Şêladize Serhildanı ve KDP’nin özel savaş oyunları

KDP Şêladize Serhildanı’nı ve halkın öfkesini bastırabilmek ve serhildana yoğun katılan Rêkan aşiretini birbirine düşürüp pasifize edebilmek için bölgeye Rêkanlı bir şahıs tarafından yönetilen özel birliklerini gönderdi.

Türk devletinin 26 Ocak tarihinde Güney Kürdistan’daki işgal üstleri ve saldırılarına karşı gerçekleştirilen Şêladize Serhildanı sonrası KDP’nin özel savaş oyunları açığa çıkmaya devam ediyor.

Yöre halkı, 26 Ocak gününde tarihi bir serhildan gerçekleştirerek Duhok’un Amediye ilçesine bağlı Şêladize nahiyesindeki Türk devletine ait Sirê askeri üssüne girmiş ve işgale tepkisini göstermişti.

Kendi kitlesine karşı bile otoriterliği ve baskısıyla tanınan KDP asayiş ve peşmerge güçlerinin serhildanı önleme çabasına girmemesi dikkat çekerken, serhildan akşamı ve ertesi gün KDP yetkililerinin tehdit ve oyunları başladı.

Çoğunlukta Rêkan aşiretinin yaşadığı Şêladize’de onlarca Rêkanlı gösterici sivil gözaltına alındı. 25 kişi halen gözaltında. KDP'nin, Şêladizelilerin öfkesini PKK’ye yöneltmek ve kendi içinde birbirine düşürmek amacıyla Rêkanlı kanaat önderlerinden birinin oğlu komutasındaki özel bir birliği Şêladize çevresine gönderdiği öğrenildi.

HALK GÖZALTI VE BASKILARA TEPKİ GÖSTERDİ

Şêladize Serhildanı sonrasında KDP asayiş güçleri Duhok, Şêladize, Deralok hatta Hewler’de bile gözaltı furyasını başlattı. 26 Ocak’tan bugüne kadar Tevgera Azadi’nin Behdinan Sorumlusu Mela Emin Oremari,  NRT televizyonu Duhok sorumlusu Gazeteci Guhdar Zêbarî ile aktivistler Bedel Berwarî ve Salih Rêkanî’nin de aralarında olduğu 160’a yakın kişi gözaltına alındı. Güvenlik nedeniyle isminin açıklanmasını istemeyen yerel bir kaynaktan aldığımız bilgilere göre, gözaltına alınanların çoğu serhildana yoğun katılan Rêkan aşiretinden.

Kaynağımız, gözaltına alınanların büyük çoğunluğunun bırakılmasına rağmen 25 kişinin halen gözaltında olduğunu belirterek, Rêkan aşireti üyelerinin, KDPli yetkililere, "Gözaltına alınanlar serbest bırakılmazsan size karşı eylem yaparız" dediklerini aktarıyor.

‘KDP BİZİ BİRBİRİMİZE DÜŞÜRMEK İSTİYOR’

Kaynağımız, halkın kararlı talebi karşısında KDP’nin gözaltına alınanları serbest bırakmak yerine 30 Ocak 2019 günü yine Rêkan Aşireti’nden olan Cawko Muhammed Kelahi komutasındaki 1. Liwa olarak bilinen bir birliği bölgeye gönderdiğini belirtiyor. Bu gücün bölgelerine gönderilmesinin iki nedeni olduğunu söyleyen kaynak,  şunları söyledi:

“KDP kirli oynuyor. Biz bölgede Türk üslerini istemiyoruz, Türk işgalini ve insanlarımızın onların saldırılarından dolayı ölmesini istemiyoruz. Burası bizim topraklarımız. Protesto eyleminde Türkler 2 insanımızı daha öldürdü. KDP Türklere tek bir söz söylemedi. Neçirvan Türklerden özür diledi. Sonra insanlarımızı tutukladılar ve halen tutuklu insanlarımız var. Biz Türk devletini üstlerini, askerlerini, uçaklarını, bombalarını bölgemizde istemiyoruz. Burası Güney Kürdistan ve Irak, Türkiye’nin burda ne işi var? Gözaltına aldıkları insanlarımızı bıraksınlar.

KDP bilinçli olarak aşiretimizden birini gönderiyor ki bizleri yatıştırsın ve tepkilerimizi söndürsün. Tabi aslında bunu kolayca başaramayacağını da biliyor. Bu nedenle aslında Cawko Muhammed’in gücünü göndererek temel hedefi aşiretimizi içte birbirine düşürmek."

