Amed ve Batman'da adalet arayışı: Türkiye suç ülkesi!

İHD ve kayıp yakınları, Amed ile Batman'da adalet arayışlarını sürdürdü. Eylemlerde Nazım Gülmez ve Şehmuz İnsel'in akıbetleri soruldu.

İHD Amed Şubesi ve kayıp yakınlarının “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” sloganıyla her hafta düzenledikleri oturma eyleminin 506’ncısı İHD Amed Şubesi’nde devam etti. Eyleme İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan’ın yanı sıra İHD bölge temsilcileri, İHD MYK üyeleri, KESK’e bağlı sendikaların temsilcileri ve çok sayıda kayıp yakını katıldı.

Basın açıklaması öncesi ilk konuşmayı İHD Amed Şube Başkanı Abdullah Zeytun yaptı. Zeytun, Cumartesi Anneleri ve kayıp yakınları eylemlerine yönelik yasaklamalara tepki gösterdi.

Daha sonra söz alan İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ise, Suudi Arabistan İstanbul Konsolosluğu’nda kaybolan ve daha sonra öldürüldüğü açıklanan Cemal Kaşıkçı olayına dikkat çekerek, "Çünkü Türkiye kayıplara en müsait ülke. Bu yüzden birçok kişi kayıplar ülkesi olan Türkiye’de katlediliyor” dedi.

Türkiye’de yaşanan suçların cezasızlıkla sonuçlandırıldığını vurgulayan Türkdoğan, bu cezasızlığın ise diğer ülkelerce Türkiye’yi suç meskeni haline getirdiğini ifade etti.

GÜLMEZ'İN HİKÂYESİ

Nazım Gülmez’in hikâyesini İHD Amed Şube Yöneticisi ve Kayıp Komisyonu Üyesi Av. Hasan Yalçın şöyle anlattı:

"61 yaşındaki Nazım Gülmez Dersim’in Hozat ilçesi Taşıtlı köyü’nde yaşıyordu. Evli olup 9 çocuk babasıydı.Gülmez,tarım ve hayvancılıkla uğraşıp, geçimini sağlıyordu.13 Ekim 1994 tarihinde Ali Boğazı bölgesinde Bolu Komando Tugayına bağlı askerler tarafından icra edilen askeri operasyon sırasında, Taşıtlı köyüne baskın gerçekleşir. Köy muhtarı ve bir köylü askerler tarafından gözaltına alınır.Köylüler akşam saatlerinde serbest bırakılır. Bu baskından 2 gün sonra 15 Ekim 1994 tarihinde, öğlen saatlerinde aynı askerler tekrar köye gelir, köyde arama yaparlar, ardından evler ateşe verilerek yakılır. Operasyona katılan askerler Nazım’ı kendilerine arazide kılavuzluk yapması gerekçesiyle evinden alırlar. Nazım çaresiz bir şekilde askerler tarafından köy muhtarı ile tüm köylülerin gözleri önünde zorla götürülür. Ailesi kendisinden o günden beri hiçbir haber alamaz. Nazım’ın eşi Galip Gülmez, olaydan bir ay sonra Hozat’taki binbaşıya eşinin akıbetini sorar. Binbaşı tarafından kendisine şu ise “ Biz onları elimizde bir süre tuttuktan sonra serbest bıraktık, şimdi biz de onu arıyoruz” olduğu belirtildi. İç hukuk yollarından herhangi bir sonuç alamayan Nazım’ın ailesi, davayı avukatları aracılığı ile 26 Mart 2016 tarihinde AİHM’e taşıdı. AİHM başvurunun 6 aylık süre sınırına uyulmadığı gerekçesiyle, başvurunun kabul edilemeyeceğini bildirir."

BATMAN

Batman’da ise, kayıp yakınları ve İHD yöneticileri, 412’nci hafta eylemi için İHD şube binasında bir araya geldi. Eyleme, Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP) üyesi avukatlar, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Eş Başkanı Berivan Helen Işık, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) yetkilileri, kayıp yakınları ve insan hakkı savunucuları katıldı. Eylemde konuşan İHD Batman Şube Sekreteri Fahrettin Asutay, "Fırat’ın doğusunda ve batısında faili meçhul bırakılmaya çalışılan cinayetlerin ve zorla kaybedilmelerin hesabını sormaya devam edeceğiz" dedi.

İNSEL NASIL KAYBEDİLDİ?

Asutay, daha sonra 1999 yılından bu yana haber alınmayan Şehmuz İnsel'in durumuna ilişkin bilgileri paylaştı. Asutay, ağabey Mehmet Şah İnsel'in anlatımlara dayanarak şunları söyledi: “Kardeşim Şehmuz İnsel, 25.09.1999 tarihinden beri kayıptır. Kardeşim açık öğretimi kazanmıştı. Dersleri ile ilgileniyordu. Bu arada evlendi. Evlenme işlemlerini yapmak üzere Kurtalan Nüfus Müdürlüğü'ne birlikte gittik. Nüfus müdürlüğünde kardeşimin jandarma tarafından arandığını söylediler. Jandarmaya birlikte bittik. Bize Batman Emniyet Müdürlüğü'nden faks gelene kadar bekleyin dediler. Orada uzunca bir süre bekledikten sonra faks geldi. Kardeşimi Kurtalan Cumhuriyet Savcılığı'na sevk ettiler. Savcılık kardeşimi serbest bıraktı. Bu olaydan bir hafta sonra 25.09.1999 tarihinde kimliği belirsiz iki şahıs tarafından Müslüman cemaati seni çağırıyor, denilip götürülmüş ve bir daha kendisinden haber alınamamıştır.”