Şengal’deki soykırımda yer alan çeteler ülkelerince yargılanmalı

Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH) ve Kinyat adlı bir sivil toplum kuruluşu, DAİŞ tarafından Êzidî Kürtlere yönelik Şengal’de yapılan soykırımın faillerinin yargılanması için çağrı yaptı.

Ağustos 2014’de Êzidîlere yönelik soykırımında yer alan DAİŞ çetelerinin farklı farklı ülkelerden geldikleri biliniyor.

FIDH ve Kinyat adlı kuruluş tarafından yapılan açıklamada, soykırımda yer alan çetelerin vatandaşı oldukları ülkelerce yargılanmaları için gerekli adımların atılması istendi. Soykırıma ilişkin bir rapor yayınlayan iki kuruluş, Haziran 2014’de Musul’un çetelerin eline geçmesi ardından Êzidîlere yönelik soykırım saldırılarının başladığına dikkat çekildi.

BİNLERCE KADIN VE ÇOCUK KAÇIRILDI

DAİŞ’in bölgede etnik ve dini temizlik yaptığına yer verilen raporda, Êzidî erkeklerinin İslam dinine geçme veya ölüm seçenekleriyle karşı karşıya bırakıldıkları belirtildi. Êzidî kadın ve çocukların çetelerce kaçırıldığına değinilen raporda, çok sayıda Êzidî erkek çocuğunun Suriye’ye gönderilerek çetelerin kamplarında radikal ideolojileriyle eğitildikleri kaydedildi.

Binlerce Êzidî kadınının çetelerce kaçırıldığı ve köle olarak satıldıklarına da yer verilen raporda, tüm bu suçların programlı bir şekilde işlendiğinin altı çizildi.

BAUDOUIN: ÇOĞU BATIDA 33 ÜLKEDEN ÇETELER YER ALDI

Raporu açıklayan isimlerden olan avukat ve FIDH Onursal Başkanı Patrick Baudouin, soykırımın kesinlikle birbirinden bağımsız veya münferit saldırılar olmadığına dikkat çekti.

Soykırımda yer alan çetelerin mutlaka yargılanması gerektiğini söyleyen Baudouin, çetelerin vatandaşı olduğu ülkelerin yargılamalar için adli takipleri başlatmaları çağrısı yaptı. Baudouin, soykırımda yer alan ve ‘çıkar sağlayan’ çetelerin çoğunluğu Batılı ülkeler olmak üzere toplamda 33 ülkeden geldiklerini dile getirdi.

FIDH ve Kinyat’ın hazırladığı raporda, DAİŞ çetelerinin kaçırdığı binlerce kadından bazılarıyla yapılan mülakatlara da yer veriliyor. Êzidî kadınlar, köle ticaretinde yer alanlar arasında Suudi, Libya, Lübnan, Ürdün, Yemen ve Filistin vatandaşlarının yanı sıra Alman, Fransız, Amerikan ve hatta Çin vatandaşı çeteler de bulunuyordu.

2 BİN 500 EZİDİ KADINI GERİ DÖNEMEDİ

Raporu açıklayan isimlerden Kinyat adlı kurumun başkanı Bahzad Fahran, Şengal’de kaçırılan 3 bin kadının Suriye’ye götürüldüğünü söyledi. Fahran, toplamda 6 bin 800 Êzidî kadınının kaçırıldığını ancak sadece 4 bin 300 kadarının ya kaçmayı başardığını ya da fidye karşılığı serbest kalabildiğini belirtti.

SADECE TERÖRİZM DEĞİL SOYKIRIM SUÇUNDAN DA YARGILANMALILAR

FIDH ve Kinyat’ın raporunun açıklandığı toplantıda yapılan değerlendirmede, Avrupa ülkelerinden giden DAİŞ çetelerinin dönmeleri halinde ‘terörizm’ suçlamasıyla yargılandıkları hatırlatıldı.

Ancak çetelerin sadece terörizmden yargılanmalarının yeterli olmayacağına dikkat çeken FIDH ve Kinyat yöneticileri, bu çetelerin aynı zamanda ‘soykırım’ suçundan yargılanmaları çağrısı yaptı.

Avukat Patrick Baudouin, Fransa başta olmak üzere Avrupa ülkelerinin kamuoyundan gelecek tepkileri göze alamadıkları için Suriye ve Irak’ta yakalanan DAİŞ çetelerini geri isteyerek yargılamakta ikircikli davrandıklarını vurguladı.

NADİA MURAD ELYSEE’DE KARŞILANMIŞTI

Raporun açıklandığı dün bu yıl Nobel Barış Ödülü’ne layık görülen Nadia Murad, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından Elysée Sarayı’nda ağırlanmıştı. Sonrasında Elysée Sarayı’nca yayımlanan basın açıklamasında, Fransa’nın Suriye ve Irak’taki insanlık suçlarının cezasız kalmaması için duyarlı olduğu savunulmuştu.

Cumhurbaşkanı Macron adına yayımlanan açıklamada, ayrıca DAİŞ zulmünden kurtulan ve halen Güney Kürdistan’daki mülteci kamplarında kalan 100 Êzidî Kürt kadınının Fransa’ya kabul edileceğini duyurmuştu.