KCK Yürütme Konseyi Üyesi Sozdar Avesta, Sterk TV'de gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı açlık grevi ve ölüm oruçları öncülüğünde gelişen direnişin bir sonucu olarak Öcalan'ın avukat ve ailesiyle görüştüğünü belirten Avesta, şunları ifade etti:

“Bu görüşmelere seçim eksenli izin verilip verilmediği henüz netleşmiş değil. Fakat görüşmelerin gerçekleşmesiyle birlikte Türkiye iklimi değişti. Kürt ve Türk halkı bir nefes aldı. Yine demokrasi söylemleri, özgürlüğe dair söylemler, haklara sahip çıkmaya yönelik görüşler, adalet arayışları ortaya çıktı. Önder Apo'yla görüşmeler yapıldığında ve Önder Apo'yun şartları iyileştirildiğinde, Önder Apo devreye girdiğinde sorunların daha kolay ve daha hızla çözülebildiği ortaya çıkmıştır.”

ÖCALAN ‘BAŞ AKTÖRDÜR’

Avesta, şöyle devam etti: ''Önder Apo, başlıca aktördür. Felsefe, bilim, proje sahibidir ve Ortadoğu siyasetinde 50 yıllık deneyime sahiptir. Eğer devlet günlük çıkarlar ekseninde yaklaşım sahibi olmayacaksa, problemleri çözmek istiyorsa, bu görüşmelerin devam etmesi gerekir. Sadece görüşmeler değil, Önder Apo'nun özgür hareket edebileceği şartlar oluşturulmalı. Önder Apo sürece dahil olmalı ve yeni perspektif kamuoyuna daha çok ulaşmalı''

'ÖNDER APO'NUN AÇIKLAMASI BERRAK VE NET'

Avesta, Ali Kemal Özcan adlı akademisyenin İstanbul seçiminden birkaç gün önce Öcalan'la görüştürülmesine dair ''bir şeyler yapılmak istendiğini'' belirterek, şöyle konuştu:

''Önder Apo'un perspektifleri bellidir, biz bunları çok iyi biliyoruz. Önder Apo'nun paradigması üçüncü yoldur. Önder Apo bu çizgide yıllardır ısrar ediyor ve birçok kitap yazdı bunun üzerine. Hiçbir şey söylenmemiş gibi, kimse bundan haberdar değilmiş gibi, yeni bir şeymiş gibi ortaya konulmak istendi. Özgürlük Hareketi Önder Apo'nun hareketidir. Yine demokratik güçler Önder Apo'nun demek istediklerini doğru biçimde kavradılar. Çarpıtmış olsalar da, amaçlarına kavuşamadılar. Önder Apo'nun açıklaması çok berrak ve netti. Kötü niyetle karmaşa yaratmak istediler'."

Avesta, İstanbul seçimlerine dair, HDP'nin ''Türkiye'de faşizmi yeneceğiz'' stratejik yaklaşımını hatırlatarak, bu yaklaşım için, ''31 Mart'ta faşist bloku yenilgiye uğratmıştır'' dedi.

AKP-MHP’NİN DÜŞÜŞÜ ENGELLENEMEZ

Avesta, ''AKP ve MHP seçimde baş aşağı düştü, artık hiç kimse bu düşüşü engelleyemez. Demokratik güçler seçim sonrası da kendilerini güçlendirmeli, projeler üretmeli ve AKP-MHP'nin kendilerini toparlamalarına izin vermemeli. İstanbul'da oluşan ittifak devam etmeli. Herkes Kürt halkının temel bir aktör olduğunu gördü'' diye ekledi.

'GÜNEY YETKİLİLERİ ERDOĞAN'A EL UZATIYOR'

Türk devletinin Güney Kürdistan'daki işgal saldırılarını hatırlatan Avesta, bunun ilk ve yeni olmadığını, Türk devletinin birçok kez Güney Kürdistan'ı işgal etmeye yönelik girişimlerde bulunduğunu hatırlattı. Avesta, her seferinde Özgürlük Hareketi ve gerillaların işgal girişimlerine karşı savaştığını, canlı kalkanlarla Güney Kürdistan topraklarını savunduğunu kaydetti.

Avesta, “Heftanin'den Xakurkê'ye kadar soykırımcı ve işgalci Türk devletine karşı mücadele eden, işgalin önünde set oluşturan” HPG ve YJA-Star gerillalarını selamladı. Aynı zamanda bu mücadelede hayatını kaybedenleri anan Avesta, ''Onlar insanlık onurunu koruyorlar'' dedi.

Söz konusu işgal girişimde Güney Kürdistan yetkililerinin sorumluluğuna dikkat çeken Avesta, ''Erdogan iktidara geldiğinden bu yana, Erdogan iktidarının sıkıştığı, yenilgiye uğradığı her dönemde Güney yetkilileri ona elini uzatıyorlar. Seçimlerde her zaman onları yanlarına alarak Kürtleri kandırmak istemişlerdir'' dedi. Avesta, ''En çok da PDK (KDP) yetkilileri bu biçimde hareket ediyorlar'' diye ekledi.

'BARZANİ, ERDOĞAN ZİYARETİNDE GÜNEY KÜRDİSTAN'I TESLİM ETTİ'

Nêçîrvan Barzanî'nin Başbakanlık koltuğuna gelmesiyle birlikte farklı güçler ve Kürtlerin, Barzanî'den diğer yöneticilerden farklı bir duruş sahibi olacağına dair bir beklentiye girdiklerini söyleyen Avesta, şöyle devam etti:

''Şimdi Güney Kürdistan'da Barzanî hanedanlığı inşa ediliyor. Böyle ele alınması gerekir. Tüm bu saldırıların olduğu ortamda Nêçîrvan Barzanî seçim zamanı İstanbul'a gitti, Erdoğan'la görüştü. Bu görüşmenin sadece seçime destek amaçlı olmadığını gördük. Bu görüşme, Kürdistan topraklarının resmi bir biçimde Türklere teslim edilmesidir. Görüşmeden bir gün sonra Metîna'da 6 tepe Türk askerlerine teslim edilmiştir. Bu kez Zaxo'da, bu gerçeklerin görülmesi gerekiyor.''

HALKA ÇAĞRI: İZİN VERİLMEMELİ

Avesta son olarak güney Kürdistan halkına Kürt halkına, öğrencilere, kadınlara, gençlere, yurtsever güçlere, Halepçe katliamının tanıklarına seslenerek, Türk devletinin Kürdistan'da yerleştirilmesine izin verilmemesi gerektiğini belirtti.

Irak ve Kürdistan parlamentosundaki vekillere çağrı yapan Avesta, "Eğer gerçekten de yurtlarına bağlılıkları varsa ve Güney Kürdistan Başkanı'na soru yöneltmeleri gerekir" dedi.

Avesta, aynı zamanda tüm Kürdistan halkına, ülke dışındaki tüm Kürtlere çağrı yaparak, Türk devleti işgaline karşı ayağa kalkmaları gerektiğini ifade etti.

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Sozdar Avesta, son olarak Neçîrvan Barzani'ye çağrıda bulunarak, mevcut durumun kabul edilemez olduğunu vurguladı. Avesta, “Kürt halkının başına getirilen bu felakete yeter artık” dedi. Ulusal birlikte ve ulusal kongre çalışmalarına dönülmesi çağrısını yapan Avesta, “Eğer Kürdistan Bölgesel Yönetimin Başkanlığını yapmak istiyorsa, bunu yapmalıdır. Bu tutum dışında kimse kendisini kurtaramaz'' dedi.