Cizreli gençlerin muhbirliğe zorlanması Meclis'e taşındı

HDP Milletvekili Aycan İrmez, Cizre'deki gençlerin muhbirliğe zorlanmasını Meclis gündemine taşıdı.

HDP Şırnak Milletvekili Aycan İrmez, Cizre'de yakınlarını kaybeden gençlerin muhbirliğe zorlanmasına ilişkin, Başbakan Binali Yıldırım'a soru önergesi verdi.

İrmez, önergesinde şöyle dedi:

"Basında yer alan haberlere göre; Şırnak’ın Cizre ilçesinde, sokağa çıkma yasakları döneminde yakınları öldürülen kimi gençler, kolluk kuvvetleri tarafından muhbirliğe zorlanmaktadır. Cizre girişindeki arama noktasında kimlik ve iletişim bilgileri alınan gençlerin, daha sonra kendilerini istihbarat biriminde çalışan polisler olarak tanıtan kişilerce arandıkları ve muhbir olmaları için tehdit edildikleri iddiaları söz konusudur.

Son yıllarda özellikle Kürt illerinde muhbirleştirme faaliyetinin arttığı ifade edilmektedir."

'NE AMAÇLA KULLANACAKTINIZ?'

HDP'li İrmez, Başbakan Yıldırım'dan şu sorularına yanıt istedi:

"Cizre’deki sokağa çıkma yasakları esnasında yakınlarını kaybeden kişilerin ailelerine muhbir olmaları için baskı yapıldığı iddiaları doğru mudur? İddialar doğru ise bu durumunun yasal ve hukuki dayanağı nedir?

Cizre’de muhbirleştirilmeye çalışılan kişiler hangi amaçla görevlendirilmek istenmektedir?

Muhbirlik dayatılan kişiler muhbirliğin kendilerine; para ve haklarında açılan davaların düşürülmesi karşılığında teklif edildiğini iddia etmektedirler. Söz konusu iddia doğru mudur? Doğru ise, Kürt illerinde muhbirleştirme için ne kadar bütçe ayrılmıştır? Bu bütçe hangi kaynaklardan karşılanmaktadır?

Muhbirlik dayatılan kişiler, kolluk kuvvetlerinin kendilerine; bazı patlayıcı madde ve silah temin edeceklerini, bunlarla mahalledeki bazı kişileri eylem için ikna etmeleri istediklerini ve ‘Sen malzemeler ile onları eylem yerine getir, gerisini biz hallederiz’ ifadelerini kullandıklarını iddia etmişlerdir. Bu isimlere patlayıcı bularak Cizre’de ölümlerle dahi sonuçlanacak olaylar yaratmaya çalışan kolluk kuvvetleri bu talimatı kim veya kimlerden almaktadır? Bu kolluk kuvvetlerinin kontrolü kimler tarafından ve nasıl sağlanmaktadır?

Geçtiğimiz Ocak ayında basına; ağır insan hakkı ihlallerine kapı aralayacak, 16 ilin valisine Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu imzasıyla bir genelde gönderildiği iddiaları yer almıştır. Söz konusu haberlerde bu genelgede; Hiç bir ayrım gözetmeksizin tüm hedeflerin vurulacağı, psikolojik üstünlük sağlamak adına bütün imkânların kullanılacağı, operasyon yapan güçlere yardımda isteksiz davranan unsurların gözetim altına alınacağı ve muhbirlik yapanlara özel bir özen gösterileceği ifadeleri yer almıştır. Cizre’deki muhbirleştirme politikalarının söz konusu genelge ile bir bağlantısı var mıdır?

Özellikle ilçedeki sokağa çıkma yasakları esnasında akrabasını kaybeden kişilerin seçilmesinin nedeni nedir? Bununla ne amaçlanmaktadır?

Muhbirliği kabul etmeyen kişilerin kolluk kuvvetleri tarafından tehdit edildiği ve kabul etmemeleri halinde oluşturacakları sahte delillerle gözaltına alacakları tehdidinde bulundukları ayrıca sosyal medya üzerinden fotoğraflarının paylaşılarak hedef haline getirileceklerine dair şantaj yaptıkları iddiaları da söz konusudur. Bu iddialara dönük hükümetinizin bir açıklaması olacak mıdır?"