Bayık: Birlik büyük kazandırır

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, Kürtler arası birliğin büyük kazandıracağını söyledi. Bayık, yapılan çalıştayları konferansla taçlandırmak gerektiğini de belirtti.

KNK bir süre önce ulusal birlik için çalışmalar başlattı, Süleymaniye’de geniş katılımlı bir çalıştay düzenledi. KNK ve Kürt çevreleri başta olmak üzere, birlik için yeni dönemde nasıl bir yol haritası çıkarılabilir? Bu soruyu, KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık’a sorduk. Bayık, Süleymaniye’deki çalıştayın anlamlı bir yankı bulduğunu belirterek, “Çalıştayı konferansla taçlandırmak gerekmektedir” dedi.

Kürdistan şehirlerinde, kasabalarında ve yurtdışında ulusal birlik çalışmasının şekillenmesini sağlamak için yoğun tartışma ve çalıştayların yapılması gerektiğini ifade eden Bayık, Ortadoğu’da yeni dengelerin kurulduğu bir süreçte, Kürtlerin ulusal birliği gerçekleştirmemeleri durumunda kaybedeceklerini söyledi.

Cemil Bayık ile üç gündür süren söyleşimizin bugünkü bölümünde Kürtler arası ilişkiler, ulusal kongre ve KCK’nin yakın dönemde ulusal birlik konusunda yapacağı açıklamayı konuştuk.

KNK’nin Temmuz ayında düzenlediği çalıştay yankı buldu. Kürdistan'ın dört parçasında siyasi partilerin, grupların, hareketlerin çoğunluğu katıldı. Yine aydınlar, yazarlar katıldı. Kadın ve gençlik de dahil yüzlerce insan katıldı. Yapılan tartışmalar da Kürt kamuoyunda dikkatle takip edildi. Gerçekten de yankı buldu. Bunun anlamı büyüktür. Kürt toplumundaki ulusal birlik özlemini ve bu çerçevede ulusal kongreyi gerçekleştirme özlemini dışa vurmuştur. Hem Ortadoğu'da yaşanan Üçüncü Dünya Savaşında Kürtlerin birlik olmasının önemi nedeniyle, hem de Kürtler ağır sorunlarla karşı karşıyadırlar; bütün parçalarda özgürlük ve demokrasi sorunu bulunduğundan çalıştaya ilgi duyulmuştur.

Üçüncü Dünya Savaşında soykırımcı sömürgeciler Kürtlerin hak elde etmemesi için var güçleriyle çabalıyorlar. Türkiye gerçeğinde olduğu gibi Üçüncü Dünya Savaşını Kürt soykırımını tamamlama fırsatı olarak değerlendirmek istiyorlar. Rojava’da bir devrim var, ama bu devrime başta Türkiye olmak üzere Kürt düşmanları saldırıyorlar; bu devrimi boğmak için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Başur’da önemli siyasal sorunlar var. Kürtler arasında sıkıntı had safhada. Kürtler birlik olacağına, Başur’da çok sığ, yüzeysel, dar çıkarları hesaplayan bir iktidar mücadelesi var. Ya da KDP’nin hakimiyet anlayışı nedeniyle diğer örgütler üzerinde baskı kurması var.

Rojhilatê Kurdistan’da Kürt halkının bir uyanışı var, özgürlük ve demokrasi özlemi var. Ancak İran, Türkiye kadar olmasa da o da Kürtlerin temel hakları konusunda çok katı bir yaklaşım içinde. Her ne kadar İran tarihine dayalı olarak Kürt ve Kürdistan gerçeğini inkar etmiyorsa da, Kürtlerin kendi kimliği ve kültürüyle, özgünlükleriyle özgür yaşaması, kendi kültürünü ve kimliğini geliştirmesi konusunda baskıcı bir yaklaşım var.

Bütün bunlar ulusal kongreyi, ulusal birliği çok önemli hale getirmiş bulunmaktadır.

