DİSK, KESK, TMMOB ve TBB’nin ‘1 Mayıs ile güzel günler göreceğiz, Bijî 1 Gulan’ şiarıyla 5 Haziran Demokrasi Meydanı’ında düzenlediği miting saat 13.00’da başladı. ‘Ekmeğimiz, Bedenimiz, Kimliğimiz Bizimdir’, ‘Bijî Yek Gulan’, ‘Baharı da Barışı da Kadınlar Getirecek’, ‘İnsanca Yaşam ve İş Güvenliğimiz İçin OHAL’e Hayır’ sloganlarının yazılı olduğu pankartların asıldığı miting alanına girişler dört koldan yapıldı.

Sık sık ‘Bijî Yek Gulan’, ‘Bijî Berxwedana Surê’, ‘Kahrolsun faşist diktatörlük’, ‘Bijî Serok APO’ sloganlarının atıldığı mitinge, Halkların Demokratik Patisi (HDP), Emek Partisi (EMEP), 78’liler Girişimi ve birçok sivil toplum kuruluşunun yanı sıra HDP Eş Başkanı Sezai Temelli, DTK Eş Başkanı Bedran Öztürk ve HDP Amed Milletvekili İmamTaşçıer de katıldı.

'BÜYÜYEN BİR İŞSİZLİK SORUNU VAR'

Mitingde Tertip Komitesi adına konuşan Mehmet Şirin Gürbüz, konuşmasına alandakileri selamlayarak başladı. 1977 yılında Taksim 1 Mayıs’ında ve 5 Haziran’da HDP mitinginde yaşamını yitirenleri anan Gürbüz, şöyle devam etti: “Ülkemizde barış sözcüğünün yasaklandığı bir dönemden geçiyoruz. OHAL ile dayatılan KHK’ler eliyle kamu görevlilerimiz işlerinden atılmıştır. Güvenlik soruşturmalarıyla toplumda gittikçe büyüyen bir işsizlik sorunu ortaya çıkmıştır. OHAL ile beraber sendikal haklarımızın gasp edilmesini istemiyoruz. İhraçları kabul etmiyoruz. Bize dayatılan vahşi sermayeye karşı, savaşa karşı barışı ve huzuru savunuyoruz. Şiddete ve yok sayılmaya karşı kadınlar olarak ‘Emeğimiz, Bedenimiz ve Kimliğimiz Bizimdir’ diyoruz. Demokrasiyi rafa kaldırıp halkın iradesine kayyum atanmasını kabul etmiyoruz. Bunların hepsine olan cevabımızı 24 Haziran’da en güçlü şekilde vereceğiz.”

'BU SAVAŞ İŞÇİLERİN DEĞİL'

Amed Genel-İş Sendikası Sekreteri Hasan Hayri Eroğlu da, bugünün aynı zamanda 24 Haziran seçimlerine bir hazırlık olduğunu vurguladı. Emperyalist ve kapitalist sistemin kârına daha fazla kâr katmak amacıyla vekalet savaşları çıkardıklarını söyleyen Eroğlu, şunları belirtti: “Ortadoğu’da hâlâ vekalet savaşları sürüyor. Ama bu savaşlar işçi sınıfının ve emeğin savaşı değildir. Bu savaş bölgedeki gerici iktidarların savaşıdır. Biz işçi sınıfı olarak her zaman barışın yanında olduk. Bir süre önce halkımızın iradesi yerine kayyumlar atandı. Bu kayyumların gelmesiyle birlikte 2 bin 500 arkadaşımız işlerinde oldular. Bu uygulamalar hukuksuzdur. Bunları hükümetin tekrar gözden geçirmesini bekliyoruz.”

‘CİNSİYETÇİLİĞE VE SAVAŞA MECBUR DEĞİLİZ’

KESK Genel Merkezi Yürütme Kurulu adına kitleyi selamlayarak konuşmasına başlayan KESK Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy ise, son iki yıldır 1 Mayıs’ın OHAL şartlarında kutlandığını belirtti. Halk iradesinden korktukları için seçilmişleri cezaevlerine attıklarını söyleyen Atasoy, şöyle konuştu: “Bu zorbalığa teslim olmayacağız. 1 Mayıs ruhuyla 25 Haziran sabahını örgütleyeceğiz. Özgürlükleri yok sayan iktidarınızın ne menem bir şey olduğunu kapı kapı dolaşıp herkese anlatacağız. Biz ne size, ne yoksulluğa, ne savaşa, ne cinsiyetçiliğe mecbur değiliz. Birlikte başarabiliriz. Eşitliğin ve demokrasinin yeniden yeşerdiği bir ortamda buluşmanın imkansız olmadığını buradan haykırmak istiyoruz."

