Anne Şenyaşar: Çocuklarım devletin elinde öldürüldü

Emine Şenyaşar, yaralı çocuklarının AKP'li İbrahim Halil Yıldız'ın talimatıyla Suruç Devlet Hastanesi'ne taşındığını söyledi, "Çocuklarım devletin elinde öldürüldü" dedi.

Riha'nın Pirsûs (Suruç) ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP Urfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınlarının hastanedeki saldırılarına dair 4 yıl 4 ay sonra açılan davanın ilk duruşması Malatya 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediyor. Tutuklu Celal Yıldız, Mekail Şimşek ve "İşyeri"  davasından tutuklu bulunan Enver Yıldız'ın da aralarında olduğu 19 kişinin yargılandığı davanın duruşması, verilen aranın ardından müşteki beyanlarıyla başladı.

ŞENYAŞAR: DEVLETİN ELİNDE ÖLDÜRDÜLER

Duruşmada Kürtçe konuşan Emine Şenyaşar, yaşanan olayı anlattı. Dükkanda yaşanan olayı görmediğini belirten Şenyaşar, "Hastanede eşimi ve çocuklarımı öldürdüler. Taksi çağırdık, sanıkların korkusundan kimse taksiye almadı bizi. Çocuğum Celal, 'bizi hastaneye götürmeyin, öldürecekler' dedi. Vekil illa 'bu hastaneye getirin' dedi. Çocuklarım devletin elinde öldürüldü. Bütün kanıtlar siz de açığa çıkarmıyorsunuz. Eşim ve çocuklarım polis gözetiminde öldürüldü. Pansuman odasında eşime vurdular. Eşim pansuman bezini aldı kanını sildi. Farklı bir kişi 'seni öldüreceğim' dedi. Eşimin başına onların hepsi toplandı, eşimin gözü çıkarıldı. Şu kadın, her iki yerde de (İşyeri ve hastane) vardı" diyerek Emine Yıldız'a işaret etti.

Bunun üzerine Emine Yıldız, Emine Şenyaşar'a "Yalan söylüyorsun, iftira" diyerek sesini yükseltti. Konuşmasına devam eden Emine Şenyaşar, "Eşime vurduktan sonra oğlumun arkadaşı beni dışarı çıkardı. Onların adamı geldi, beni de vuracaktı. Görürsem teşhis ederim. Orta boylu, eşimin yaşlarındaydı. O bana 'seni öldüreceğim'" diyerek kendisini tehdit eden kişinin eşkalini anlattı. Hacca gittiğini ve yalan konuşmadığını belirten Şenyaşar, "Benim oğlumu kim öldürmüş, katil kimdir kayıtlarda var. Kayıtları ortaya çıkarın. Dükkandaki kayıtları kesmişler. Erdoğan (Cumhurbaşkanı) biliyor, hükümet biliyor, herkes biliyor bunların kim olduğunu. Çocuğumu öldüren şişko var, onu niye yakalamıyorsunuz. Oğlumu (Fadıl Şenyaşar) ise 5 yıldır tek kişilik hücreli odada tutuyorsunuz. Oğlumu bırakın eve gideyim" şeklinde konuştu.

 KATİLLERİN AVUKATLARINDAN MÜDAHALE

Sanık avukatı, Emine Şenyaşar'ın konuşmasına müdahale ederek, oğlunun sufle verdiğini söyleyince tartışma çıktı. Tartışmanın ardından devam eden Şenyaşar, "Emniyetteki ifadem doğrudur. Eksiği var, fazlası yok. Ferit'in kafasına kurşun sıktılar. Ama ölmedi. Esvet'in kafasına sopayla hastanenin içinde vuruldu. Hepsi görüntülerde var. Çocuklarımın vurulduğu yerde görmedim. Benim çocuklarım büyük bir zulümle öldürdüler" diye konuştu.

Sanık avukatları, ardından Emine Şenyaşar'a soru sordu. Emine Şenyaşar, "Hepsinin elinde silah vardı. Dışarıya çıkan herkesin eli kanlıydı. Hepsi kayıtlarda var, bana niye soruyorsunuz! Allah şahittir, dediğim her sey doğrudur. Oğlumu serbest bırakın" diye cevap verdi.

 
Sanık müdafiinin "Celal Yıldız ve Emine Yıldız'ı daha önceden tanıyormuydunuz" sorusuna da cevap veren Emine Şenyaşar, tanıdığını söyledi. Şenyaşar,  adalet talep ederek oğlunun bırakılmasını ve sorumluların hepsinin tutuklanmasını istedi.

Emine Şenyaşar'ın ifadesinin ardından AKP'li Milletvekili İbrahim Halil Yıldız, adliyeden korumalar eşliğinde ayrıldı.
Ardından olayda yaralanan Mehmet Şenyaşar, tanık olarak dinlendi. Şenyaşar, "Bana da ateş edildi, beni yaralı bıraktılar. Bacağımdan vuruldum ve sedyeden düştüm diye kurtuldum. Celal Yıldız silahla hastaneye girdi, 'Hepsini öldürün, kimseyi sağ bırakmayın' dedi" diye olay anını anlattı. Mehmet Şenyaşar, sorumluların hepsinin tutuklanmasını talep etti.  

'KAMERA KAYITLARI KAYBEDİLDİ'

Ferit Şenyaşar ise Pirsûs'ta insanlık suçu işlendiğini söyledi. Saldırıdan Vali Abdullah Erin sayesinde kurtulduğunu söyleyen Şenyaşar, "Bu seçim dönemi bitince, bu hükümet gidince, Vali Erin'in dediği gibi hastane kayıtları mahkemeye sunulunca gerçek ortaya çıkacaktır. Vali Abdullah Erin'in dinlenmesini istiyorum" diye konuştu. Saldırıda bir uzman çavuşun burnunun, iki ambulansın camlarının kırıldığını söyleyen Şenyaşar, "Hastane" ve "İşyeri" dosyalarının birleştirilmesini istedi. Kamera kayıtlarının kaybedildiğini söyleyen Şenyaşar, "Adil bir yargılama yapılarak suçluların cezalandırılması ve faillerin tutuklanmasını talep ediyoruz" şeklinde konuştu.

 Ardından dosyaya konulan Bilirkişi Raporu, Adli Tıp raporu ile bazı belgeler okunmaya başlandı.

 Raporların okunmasının ardından Şenyaşar Ailesi'nin avukatlarının konuşması bekleniyor.