Kürtlerin parçalanmışlığı gerçekten acı bir durumdur. Ortadoğu'nun en kadim halkı, neolitik toplumun gerçekleştiği coğrafyada kültürüyle, karakteriyle insanlığın büyük zenginliği olan Kürtler dört parçaya bölünmüştür. Dört parçaya bölündükleri gibi, her parçada Kürtler üzerinde soykırımcı politika izlenmiştir. Belki hepsinde aynı ağırlıkta olmamıştır; ama Türkiye gerçeğinde görüldüğü gibi Kürt’ün ortadan kaldırılmasında ısrar vardır. Türk devleti böyle bir Kürt politikası izleyince diğer ülkeler de onu takip etmektedir. Türkiye kadar olmasa da benzer politikalar şu ya da bu biçimde diğer parçalarda izlenmekte ya da Kürt’ü eşit, özgür gören yaklaşım hala zihniyet olarak tümüyle kabul edilmemiş durumdadır. Kürt’ü aşağı gören, ikinci sınıf gören, değersiz gören yaklaşım bırakılmamaktadır. Kürt’ün de diğer halklar gibi ulusal, kültürel, toplumsal değerleri olduğu, varlığının ve yaşamının insanlık için büyük bir değer taşıdığı görmezlikten gelinmektedir. Böyle önemli bir gerçeklik inkar edilmeye çalışılmaktadır.

İşte böyle bir ortamda Kürt toplumu birliğin önemini çok iyi görmektedir. Kürt toplumunda bu bir özlemdir. Nasıl ki özgür ve demokratik yaşam kendi kimliği ve kültürüyle bir özlemse, bu da bir özlem. Çünkü özgür ve demokratik yaşamıyla bağlantılı bir durum. Bu açıdan bu yönlü her çabaya Kürt kamuoyu dikkatle bakmakta, takip etmekte, değer vermekte, anlamlı bulmakta, destek olmaktadır. Böyle bir çaba olduğu zaman Kürt kamuoyu, Kürt toplumu mutlu olmaktadır. Büyük bir umut içine girmektedir. Bu açıdan da KNK Kürtlerin büyük çoğunluğunu etkileyen bir adım atınca, bu konuda başarılı bir çalışma yapılınca bu tabii yankı bulmuştur. Bu bile başlı başına birlik çalışmalarının, ulusal kongre çalışmalarının ne kadar doğru ve gerekli olduğunu gözler önüne sermektedir. Bu çalıştayın bütün siyasi partilere mesajı, bir araya gelin, ortak davranın ve ortak hareket edin, olmuştur.

Aslında Kürt halkının ilgisi, toplumun ve kamuoyunun ilgisi herkese mesaj niteliğindedir. Eğer bir yurtseverlik varsa, Kürt halkına karşı bir sorumluluk varsa Kürt siyasi partilerinin ve gruplarının da bu ilgiden sonuç çıkarmaları gerekir. Bu ilginin ne anlama geldiğini anlamaları ve gereklerini yerine getirmeleri gerekir. Bu, herhangi bir dış gücün ya da herhangi bir siyasi grubun, herhangi bir çıkar grubunun yaptığı propagandayla ortaya çıkmış bir ilgi değildir. Bu ilgi kesinlikle Kürt’ün özleminin ortaya çıkardığı, Ortadoğu'daki Üçüncü Dünya Savaşı koşullarında birlik olma ihtiyacının, zorunluğunun ortaya çıkardığı bir ilgidir. Çünkü eski dengelerin yıkıldığı, yeni denge arayışlarının, yeni statükoların mücadelesinin verildiği Ortadoğu'da parçalanmışlığın Kürtlere kaybettireceğini, birliğin ise büyük kazandıracağını sadece siyasi güçler değil, tüm Kürt toplumu bilmektedir. Kürt toplumu bunu çok iyi hissetmekte ve anlamaktadır, çok iyi görmektedir.