TTB adına konuşan Dr. Şeyhmus Gökalp ise şunları kaydetti: “Emeğimizin savaş politikaları ile heba edilmesini istemiyoruz. Bu ceberut iktidar uyguladığı politikalarla sağlık alanı olmak üzere bizlere keşmekeşli bir düzen dayatıyor. Biz bunu kabul etmiyoruz. Bu iktidarı biz iyi tanıyoruz. Amed’de 'sokağı çıkma yasakları' döneminde sağlık ocaklarımızı karakollarına çevirmişlerdi. Barış savunucularını yargılıyorlar. 70 bin tane üniversite öğrencisi şu an da cezaevinde. Bu haksızlıkları ve hukuksuzları kabul etmeyen herkesi buradan selamlıyorum.”

‘İKTİDARLARINI KÜRT DÜŞMALIĞINA BAĞLAMIŞLAR’

Mitingde konuşan HDP Eş Başkanı Sezai Temelli şunları ifade etti:

"Amed deyince akla Ahmed Arif gelir. Onun da dediği gibi, ‘Bunlar engerekler ve yılanlardır. Tanı bunları.’ Biz de bunları Efrîn’den tanıyoruz. Cizre’den tanıyoruz. Bunlar savaş politikalarıyla ayakta duruyorlar. İktidarlarını Kürt halkına düşmanlığa bağlamışlar. Tüm savaş politikalarına ve yolsuzluklara ‘Hayır’ demek için alanlardayız. Kentsel kırım politikalarıyla bizleri yerimizden yurdumuzdan ettiler. TOKİ binalarını dikerek işledikleri suçları kapatacaklarını sanıyorlar. Biz sizin kabahatlerinizi unutmayacağız. İşte bu yüzden Sur’u da biz inşa edeceğiz, yaşam alanlarımızı da biz var edeceğiz. Kentlerimizde heykellerimizi yıkıyorlar. Uğur Kaymaz’ın ve Roboski’nin anıtını yıkarak bizlere unutturacaklarını sanıyorlar. Bizler de fil hafızası var, asla unutmayız.”

Temelli, rehin tutulan Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın durumuna değinen Temelli, onların sevdalarını yaşatacaklarının sözünü vererek şunları belirtti: “24 Haziran’da AKP’ye Amed başta olmak üzere Kürdistan’dan oy çıkmayacaktır. Çünkü onlar burada Kürt, Ankara’ya gidince kurt oluyorlar. Bu rejime ‘dur’ deme zamanıdır. İşimize, aşımıza ve kentimize sahip çıkmalıyız.”

‘İMRALI’DAKİ TECRİT KALDIRILMALI'

"İmralı’daki tecrit bir an önce kaldırılmalıdır" diyen Temelli, “Bu ülkeye barış ve demokrasi gelebilmesi için Sayın Öcalan’ın mesajları iyi okunarak darbe mekanizmasının kırılması gerekiyor. Türkiye barış ve huzur arıyor. Demokrasi ve barışın gelmesi için savaş politikalarından kurtulmak gerekiyor. Beştepe boşalmadığı sürece bu ülkeye adalet gelmez. Çalışma hayatının en büyük mağdurları olan kadın emekçilere çok düşük ücretler verilmektedir. Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri politiktir. Çocuk istismarına yönelik bir yasa çıkardıklarında bile bunların tüm zihniyetleri ortaya çıkıyor. Emekçilerin sorunlarını çözmek Kürt sorununu çözmektir. Bu sorunlar birbirleriyle bağlıdırlar. İttifakımız bu birbirleriyle bağlı olan sorunları çözmek için devreye girmelidir“ şeklinde konuştu.

‘BU KEZ 180 VEKİL İLE GELECEĞİZ!'

Cumhur ittifakının karşısında sıfır barajcıların olduğunu aktaran Temelli, konuşmasının şu sözlerle tamamladı: “Bunlar ‘Biz bir araya gelirsek 80 vekilden fazla alırız’ diyorlar. Bunlar bizim 7 Haziran’daki başarımızı kaldıramadılar. Biz bu kez 80 değil 180 vekil ile geleceğiz. Ya HDP ile siyaset yapmayı öğreneceksiniz ya da bu çözümsüzlüğün içinde sizler de eriyip gideceksiniz. Biz güçlü adaylarla geliyoruz. HDP ile bu ülkeye barış, huzur ve demokrasi gelecek. Dönen dönsün yolundan, biz dönmeyiz.”

Miting, sanatçılar Koma Çar Newa ve Azad Bedran’ın şarkılarıyla devam etti.