Arslan: Ölümler beklenmemeli, herkes tepkisini göstermeli

DBP Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan, "Cezaevlerinden duymak istemediğimiz haberler gelirse ortak yaşam alanlarımız ciddi zarar görür" uyarısında bulundu ve hükümete baskı yapılmasını istedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ve açlık grevi eylemlerine ilişkin DBP Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya DBP Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan, DBP eş genel başkan yardımcıları Halide Türkoğlu ve Mehmet Şirin Tunç katıldı. 

'AKP'NİN ÇÖZÜM PROGRAMI YOK'

Eş Genel Başkan Arslan, DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ve eski DTK Eş Başkanı Selma Irmak'ın da 15 Ocak itibarıyla açlık grevi eylemine başladığını hatırlattı. Tecride dikkat çeken Arslan, “Türkiye’de sorunların demokratik çözümleri ile ilgili tüm talepler görmezden gelinerek, Türkiye siyasi kaos içine sokuluyor ve kriz yaşatılıyor. Sayın Öcalan şahsında geliştirilmek istenen tecrit politikası, Sayın Öcalan’ın temsil ettiği Kürt halkı üzerinde geliştirilmek istenen tecrit politikasıdır” dedi. 

AKP’nin tecrit ile Kürt sorununu boğmayı amaçladığını ifade eden Arslan, şöyle devam etti: “Ne olursa olsun Kürt sorununun demokratik çözümü ile programlarının olmadığını ifade etmeye çalışıyorlar. AKP hükümeti başta Kuzey Kürtleri olmak üzere tüm Kürtlerle ilgili, ‘Kürt kardeşlerim’ dese de, bu durum yeminli Kürt düşmanlığı politikalarından kaynağını alıyor. Sayın Öcalan’ın sıradan bir tutuklu olmadığını sadece bizler değil, dünya kamuoyu bilmektedir. En iyi AKP hükümeti biliyor. 2013 ile 2015 tarihleri arasında Sayın Öcalan ile geliştirilen diyalog ile, Sayın Öcalan Kürtlerin lideri olarak muhatap alınıp, görüşmeler gerçekleştirildi."

'SAYIN ÖCALAN KRİZLERİ AŞAR'

Arslan, “Sayın Öcalan’ın Türkiye’nin demokratikleşmesi ile ilgili görüşlerine Türkiye halkları şahittir. Türkiye’nin temel krizlerinin aşılması için görüşleri önemlidir. AKP’nin şu an içerisinde bulunduğu durumun Türkiye halklarına hiçbir katkısı yoktur. Çözüm görüşmeleri sürecinde yetersizlikler olabilir ama bu topraklara cenazeler gelmedi. Huzurun ve barışın gelişebileceğine ilişkin görüşler belirdi. AKP kendi iktidarını geliştirmek için toplumdaki bu beklentiye karşı Sayın Öcalan ile tecrit uygulayarak, demokratik havayı tersine çevirmiştir” şeklinde konuştu. 

'HERKES TEPKİSİNİ GÖSTERMELİ'

Arslan, şunları da kaydetti:

"Açlık grevlerinin temel talebi Sayın Öcalan üzerindeki tecridin sonlandırılmasıdır. Talepler, yasaların uygulanmasını ifade ediyor. Bu topraklarda eğer bedel verilecekse, siyasal sorumluğunu bizler üstümüze alıyoruz, devlet bu işin ciddiyetinin farkına varsın mesajı veriliyor. Toplumun seçmiş olduğu öncüleri, milletvekilleri, siyasetçileri, halka ve hükümete bu mesajı veriyor; eğer yaşamlar feda edilecekse, bizler canımızı gönüllü vermeye hazırız diyor. Açlık grevi intihar değildir, bedel verilecekse bedeli biz veririz tutumudur. Demokratik siyasete AKP tarafından fırsat verilmemektedir. Sözün yere düştüğü yerde açlık grevi tutumu geliştirilmiştir."

Açlık grevlerine ve tecride karşı herkesin demokratik tepkisini ortaya koyması gerektiğine dikkat çeken Arslan, şöyle konuştu:

“AKP’nin bu noktadaki tutumu bizler açısından çok nettir. Her an cezaevlerinden olumsuz bir haber almak ile karşı karşıyayız. Hükümetin bir an önce açlık grevi eylemcilerinin taleplerini karşılaması gerekirken, tabutların çıkmasını beklemektedir. Kürdistan ve Türkiye halkları talebin karşılanması için AKP hükümetine baskı yapmalıdır. AKP’yi bu tecrit politikasından vazgeçirmesi gerekiyor. Cezaevlerinden duymak istemediğimiz haberler geldiği zaman, bizlerin ortak yaşam alanlarına ciddi zarar verecektir. AKP’nin inatlaşma tutumu olmamalıdır. Kimse cezaevlerinden gelecek bir haberi beklememelidir.".

Toplantının ardından DBP’liler, PTT’ye giderek tutsaklara kartpostal gönderdi.