Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı 24 Şubat'tan bu yana Güney Kürdistan’da açlık grevinde olan Herêm Mehmûd, açlık grevi direnişlerine ilişkin ANF'ye konuştu. Çocukluğundan beri siyasi çalışmalar içerisinde yer aldığını belirten Herêm Mehmûd, "O dönem babam SOMAR'da yer alıyordu. Babamla birlikte hareket ediyordum ve daha sonra siyaseti öğrendim. Babam 2004 yılında YNK'den ayrıldı. Daha sonra üniversitede GORAN hareketi kuruldu. Ben de bu hareket de yer aldım ve 2015-2016 yıllarında kadar çalışma yürüttüm. Daha soran GORAN hareketinden uzaklaştım ve Özgürlük Hareketini tanıdım" diye konuştu.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve Kürt Özgürlük Hareketi'nden çok etkilendiğini belirten Mehmûd, devamla şunları ifade etti: "Özgürlük Hareketi'ni tanıdıktan sonra çalışmalara başladım. Hareketi tanımlama birlikte, özgürlük, yaşam, devrim ve ahlaki siyasete ilişkin daha fazla bilgi edindim. Bu yüzden hatalardan ders alarak tarihte yaşanan eksikleri tekrar etmemiz gerekiyor. Rêber Apo'nun ideolojisi toplum ve ahlak ilkeleri üzerine kurulu."

'TARİHİMİZİ UNUTMUŞUZ'

Güney Kürdistan'daki açlık grevi direniş tarihlerine de değinen Mehmûd, "Güney Kürdistan'da ilk defa açlık grevi eylemleri olmuyor. Ne yazık ki tarihimizi unutmuşuz. Açlık grevi eylemleri 91-92 yıllarında da yaşandı. Ailem her zaman o eylemlerde yer alırdı. Ben o dönemde 6 yada 7 yaşlarındaydım. Ailem ve halk açlık grevi direnişçilerinin etrafında çember olmuştu. Eylem Kürt halkının neler yaşadığını tüm dünyaya gösterdi" diye konuştu.

Eylemler karşısında yaşanan sessizliğe de tepki gösteren Mehmûd, direnişe daha fazla önem verilmesi gerektiğini altını çizdi. Açlık grevi eylemine katılması ile Güney'de bu eylem yönteminin tekrar canlandığına dikkat çeken Mehmûd, seslerinin Germiyan'dan Amed'e ulaştığını kaydetti. Bu tarz direnişlerle sınırları kaldırdıklarını kaydeden Mehmûd, "Şerefli ve özgür bir yaşam isteyen herkes harekete geçmelidir, yaptıkları eylemlerle 4 parça Kürdistan'ın sesini birleştirmeli. Birliğimizi sağlamadan hiç bir uluslararası toplum bizi dikkate almaz. Ben de bundan dolayı Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a uygulanan tecride karşı grevdeki yerimi aldım" şeklinde konuştu.

İŞGALCİLERE KARŞI DAHA GÜÇLÜ MÜCADELE EDİLMELİ

Devletlerin Kürt Halk Önderi Öcalan ve Kürt halkına karşı uyguladığı zulme dikkat çeken Mehmûd, "Rêber Apo'ya yönelik baskıları halkımızın kabul etmemesi gerekir. Kürt sorununu çözecek tek kişi Kürt halk Önderi Öcalan'dır. Bundan dolayı işgalci güçler Rêber Apo'nun ideolojisinin Ortadoğu'da yayılmasını engellemek için her şeyi yapıyorlar, en son kitaplarını bile yasakladılar. Halkımız bu gerçeği görmeli ve işgalci devletlere karşı daha güçlü mücadele edilmeli.

Diğer parçalarda Rêber Apo'nun ideolojisi tanınıyor. Fakat Güney Kürdistan'da bu daha az. Eylemimizle birlikte yavaş yavaş tanınıyor. Açlık grevinde olan tüm direnişçilerin sesi Germiyan halkına ulaştı. Her zaman halkım için hizmet etmek ve halkı korumak istiyordum. Bunun için de bedel ödemeye hazırım. Bu eylemde yer alana kadar bir çok zorluk atlattım hatta tehdit bile edildim. Ben bütün bunları bir tarafa bırakarak, heval Leyla Güven'den güç aldım" diyerek konuşmasını sonlandırdı.