Kürt toplumunun her bireyinin gördüğü bu gerçekliği siyasal partilerin, grupların görmediği söylenebilir mi? Söylenemez. Aslında bütün siyasal partiler bu gerçekliği görüyor, ama dar çıkarları gereği, dar çıkarların rekabeti gereği bazı gruplar, partiler böyle önemli bir konuyu görmezlikten geliyor; şu ya da bu gerekçeyle reddediyor, karşı çıkıyor, katılmıyor ya da katılanları engellemeye çalışıyor. Bu, gerçekten Kürt için acı bir durumdur. Kürtler için trajik bir durumdur. Hem birliğin, ulusal kongrenin önemini anla, bu konuda kuşku duyma, ama yine de katılma ya da katılanları engelle! Bu gerçekten de olabilecek, kabul edilebilecek bir şey değildir. Tarihin yargılayacağı bir durumdur. Ama bazı dış güçlerin olumsuz tutumları ve Kürt ulusal birliğinden korkmaları, çekinmeleri nedeniyle böyle bir yaklaşım gösteriliyor. Çünkü Kürt gerçeğinde çeşitli grupların halka güvenme, halkı örgütleme, halkı örgütleyerek gücü buradan alma, güç kaynağını esas olarak burası görme yerine şu ya da bu dış güçle ilişkilenmeyi daha önemli görme vardır. Dolayısıyla kendi dar parti çıkarlarını çeşitli güçlere dayanarak sürdürme yaklaşımı Kürtlerin birliğinin çok ihtiyaç olduğu dönemde, bu birliği zedeleyen, yıpratan, bu birliğe zarar veren yaklaşımlar ortaya çıkmaktadır. Bu da tabii ki birlik çalışmalarını olumsuz etkilemektedir.

KNK’NİN ÇALIŞTAYI İLE KÜRT HALKININ ULUSAL BİRLİK ÖZLEMLERİ SOMUTLAŞTI

Kuşkusuz KNK’nin çalışmaları büyük başarılar elde etmiştir. Aslında bu çalıştayda Kürt halkının ulusal birlik özlemleri somutlaşmıştır. Belki bir iki siyasi parti katılmamıştır, ama bu çalıştay Kürt halkının büyük çoğunluğunun özleminin pratikleşmesi olmuştur. Kaldı ki Kürtlerin büyük çoğunluğunu temsil eden siyasi partiler, kişiler, şahsiyetler, örgütler, kurumlar bu çalıştayda yer almışlardır. Bazıları coşkulu biçimde çok istekli biçimde katılmışlardır, bazı gruplar da Kürt kamuoyunu dikkate alarak, Kürt kamuoyunda olumsuz bir pozisyona düşmemek için isteksiz bir biçimde katılmışlardır. Ama katılım gerçekten çok büyük olmuş, yoğun olmuş; Kürt kamuoyunun ve Kürt halkının ilgisi bu çalıştayın üzerine odaklanmıştır. Bu çalıştayda çok önemli tartışmalar olmuş, Kürtlerin büyük çoğunluğunun birlikten yana olduğunu, Ortadoğu'da süren Üçüncü Dünya Savaşında Kürdistan'ın bütün parçalarında yaşanan sorunlar ortamında böyle bir çalıştayın önemini herkes ortaya koymuş, bu çalıştaydan sadece halk değil, tüm siyasi gruplar büyük bir moral almış, geleceğe güvenle bakmışlardır. Bu da tabii basına, kamuoyuna, Kürdistan'ın tüm parçalarına, Kürt coğrafyasına, şehrine, kasabasına, mahallesine, sokağına yansımıştır. Kürt’ün evinde bu önemli çalışma konuşulmuştur. Gerçekten bu çok önemlidir. Birkaç yıl önce Önder Apo’nun çağrısıyla başlayan ulusal birlik, ulusal kongre çalışmalarının yarattığı yankıya benzer bir yankı yaratmıştır.

