Efrîn’in Şiyê ilçesinden olan Mistefa Mihemme Eloş, 1986 yılında Kürt Özgürlük Hareketi ile tanışmış. Özgürlük hareketi içerisinde yer alan 5 çocuğundan 3'ü şehit olan Mihemme Eloş'un 1 çocuğu gazi, 1 kızı da 23 yıldır mücadele içerisinde yer alıyor. 1995 yılında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile tanışan Mihemmed Eloş, uluslararası komplo ve Öcalan'a dönük tecride ilişkin konuştu.

Kürt halkının bu saatten sonra hiç bir şekilde direnişlerini bırakmayacaklarını ve komplocuların tüm planlarının başarısızlıkla sonuçlanacağını söyleyen Mihemmed Eloş Kürt Özgürlük Hareketi ve Öcalan ile tanışmasını şu sözlerle anlattı: "1986 yılında Selim arkadaşın aracılığıyla ben PKK’yi tanıdım. Tabi daha sonra başka arkadaşlarda geldi evimize. Selim arkadaştan sonra Mustafa Çilo arkadaş geldi. Her iki arkadaşta şehit düştüler. Biz de o şehitlere söz verdik, her zaman onların ve Önderliğin çizgisinin takipçisi olacağız.

Onlar bize hareketi anlattıklarında şöyle demişlerdi, "sen önce kendi şahsından ve kişiliğinden başlayacaksın." Ben de ilk başta kendimden başladım. Kendi zihniyetimi değiştirmeye ve önderlik felsefesini kendimde var etmeye çalıştım. Beş çocuğum harekete katıldı. Üçü şehit düştü, biri gazidir ve bir kızımda 23 yıldır mücadele içinde."

'ÖCALAN'IN FELSEFESİ TÜM DÜNYAYA ÖNCÜLÜK EDİYOR'

1995 yılının Aralık ayında 150 kişi ile Öcalan'ı görmek için Şama gittiklerini belirten Mihemmed Eloş, "Akşam arabayla akademiye gittik. Başka arkadaşlarda vardı. Yaralı arkadaşlar vardı. Biz eğitim salonunda toplandık. Önderliği görmeyi çok istiyorduk. Saat dokuzda önderlik geldi. Hepimize teker teker sarılıp öptü. Önderlik konuşmaya başladığında biz arkasından gelecek cümleyi merak ediyorduk. Önderlik, konuşması, üslubu ve tarzıyla insanı kendisine bağlıyordu.

Önderlikten ne kadar söz etsen azdır. Çünkü, hakkını veremezsin. Bugün eğer önderlik üzerinde bu komplo geliştirilmişse bu önderliğin geliştirdiği fikir ve felsefeden kaynaklıdır. 21. yüzyılda önderlik felsefesi tüm dünyaya öncülük ediyor. Düşman bunu fark etti ve bu yüzden uluslararası komplo geliştirildi. Onlar daha önce nasıl ki Kürt öncülerini ve direnişlerini tasfiye ettilerse, bu komployla önderliği ve önderlik felsefesini de yok edeceklerini sandılar. Bu komployla hem önderliği hem de özgürlük hareketini tasfiye etmeyi planlamışlardı" dedi.

ŞEHİTLERİN DİRENİŞ ÇİZGİSİ KAZANDI

15 Şubat komplosunun asıl amacının Öcalan'ın demokratik ulus projesini tasfiye etmek olduğunu kaydeden Mihemmed Eloş, "Bu komployla hem önderlik tasfiye edilecekti, hem de Osman gibi kişilerin aracılığıyla gerilla içinde de karışıklık çıkararak özgürlük hareketini de dağıtacaklardı. Ancak onlar da gördüler. Önderlik için onlarca kişi kendini yaktı. Önderliğin çizgisinin geliştirdiği bir direniş ruhu var. Ve bu direniş ruhu hiç bir zaman teslimiyeti kabul etmedi. Elbette şehitlerin direniş çizgisi kazandı. Eğer bu gün önderlik üzerinde bu tecrit geliştiriliyorsa bu önderlik felsefesinin ulaştığı başarıyı gösteriyor.

Komplocu güçler, bu komployla başaracaklarını sandılar. Ama Kürt halkı önderliğe ve şehitlerine bağlıdır. Kürt halkı önderlik felsefesiyle yaşam bulmuştur. Basit bir kaç oyunla Kürt halkını önderlikten koparamazlar. Önderliğin bizde yaratmış olduğu felsefe her saniye yüreklerimizde canlıdır. Kaybedecek olan düşmandır. Biz hiç bir zaman hainlere yol vermeyeceğiz. Bu mücadelede emek veren, şehit veren ve önderliğin demokratik ulus çizgisinde direnenler kazanacaktır" şeklinde konuştu.

AÇLIK GREVİ DİRENİŞİ AMACINA ULAŞMIŞTIR

"Her devrim içinde ihanet ve direniş çizgisi birlikte ilerliyor" diyen Mihemmed Eloş konuşmasını şöyle sonlandırdı: "Biz direniş çizgisini 82 yılında Amed zindanında direnen Mazlum, Kemal, Akif Yılmaz, Ali Çiçek ve yüzlerce onlar gibi direnen yoldaşlardan devraldık. Bugün onların çizgisinde Leyla Güven ve onlarca yoldaşımız açlık grevlerinde direniyor. Onların bu direnişi amacına ulaşmıştır. Erdoğan bu gün bu direniş karşısında ne yapacağını bilmiyor.

Direniş, Erdoğan'ı nefessiz bırakmıştır. Önderliğin kardeşini 20 dakika görüştürerek direnişi kırmaya çalıştılar ama başaramadılar. 15 Şubat komplocuları artık hiç bir şekilde Kürt halkını kandıramayacaktır. Onların planı başarılı olmadı. Komplocu güçler Kürt halkına tekrar 20.yy’lı yaşatmayacaklar. Önderliğin felsefesiyle yaşam bulan bir halkı artık kimse kandıramaz. 21.Y.Y kardeşliğin, demokrasinin ve eşitliğin yüzyılıdır. Biz Kürtler 21. yüzyılın öncüleriyiz."