Amed'de kayıp yakınlarına 'yasak' kararı protesto edildi

Amed'de kayıp yakınlarının eyleminin yasaklanması protesto edildi.

Amed'de İHD öncülüğünde her hafta kayıplar için düzenlenen eylemin yasaklanması İHD, TİHV, Amed Barosu, Tabipler Odası ve Hak İnisiyatifi tarafından protesto edildi. İHD Amed Şubesi'nde düzenlenen basın açıklamasına Cumartesi Anneleri eylemine katılan aileler de katıldı. 

Ortak açıklamayı İHD Kayıplar Komisyonu Üyesi Av. Hasan Yalçın okudu. Açıklamada, "Türkiye’de gözaltında zorla kaybedilme neticesinde kayıp ailelerinin yakınlarının akıbetini öğrenme ve failleri cezalandırma mücadelesi, coğrafyamızın bitmez tükenmez hakikat ve adalet mücadelesidir. Kayıp aileleri yıllardır karakol kapılarında, adliye saraylarında ve meydanlarda yakınlarının akıbetini devletten sorarak, hakikatin ortaya çıkartılmasını talep etmektedir. Ne yazık ki kayıp yakınlarının bu haklı mücadelesi başladığı günden bu yana devlet ve siyasi iktidarlar tarafından çeşitli biçimlerde engellenmek istenmiştir" denildi.

'BİZİ O MEYDANA GÖTÜREN DEVLETİN CEZASIZLIK POLİTİKASI'

Kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları olarak yıllardan beri Galatasaray Meydanı ile Koşuyolu Meydanı'nda oturma eylemi düzenlediklerini hatırlatan Av. Yalçın, "Bizi o meydana taşıyan şey devletin, kayıpların bulunması ve faillerin cezalandırılmasına ilişkin cezasızlık politikasındaki ısrarı olmuştur. Herkesin yakından takip ettiği üzere 31 Ocak 2009 tarihinden itibaren her hafta cumartesi günü Diyarbakır Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde kayıp yakınları ile birlikte düzenlenen 'Kayıplar bulunsun, failler yargılansın' adlı oturma etkinliği 499. haftasında, Diyarbakır Valiliği'nin kararıyla 'kamu güvenliği' gerekçe gösterilerek süresiz bir şekilde yasaklanmıştır" şeklinde konuştu. 

'TÜM HAKLAR ÇİĞNENİYOR'

Diyarbakır Valiliği'nin almış olduğu kararın keyfi olduğunu ve yasalarla güvence altına alınan toplantı, gösteri yürüyüşleri hakkı başta olmak üzere demokratik işleyişin sürdürülmesine olanak tanıyan normların hiçbirisiyle örtüşmediğini ifade eden Av. Yalçın, şunları söyledi: "İfade özgürlüğünün özel bir şekli olan barışçıl toplanma ve gösteri hakkının demokratik toplumun temeli olduğu ve özel toplanmalarla, kamuya açık cadde ve yollardaki toplanmaları ve yürüyüşleri de kapsadığı düşünüldüğünde bu keyfi yasaklama kararının birey ve toplumun toplantı, gösteri ve yürüyüş hakkına açık bir saldırı niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Yıllardan beri kayıp yakınlarıyla beraber düzenlediğimiz oturma eylemi bugüne kadar barışçıl bir şekilde sürdürülmüş ve herhangi bir kamu güvenliği problemine yol açmaksızın ısrarlı bir şekilde devam etmiştir."

'MÜCADELENİN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ'

Her fırsatta kayıp yakınlarının oturma eylemini yasaklayarak hakikatin üstünü örtmelerine müsaade etmeyeceklerini belirten Av. Yalçın, açıklamayı şu sözlerle noktaladı: "Hakikat ve adalet mücadelemizi her yerde dile getirmeye, kayıp yakınlarının mücadelesinin yanında olmaya devam edeceğiz. Faillerin cezasızlık politikası ile aklanmaması için haklı mücadelemizi bundan sonra daha güçlü vermeye çalışacağız. Yine devlet ve siyasal iktidara açık çağrımızdır ki; kayıp yakınlarının önüne konulan tüm yasaklamaların kaldırılıp annelerin taleplerinin karşılanması gerekmektedir. Kayıp yakınlarının mücadelesinin engellenmesi için harcanan çabanın, kayıpların bulunması ve faillerin yargılanması için sergilenmesini talep ediyoruz."