Şu açıktır ne zaman bir birlik çalışması olsa, ne zaman bir birlik söylemi olsa, birlik toplantısı olsa kesinlikle Kürt halkı ve kamuoyu heyecan duymaktadır. Nitekim 3-4 yıl önce Önder Apo’nun çağrısıyla başlatılan, daha sonra KDP'nin yaklaşımı nedeniyle sonuçlanmayan çalışmalar da büyük heyecan uyandırmıştı. Bugün ise 3-4 yıl öncesinden daha ciddi bir durum vardır. Ortadoğu'da Üçüncü Dünya Savaşı her yerde çok hızlı ve çatışmalı bir biçimde sürdüğü gibi, artık Üçüncü Dünya Savaşı çatışmaları içinde herkes ittifaklarını, yeni dengelerini kurmaya yönelmiştir. Çatışma döneminden yeni dengeler arama, yeni statükolar yaratma dönemine geçilmiştir. Kuşkusuz çatışmaların kısa sürede bitmesi beklenemez. Çatışmalar zaten yeni güç dengelerini ortaya çıkarma mücadelesidir. Eski dengeler yıkıldığında yeni dengeleri oluşturma mücadelesi başlar. Güçlü olanlar zayıflamıştır, eskiden zayıf olanlar güçlenmiştir. Eskiden şu toplumsal güç, bu toplumsal güç etkisizken etkili hale gelmiştir. Yani yüz yıl önceki dengeler, bu dengelerin dayandığı siyasal toplumsal zeminde kaymalar olduğu için, kimileri güçlenip kimileri zayıflayıp tasfiye olduğu için ya da yeni güç odakları, toplumsal kesimler ortaya çıktığı için buna uygun da siyasal dengeler ortaya çıkacaktır. Birinci Körfez Savaşından bu yana böyle bir mücadele Ortadoğu'da sürmektedir. Son 5-6 yıldır ise bu çatışmalar daha da şiddetlenmiştir. Bu çatışmalar ortamında da Ortadoğu'daki güçlerin durumu netleşmekte; ittifaklar giderek daha kalıcı olmaya yönelmektedir. Bu mücadele içinde kimin ne kadar yer alacağı yavaş yavaş belirlenmeye başlanmıştır.

ULUSAL BİRLİK HERKESİ BAĞLAYAN DEĞERLERLE OLABİLİR

İşte böyle bir ortamda ulusal birlik daha da önemli hale gelmiştir. Eğer ulusal birlik olursa, Kürtler arası birlik olursa bu durum doğrudan Kürtlerin yeni kurulacak dengelerdeki durumunu belirleyecektir. Böyle kritik bir dönemde ulusal birlik olduğunda Kürtler büyük kazanacaktır, büyük kazanımlar elde edeceklerdir. Ulusal birlik Kürtler parçalıydı, aralarında sorun vardı, bir oldular, iyi oluyor demekten öte öneme sahiptir. Çünkü birliğin Kürtlerin gelecek yaşamı üzerinde çok önemli etkileri olacaktır. Kürtler ya büyük kazanacaktır ya da büyük kaybedecektir. Büyük kaybetme tehlikesi de hala bulunmaktadır. Ama Kürtlerin on yıllardır yürüttüğü mücadeleyle, yarattığı siyasi ve askeri güçleriyle büyük kazanma imkanları artmıştır.

Kürtlerin hem tek tek ülkelerde hem de bütün Ortadoğu'da siyasal, toplumsal, kültürel, ekonomik sorunların çözümü için çok önemli düşünce gücü, projeleri ve çözümleyici yaklaşımları ortaya çıkmıştır. Bütün bunlar Kürtler açısından çok önemli fırsatlar sunmaktadır. Bu durumu değerlendirmemek gaflet olur, ihanet olur. Bu durumu değerlendirememenin hesabını hiç kimse Kürt halkına veremez. Tarih bir yönüyle de bu dönemdeki duruşlarla herkesi yargılayacaktır. Tarih karşısında kimin ne olduğu, kimin ne olmadığı herkesin bu dönemdeki tutumlarıyla belli olacaktır. Özellikle bu dönemde Kürtlerin birliği ve dayanışması için çaba gösterenler takdir edilecek, bu konuda uzak duranlar, buna zarar verenler ise mahkum edilecektir. Hepimizin, herkesin, tüm siyasal güçlerin, toplumsal grupların, Kürt şahsiyetlerinin, Kürt demokratik gruplarının bu gerçeği bilmesi ve buna göre hareket etmesi gerekir.

