının faaliyetleri olduğunu aktaran Yanlıç, "Yani köprü yapımı için ÇED raporu alınması gerek ve ÇED raporuna uygun bir şekilde ihtiyaçlar ölçeğinde bir köprü yapılması lazım. En önemlisi, bu gibi projelerin halka taşınması ve yerel halkın onayını alması gerekli" şeklinde konuştu.

Yapılacak olan köprünün tamamen kamu yararına olması gerektiğinin altını bir kez daha çizen Yanlıç şunları kaydetti: "Bir de köprü yapılacaksa kaçak işletme ve kafelere hizmet etmemeli, proje bu yönlü eklemelerde yapmamalı. Devamında nehir kıyısı ticarete açılmamalı, kıyı kenar çizgisinin tespit edilmesi ve bu 100 metre alana yapı yapılmaması da gerekir" dedi.