DAİŞ'ten kurtarılan çocuklar anlattı

Reqa'da kurtarılan çocuklar, DAİŞ'in barbarlığını anlatırken, kendilerini kurtaran YPJ/YJŞ'ye de teşekkür etti. Çocukları, "Yaşadığımız süre boyunca asla iyiliklerini unutmayacağız. Onlar olmasaydı kurtulamazdık" vurgusunda bulundu.

YPJ/YJŞ’nin öncülüğünde QSD’nin Raqa’yı özgürleştirme amaçlı başlattığı ‘Büyük Savaş’ devam ederken, binlerce sivil de DAİŞ çetelerinin barbarlığından kurtarılıyor. Kurtarılan siviller arasında Şengal’den kaçırılan küçük çocuklar da var. Bunlardan Dexli, Xalide ve Xelef başlarına geleni anlattılar...

'BUNU HİÇ UNUTMAYACAĞIM'

Raqa’da kurtarılan iki çocuktan biri olan 10 yaşındaki Suheyila Dexlî, şunları anlattı:

"DAİŞ bizim köye saldırdığında biz koyunların arasında kendimizi sakladık. DAİŞ kapılarımızı kırarak içeri girdi. Önce babamı götürdüler. Ailemiz 4 kız, 3 erkek olmak üzere 9 kişiden oluşuyordu. Bizi birbirimizden ayırdılar. Babam ve bir kardeşim kurtuldu. Uçaklar DAİŞ çetelerini vurduğunda bir kardeşim o zaman öldürüldü. Şu anda annem, 3 kardeşim ve 3 kız kardeşim o vahşilerin elinde. Çok zorlandım. Onlardan biri beni evine götürdü. Onun ve eşinin hizmetini görüyordum. Ailemi çok özlüyordum. Her gün ağlıyordum. Bir gün kurtulup Şengal’e döneceğime hiç inanmıyordum. Evet, şimdi topraklarımda olduğum için çok mutluyum. Fakat annem ve kardeşlerim o vahşilerin ellerinde. Umarım, bir gün onlar da kurtulur.

Bizleri kurtardıkları için arkadaşlara çok teşekkür ediyorum. Eğer onlar olmasaydı asla kurtulmayacaktım. Bunu hiç unutmayacağım. Beni Şengal’e arkadaşlarımın arasına getirdiler yine."

'HER TÜRLÜ KÖTÜLÜĞÜ YAPTILAR'

Dugurê köyünden 15 yaşındaki Xalide Heci Xelef de şunları söyledi:

"Sabah 5’e doğru bazıları gelip DAİŞ'in genç kızları götürdüklerini söyledi. Babam bizi dağlara götürdü. Bazıları gelip bize kaçmayın dediler, bize bir şey yapmayacaklarını söylediler. Biz de köyümüze döndük. DAİŞ bizi arabalara bindirip bir yerlere bıraktı.

DAİŞ bize doğru silah sıktı. Hepimiz yere kapandık. Bir kadın başını kaldırıp tüm erkekleri götürdüklerini söyledi. Bir süre sonra kardeşim yanıma geldi, babamızın durumunu sorduk. Bilmediklerini, gözlerinin kapalı olduklarını ve babamızı nereye götürdüklerini görmediğini söyledi. Gelip tüm güzel kızları götürdüler. En son biz 7 kız kaldık, bizi de bir arabaya bindirip götürdüler. Benle kız kardeşim beraberdik, kız kardeş olduğumuzu anladılar. Kız kardeşimi arabadan indirdiler. Ben ağlayıp kız kardeşimden ayrılmak istemediğimi söyledim. Ama onu götürdüler. 30 yaşlarında, Suudi Arabistanlı Ebu Asem adındaki bir adam beni yanına aldı. Kurtarılmadan bir gün önce bu adam kız kardeşimi benim yanıma getirdi. Gerçekten çok zor günlerdi. Her türlü kötülüğü bize yaptılar. 8 yaşındaki çocuklara tecavüz ediyorlardı. Onurumuzla oynuyorlardı. Psikolojik olarak çok etkilendim. Çünkü vahşiler gibi üzerimize geliyorlardı. Onurumuzu ayaklar altına alıyorlardı. Bizlere, kafir olduğumuzu söylüyorlardı. Peşmergelerin bizi sattıkları söyleyip kahkaha atıyorlardı. Bizim alım satıma konu mallar olduğumuzu söylüyorlardı.

Bizi kurtardıkları için arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Bir süre önce annemi ve 2 kız kardeşimi de kurtarmışlardı. Eğer onlar olmasaydı biz kurtulmayacaktık. Ben bir Êzidî kızı olarak, yaşadığım süre boyunca asla iyiliklerini unutmayacağım."

'GÜZEL BİR TESADÜFTÜ!'

Xalide’nin kız kardeşi Heyam Xalid Xelef de şöyle konuştu:

"Bizi götürdüklerinde bizi ailemizden kopardılar. Çok ağladım, annemden ayrılmak istemediğimi söyledim. Beni zorla götürdüler. Çok ağladım. Ebu İsa adında biri beni Raqa’ya götürdü. Evli, bir kız çocuğu babasıydı. Eşi bana çok kötü davranıyordu. Ben ona burada yaşayamayacağımı söyledim. Sonra beni başka bir eve götürdü. O gittiğinde ben yalnız kalıyordum. Geldiğinde de ondan korkuyordum. Çünkü henüz küçüktüm. Bir gün gelip savaşa gideceğini söyledi. Sonra onun ölüm haberini getirdiler. Ağlamadım ama çok korktum. Ben, bu kez başıma neler gelecek, diye düşünüyordum. O adam gelip beni kız kardeşimin yanına getirdi. Çok güzel bir tesadüftü, kardeşimin yanına gelir gelmez arkadaşlar gelip bizi kurtardılar. Bizi o vahşilerin ellerinden kurtardılar.’’

Kurtarılan kişiler, Özgür Êzidî Kadınları Hareketi ve Demokratik Özerk Meclis tarafından ailelerine teslim edildi.