Ulusal birlik bizim kendi keyfimize göre, kendimize göre değerlendirme yapacağımız, tutum alacağımız bir konu değildir. Bu konuda hepimizi bağlayan değerler olması gerekmektedir. Hepimizin bireysel, grupsal çıkarlardan kendimizi arındırarak Kürtlerin genelini düşünen, Kürt halkının geleceğini düşünen bir düşünce, bir duygu, bir tutum içine girmemiz gerekir. Tarih şimdi bizlere böyle bir sorumluluk yüklemiş bulunmaktadır. Bu bakımdan bu konuya herkesin, hepimizin, bütün siyasi partilerin, toplulukların, şahsiyetlerin, kurumların dikkat etmesi gerekiyor. Bugün dikkat edilmesi ve hassas davranılması gereken bir konu varsa, o da birlik konusudur. Bu birlik için yapılması gereken çalıştaylar, konferanslar, kongrelerde ciddiyetle bir sorumluluk taşımamız gerekmektedir. Bu yönüyle Kürt toplumunun duygularını bilerek, o duygulara karşılık olarak bu konuda hassasiyetlerimizi, dikkatimizi, ilgimizi, doğru tutum ve davranışımızı ortaya koymamız; bu yönlü çalışmaları güçlendirmemiz, desteklememiz ve çalışmaların sonuç alması için hepimizin elinden geleni yapması gerekmektedir.

Çalıştayda da tartışılmıştır. KNK yeni bir proje sunmuştur, yeni dönemin yol haritasını çizen yaklaşımlar ortaya koymuştur. Tabii ki önümüzdeki dönemde yapılacak çalışmaların birliği sağlamada, konferansı gerçekleştirmede önemli bir netleşme, iyi bir hazırlık ve temel yaratması gerekmektedir. Bunların başında izlenecek yöntem gelmektedir. Bir işe doğru yöntemle başlanmazsa sonuçları da olumlu olmaz. Bu bakımdan yöntemin doğru belirlenmesi gerekiyor. Bu yönüyle herhangi bir partinin, grubun dayatması değil de bütün parçalarda bu birlik nasıl olacak, bu çalıştay nasıl olacak, nasıl sonuca gidilir biçiminde tartışılması gerekmektedir. Bütün toplumsal grupların tartışması gerekmektedir. Artık ulusal birlik, ulusal çalıştay dediğimizde sadece siyasi partiler bir araya gelsin, tartışsın, onlar ortak ilkeler belirlesin demek yanlıştır. Demokrasi ve özgürlük çağından söz ediyoruz. Sadece partiler içinde örgütlenmiş grupların düşünce ve değerlendirmeleri yetmez. Kuşkusuz bunlar da önemlidir; bunlar toplumsal ve siyasal sorunlara yoğunlaşan örgütlerdir, gruplardır. Bu yönüyle siyasal partilerin ve grupların düşüncesi ve yaklaşımı önemlidir ve önemli olmaya devam edecektir. Ama günümüzde artık siyaseti önemli düzeyde etkileyen, toplumsal ve kültürel yaşamı önemli düzeyde etkileyen demokratik kurumlar vardır. Toplumlar kendi toplumsal çıkarlarını, ulusal çıkarlarını daha doğru yansıtmak açısından birçok örgüt ve kurum kurmaktadırlar. Bunlarla kendi düşüncelerini yansıtmaktadırlar.

Yine günümüzde kadın toplumsal çalışmalarda, siyasette bir toplumun, bir halkın, bir ulusun yaşamında çok önemli yer tutmaktadır. Bu yönüyle kadın örgütlerinin, gençliğin, emekçilerin, doğaya duyarlı ekolojik toplulukların da bu tartışmalara ve gerçekleşecek çalıştaylara ve konferanslara katılması gerekiyor.

