Abdullah: Sömürge altındaki ülkenin gazetecileri tarafsız olamaz!

Kurdistan Nu Yayın Yönetmeni ve YNK Basın Sorumlusu Stran Abdullah, Efrîn işgaline karşı Kürtlerin birlikte hareket etmesi gerektiğini belirtti ve Kürt gazetecilerin de bu süreçte tarafsız olamayacağını söyledi.

Kurdistan Nu Yayın Yönetmeni ve YNK Basın Sorumlusu Stran Abdullah, Kürdistan söz konusu olduğunda bütün işgalcilerin aynı düşündüğünü belirtti. Buna karşı Kürtlerin de birlik içinde hareket etmesi gerektiğine değinen Abdullah, “Kürtler her parçanın sorunlarını ayrı görüyor olabilirler. Ama işgalciler öyle bakmıyor. Kürtler söz konusu olduğunda hepsini bir görüp, karşı çıkıyorlar. Özellikle de Kürdistan’ın büyük parçasını sömürgesinde tutan Türk devleti, cumhuriyetin kuruluşundan bugüne Kürtler bir oluşum içine girdiği anda karşı durup, yok etme üzerine politika oluşturdu ve bunu günümüzde de sürdürüyor" dedi.

'ULUSAL REFLEKSLE YURT SAVUNMASI YAPMALIYIZ'

Efrîn’e yönelik işgal girişimine tepki göstererek, Türkiye'nin uluslararası yasalara göre buna hiçbir hakkının olmadığını belirten Abdullah, şöyle devam etti: "Kürtlere karşı her zaman bir saldırı politikası izleyen Türk devleti şimdi Efrîn’e karşı da tüm yasaları bir kenara atarak saldırı içinde oluyor. Bunun için de Kürt halkının bir görüşü, duruşu olmalıdır. Kerkük, Efrîn, Qamişlo, Mahabad arasında hiçbir fark görülmemesi gerekir. Her kurumun, bölümün görevi farklı olabilir. Örneğin peşmerge bir yerde, gerilla da bir yerde Kürdistan’ın savunmasını yapabilir. Söz konusu işgalci güçler olunca ulusal bir refleksle bu güçler bir araya gelip yurt savunması yapabilmeliler. Kürt güçleri ve siyasi partileri Kürdistan’ın her yeri için böyle yaklaşım içinde olmalıdır."

'GAZETECİLERE BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR'

Efrîn’e yönelik işgal girişimi ve yine Kürdistan’ın dört parçasına yönelik izlenen politikalarda, Kürtlerin basın yayın kuruluşlarına büyük sorumluluklar düştüğünü kaydeden Abdullah, "İşgalci ve sömürgecilerin politikaları aynı olurken, Kürt gazetecilerin görevi sadece haber yapmak olmamalıdır. Kürt gazetecilerin tarihi bir bakışı olmalıdır. Yani bir gazeteci tarihten anlamıyorsa, günlük değerlendirmeleri derin olmaz. Bazı ulusal konularda gazetecilerin tarafsız olması zor, onun için ulusal bir anlayışa sahip olması gerekir. Ezilen halkın bir gazetecisi olarak çalışmalı ve gerçekleri ortaya çıkarmalıdır. Bize yönelik bu kadar baskı yaşanırken, gazeteci nasıl tarafsız çalışmalarını yürütür?"

“Kürdistan işgal edilmiş durumda. Biz de yaşanan sorunları barış içinde çözmeye çalışıyoruz. Ama işgalciler barışçıl isteğe de karşı çıkıyor” diyen Abdulah, Kürt gazetecilerin bu gerçeklere göre hareket etmesi gerektiğini söyledi.

Kürt halkının kimseye saldırmayan ve kimsenin toprağını işgal etmeyen bir halk olduğu ama soykırıma uğradığının altını çizen Abdullah, “Tüm bunlar Kürt gazetecilerin işlerini daha da zorlaştırmış durumda. Bugün yazacağı yarın tarihin bir parçası olacak. Kürt gazeteciler bu tarihteki yanlışları hiçbir zaman kabul etmemelidir” dedi.

Abdullah, işgalci güçlerin, Kürdistan ve Kürt halkına karşı attıkları tüm adımları, önemli günlere denk getirdiklerine işaret ederek, işgal girişiminin Mahabad Cumhuriyeti'nin ve Uluslararası Komplo'nun, yine Şeyh Said isyanının yıl dönümüne denk getirildiğini söyledi.

'GERÇEK MÜSLÜMANLAR TAVIR ALMALI'

Efrîn’e yönelik işgal ve katliam girişiminin Erdoğan tarafından çarpıtılan Müslümanlıkla yapıldığına dikkat çeken Abdullah, "Kürtler tüm halklardan daha Müslümandır. Ancak Kürtlerin Müslümanlığı iktidar Müslümanlığı değil. Kürtlere ve özellikle de Efrîn’e yönelik Müslümanlık adına başlatılan ve çetelerin kullanıldığı bu saldırı ve katliamlara karşı Müslümanlar neden sesini çıkarmıyor? AKP ve RTE’nin sahte Müslümanlığına karşı gerçek Müslümanlar tavır almalı" diye kaydetti.

'ERDOĞAN SAVAŞI ROJAVA'YA KAYDIRDI'

Abdullah, 'Barış Süreci' adıyla başlatılan süreçte Erdoğan’ın savaş ve işgal saldırılarını Rojava ve Kuzey Suriye topraklarına kaydırdığını, bunu da ilk önce DAİŞ, El Kaide ve diğer gruplarla yapmak istediğini söyledi. Şimdi de Efrîn’e kendi ordusu ile işgal saldırılarını başlattığına dikkat çeken Abdullah, "Türk devleti saldırılarını Suriye’ye taşıdı. Türkler DAİŞ’e destek verdi ve birçok yerde savaş çıktı. Şimdi de Türkler ile DAİŞ birlikte Efrîn’e saldırıyor. Irak’ta da aynı şeyi İran ve Türkiye birlikte yaptı. 'İyi Kürt'e, 'kötü Kürt'e göre siyasetleri var. Her iki devlet de kendilerine göre Kürtler istiyorlar. İran Şah’ı zamanında da aynı şey vardı. İran, Irak, Türkiye, Suriye Kürtlere karşı birbirlerini tamamlıyor. Kürt parti ve siyasetçilerinin de buna karşı durup, ulusal birlik içinde hareket etmeleri gerekir.”

Abdullah, Erdoğan’ın Kuzey Kürdistan’da birçok Kürt şehrini yıktığını; aynı politikayı Irak’a taşıyarak, Kerkük, Xurmatu’da Kürtlerin başına ne getirdilerse, bunu şimdi de Efrîn’e saldırarak yapmak istediklerini söyledi. Abdullah, “Kütlerin tarihi öyledir. Bir yerde vur ve yok et bir yerde de karşı çık. Rojava’da, Efrîn’de şimdi karşı çıkma, katliamdan geçirme, işgal etme durumu yaşanıyor” dedi.