‘KDP BAŞLANGIÇTA ÖNÜNÜ AÇTI’

Bu konuda görüş ve teyidine başvurduğumuz bir başka kaynak ise KDP’nin Şêladize’de gerçekleşen serhildanın başlangıçta bilinçli olarak önünü açtığını, bununla bölgede yenilenmekte olan siyasi dengeleri gözeterek ikili bir hamle yapmayı hedeflediğini belirtti. Fakat serhildanın KDP’nin planladığı gibi gelişmediğine dikkat çeken kaynak, şöyle dedi: “Başta Şêladize olmak üzere Amediye halkı Türk devletinin Güney Kürdistan’da yaptığı sivil katliamlara karşı öfkeliydi. Özellikle 23 Ocak’ta Türk uçaklarıyla 4 sivilin daha katledilmesi bardağı taşıran son damla oldu. Bazı partiler ve KDP halkın bu öfkesini ikili kullanmak istediler. Yapılan planlamaya göre halk üsse kadar yürüyecek burada bir metin okunacak hem Türk devletinin sivil katliamları ve üstlerinin varlığı protesto edilecek, hem de 'PKK bölgelerimizi kullanma' denilecekti. Bununla KDP hem Türk devleti üzerinde bölgedeki siyaseti için baskı kuracak hem de PKK’ye karşı bir hamle geliştirecekti.  Eylem başladı, halka karşı despotluğuyla tanınan KDP güçleri bilinçli olarak eylemi engellemedi."

‘KDP’NİN OYUNU ELİNDE PATLADI’

Kaynağımız KDP’nin çıkarlarına uygun hamle yapabilmek için eylemin önünü açtığını fakat iki gerçekliği hesaplamadığı için oyununun elinde patladığını ifade ederek, devamla şöyle konuştu: “Şeladize halkında Türk devletine karşı biriken öfke, yurtsever öz ve birlik istemini hesaplamamışlardı. İkinci olarak Türk devletinin Kürt düşmanlığını hesaplamamışlardı. Zaten üstteki Türk askerleri halka ateş açtı. O gün Türk devleti Amediye’deki tanklarını harekete geçirip Şeladize’ye göndermek istedi. Ama Amediye halkı buna engel oldu.

KDP şimdide başta Rêkan Aşireti olmak üzere Şêladizelileri PKK’ye karşıt göstermek için faaliyet yürütüyor. Şehit ailelerine para teklif ederek PKK’ye karşı konuşturmaya çalışıyor. Peşmergeler sivilmiş gibi KDP basınına PKK karşıtı konuşmalar yapıyor. Son olarak da bölgemize Cawko Muhammed’i göndererek halk üzerinde etkili olmak, olamazlarsa içte birbirine düşürerek öfkeyi birbirimize karşı yönlendirmek istiyorlar.”

CAWKO MUHAMMED KİMDİR?

Cawko Muhammed Kelahî Rêkan Aşireti’nden bir Zerevan (Özel Kuvvetler) gücü komutanı. Rêkan Aşireti ile Barzan Aşireti’nin yaşadığı tarihsel çelişki ve çatışmalardan dolayı Musul’a göçmek zorunda kalmış bir Rêkan kanaat önderinin oğlu. Saddam Hüseyin döneminde babası Musul’dayken Irak devletine bağlı bir askeri akademiden mezun olan Cawko Muhammed, babasının Güney Kürdistan’a geri dönmesi üzerine KDP saflarına geçer.

Mesut Barzani’nin Rêkan Aşireti üyelerine af çıkarması sonucu 1991 yılında Güney Kürdistan’a dönen Muhammed Kelahi’nin oğlu Cawko Muhammed’de KDP tarafından peşmerge güçlerinde görevlendirilir. O dönemde yine Muhammed Kelahi’nin bazı yakın akrabaları bakanlıklara bağlı kurumlarda önemli görevlere getirilir.

Cawko Muhammed Kelahi’nin gücü Kürt, Arap ve Hırisitiyanlardan oluşuyor ve bağlı olduğu 6. Alay 3 yıl önce Peşmer Bakanlığına bağlı Zerewan Güçleri (Özel Kuvvetler) bünyesinde kuruldu. Kuruluş amacı özelde Irak hükümetiyle Güney Kürdistan hükümeti arasında olmak üzere çelişkilerin olduğu bölgelerdeki güvenliği sağlamak. Daha önce Irak ve Güney Kürdistan Hükümeti arasında çelişkilerin olduğu alanlarda görev yapıyor.

SERHİLDANDAN BU YANA NELER OLDU?

23 Ocak: Türk ordusunun Amediye çevresinde gerçekleştirdiği hava saldırılarında o güne kadar en az 20 şehit veren halk 23 ocak günü Amediye’nin Deralok bölgesinde Türk uçaklarının hava saldırısı nedeniyle 4 şehit daha verdi. Saldırıda şehit olan 2 sivilin cenazeleri bulunurken diğer 2 sivilin cenazelerine halen ulaşılabilmiş değil.