Kuşkusuz artık ulusal birlik ve ulusal çalışmalar derken sadece bir coğrafyadaki hakim ulusun, hakim halkın birliğinden ve çalışmasından söz etmemek gerekiyor. Kürdistan'da çok farklı gruplar var, Asuriler var, Türkmenler var, Araplar var; farklı etnik ve kültürel topluluklar var. Yine inanç olarak sadece Müslümanlar yok, sadece Sünniler yok; Hıristiyanlar var, Aleviler var, Êzidîler var, Kakailer var, farklı inanç toplulukları var. Bunların hepsini sadece bir örgütte, bir zihniyette toplamak mümkün değildir. Ya da sadece siyasal partilerle, siyasal partilerin programlarıyla tüm toplumun duygularını yansıtmak mümkün değildir. Bu açıdan günümüzde artık hem ulusal birliği güçlendirmek hem de demokratik toplumu güçlendirmek, bir coğrafyada yaşayan bütün toplulukların enerjisini, gücünü tümüyle ortaya çıkarmak için bütün toplumsal kesimleri, etnik ve dinsel toplulukları, onların temsilcilerini, yine bir toplumun düşüncesinin ve duygusunun oluşmasında önemli çaba sarf eden aydınların, sanatçıların, yazarların böyle bir çalıştayda, bu tür çalışmalarda ve gerçekleşecek konferansta yer alması gerekmektedir.

TOPLUMUN TÜM KESİMLERİNİN BİR ARAYA GELDİĞİ ÇALIŞTAYLAR OLMALI

Sadece siyasal partilerin, örgütlerin bir araya geldiği ulusal birlik toplantıları, çalıştayları değil de, en geniş kesimlerin bir araya geldiği toplantıların, çalıştayların olması lazım. Bunu bütün parçalarda, bütün toplulukların katıldığı bir ulusal birlik tartışması, ulusal konferans nasıl olur tartışması yaratmak, bu yönüyle doğru ulusal birlik çalışmasının mayalanmasını, şekillenmesini sağlamak, daha sonra bunları başka bir çalıştayla, konferansla taçlandırmak gerekmektedir. Böyle olursa hazırlığı güçlü olmuş olur. Nasıl bir konferans, nasıl bir ulusal birlik, ulusal birliğin hedefinin ne olacağı daha netleşir. Bütün parçalarda topluluklar bir araya gelerek ulusal birliğin hangi ilkeler çerçevesinde olmasını tartışırlar; ulusal birliğin temel ilkler ve ortak noktalar belirlenir, bu da yapılacak bir ulusal kongrenin başarılı olmasının zeminini hazırlar.

Öte yandan uluslar, topluluklar aynı zamanda bir değerler manzumesidir. Kültürel olgulardır. Bu bakımdan hangi değerlere sahiplendikleri, hangi kültürel değerlere, kodlara sahip olduklarını, hangi değerler etrafında birleşilmesi gerektiğini de dört parçada, bütün şehirlerde, kasabalarda yapılacak tartışmalarla, yine yurtdışında yapılacak tartışmalarla belirlenebilir. Ulusal birliğin ilkeleri ve temelleri belirlenir; bu yönlü tartışmalar yapılır bunlar bir senteze ulaşır; içeriği ve biçimi netleşir. Bunlar da daha sonra bütün çalışmaların çatısı olacak, bütün çalışmaların birleştirilmesi anlamına gelecek konferans ve kongrelerde birleştirilir. Böylelikle yapılacak bir ulusal konferansın ve kongrenin başarılı olmasının temeli atılır.

Bu yönüyle KNK’nin çabaları var, çağrısı var. Biz de bu çabalara ve çağrılara destek vermek istiyoruz; bu çabaları ve çağrıları tamamlamak istiyoruz. KNK’nin çabaları ve çağrıları temelinde biz de kendi yol haritamızı ve düşüncelerimizi sunmak, bu yönüyle ulusal birlik çalışmalarına destek olmak istiyoruz. Çünkü bu, Kürt halkının özlemidir. Şu anda Ortadoğu'da süren Üçüncü Dünya Savaşının bize dayattığı zorunluluktur. Eski dengelerin yıkıldığı, yeni dengelerin kurulmaya çalışıldığı, herkesin örgütlü gücüyle, birliğiyle, doğru politikalarıyla kendini güç yaparak yeni dengelerde yer almak istediği, yeni statülere kavuşmak istediği bir dönemde biz de bu dönemin dayattığı yakıcı bu gerçekler karşısında sorumluluk duyarak üstümüze düşen görevleri yerine getirmek istiyoruz. Bu tarihi süreçte sorumlu davranmak istiyoruz. Böyle bir tarihi süreçte Kürdistan'ın en büyük siyasal örgütü olarak, Kürdistan'ın bütün parçalarında ve dünyada Kürtler üzerinde en etkili olan bir hareket olarak, Kürtlerin izlediği, takip ettiği bir hareket olarak biz de sorumluluklarımızı yerine getireceğiz. Yakın dönemde KCK’nin de hangi değerler, hangi ilkeler temelinde ulusal kongrenin toplanmasını istediği, yine bu ulusal kongrenin hangi yöntemle gerçekleşmesi gerektiği konularında biz de düşüncelerimizi belirteceğiz. Burada kaba hatlarıyla ortaya koyduğumuz çerçeveyi daha da somutlaştırarak, içerik olarak daha da açarak bütün Kürt kamuoyuna sunmak ve kendi cephemizden çalışmalara aktif olarak katılmak istiyoruz. Çünkü gerçekten zaman akıyor. Bugünler, haftalar, aylar çok çok değerlidir. Biz bu günleri, haftaları, ayları doğru değerlendirmezsek tarih bizi mahkum eder, yargılar. Tarih karşısında suçlu duruma düşeriz. Biz böyle bir sorumsuzluk içinde olmak istemiyoruz.

Öte yandan ulusal birlik çalışmaları yapmak Önder Apo'nun bir talimatıdır, bir perspektifidir. Önder Apo'nun siyasal mücadeleyi başlattığı ilk günden itibaren en büyük hayallerinden biri, Kürtler içindeki parçalanmışlığı gidermek, Kürtler arası birliği sağlamak, bu birliğe dayanarak yürütülen mücadeleyle Kürt’ü hak ettiği yere oturtmak olmuştur. Kürt’ü Kürdistan'ın bütün parçalarında özgürleştirmek Önder Apo'nun en temel hayalidir. Önder Apo, Kürt birliğine dayanarak Kürtlerin 21. yüzyılda yükselen halk, ulus haline gelmesini özlüyor. Bunun için onlarca yıldır büyük çaba gösteriyor, emek veriyor, yoğunlaşıyor. Kürtleri artık Ortadoğu'da geri bir halk olmaktan çıkarıp düşünce gücüyle, kültürüyle, değerleriyle Ortadoğu'nun özgür ve demokratik yaşamına büyük katkıda bulunacak öncü halk haline getirmiş bulunmaktadır. Gerçekten bugün Kürt halkı Önder Apo'nun çabalarıyla sadece Kürdistan'ın parçalarında değil, bütün Ortadoğu'da özgür ve demokratik yaşamın öncüsü haline gelmiştir.

Bugün Önder Apo'nun düşünceleri dışında Ortadoğu'nun siyasal, sosyal, ekonomik ve kültürel sorunlarına cevap verecek bir proje yoktur. İşte Kürtlerin düşünce gücünün bu kadar geliştiği, siyasal gelişmelere yön verme gücüne ulaştığı; siyasal, toplumsal, ekonomik ve kültürel sorunlara cevap verecek bir düşünce düzeyinin ortaya çıktığı dönemde ulusal birlik çalışmaları daha da önemli hale gelmiştir. Eğer Kürtler ulusal birliklerini sağlarlarsa düşünce güçleri ve siyasi projeleriyle, demokratik karakterleriyle, tarihe dayanan, toplumsal ve kültürel değerleriyle Ortadoğu'da halkların özgürlük ve demokrasi mücadelesine öncülük yapacak, bütün halkların özgür ve demokratik yaşamını sağlamasına büyük katkılar sunacak ve bu temelde de halklar Ortadoğu'da eşitlik, kardeşlik, özgürlük içinde yaşayacaklardır. Kürtler tüm Ortadoğu halklarına özgür ve demokratik yaşama kavuşmaları açısından büyük katkı sunacak konuma ulaşmışlardır. Birlik, ulusal kongre bu konumu, bu etkiyi pratikleştirmenin gücü olacaktır, aracı olacaktır. Bu nedenle biz Önder Apo'nun büyük isteği, özlemi olan bu kongre çalışmalarına güç katarak, ulusal birlik çalışmalarına güç katarak Önder Apo'nun çabalarına da layık olmak istiyoruz.