25 Ocak: KCK yaptığı açıklamayla saldırıları kınadı, halkı bu saldırılara karşı tepki göstermeye çağırdı. Fakat Güney Kürdistan Bölgesi yönetimi Türk devletinin sivillere dönük saldırılarına herhangi bir tepki göstermedi.

26 Ocak: Güney Kürdistan’ın Duhok kentine bağlı Amediye ilçesinin Şêladize Nahiyesi’nde gündüz saatlerinde halk Türk devletinin hava saldırıları ve işgalini protesto için Türk devletine ait Sirê askeri üssüne yürümeye başladı. Oldukça öfkeli olan Şêladize halkı asayiş güçlerine rağmen üssün etrafındaki telleri aşarak “İşgalcileri istemiyoruz” sloganlarıyla askerlere ait seyyar çadırları, bazı tankları yaktı, ayrıca çok sayıda aracı kullanılamaz hale getirdi. Türk askerleri protestoculara ateş açarak birisi 12 yaşında 2 kişinin hayatını yitirmesine neden oldu.

“İşgalciler dışarı”, “Kürdistan tek parçadır”, “Yaşasın Kürdistan” vb. sloganlar atan göstericilerin kararlılığı karşısında Türk askerleri üssü bırakarak araziye dağıldı. Halk yakaladığı 2 Türk askerini peşmerge teslim etti. Eylemin başlamasından 2 -3 saat sonra Türk devleti Şeladize, Deralok köyü ve Zap Alanlarını bombaladı. Türk uçakları halkı korkutmak için Şêladize üzerinde alçak uçuşlar yaptı.  

26 Ocak akşamı: Serhildan esnasında göstericileri engellemek için ciddi bir girişiminin olmadığı canlı yayında da görülen KDP yetkilileri ve Türk devlet yetkilileri arasında görüşmeler gerçekleştirildi. Türk Dış İşleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Kürdistan Bölgesi Başbakanı Neçirvan Barzani bir telefon görüşmesi ardından Bölgesel Hükümet adına yazılı bir açıklama yapılarak protesto eylemleri “fitne” olarak tanımlandı ve “fitneciler cezalandırılacak” denildi. Açıklamada Türk devletinin Güney Kürdistanlı sivillere saldırılarına ve sivilleri katletmesine ilişkin herhangi bir şey belirtilmedi.

Serhildanı canlı olarak yayımlayan NRT TV çalışanı 10 gazeteci KDP tarafından kaçırıldı.

27 Ocak: Irak Dışişleri Bakanlığı, Türk devletinin Şêladizê halkına yönelik saldırılarına ilişkin yazılı bir açıklama yayımlayarak tepki gösterdi. Açıklamada, “Irak, halkın güvenliğinden sorumludur, Irak ülkenin bağımsızlığını ihlal eden her türlü saldırıya karşıdır” denildi.

KNK Yürütme Konseyi, Türk devletinin Güney Kürdistan’a yönelik bombardımanlarını sert bir dille kınayarak, Türkiye'ye karşı açık tutum alınmasını isterken, Güney Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Neçirvan Barzani Türk devleti saldırılarından dolayı PKK’yi suçladı. Neçirvan Barzani bakanlar kurulu toplantısı ardından bir basın toplantısı düzenleyerek, “Maalesef Türk savaş uçaklarının bombalaması sonucu bazı vatandaşlarımız şehid oldu. Bu şehadetler köylerin bombalanması sonucu değil, PKK’nin bulunduğu bölgelerin bombalanması sonucu olmuştur. PKK’nin varlığı buna sebeptir. Bu bombardımana neden olan sebepleri ortadan kaldırmamız gerekiyor” dedi.

Barzani bu konuşmasında Türk devletine herhangi bir tepki göstermezken, Türk işgalinin sonlandırılması ve ulusal birlik isteyen halkı tehdit etti. Barzani’nin bu konuşması ardından NRT TV çalışanlarıyla başlayan gözaltı furyası ve ev baskınları başladı. Duhok, Şêladize, Deralok’tan 100’ün üzerinde gösterici, halk, siyasetçi gözaltına alındı. Bunların büyük kısmı Rêkan aşiretine bağlı halkken halen 25 kişinin gözaltında olduğu öğrenildi.

29 Ocak: Türkiye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, 'Erbil yönetiminin eylemcilere karşı aldığı tedbirlerden memnunuz' demişti.

31 Ocak: Güney Kürdistan’da bir araya gelen 54 aydın, yazar ve siyasetçi imzaladıkları bir metinle Bölge hükümeti, Kürdistan Ulusal Kongresi, Kürdistan Bölgesel Parlamentosu, Kürdistani partiler, Irak Parlamentosu, Birleşmiş Milletler ve uluslararası diğer kurumlara çağrıda bulunarak Şêladize halkının taleplerini sahiplendi. KDP’nin Şêladize halkının yanında durmamasını, tehdit etmesini ve yaptığı gözaltıları kınayan imzacılar, Türk devleti ve rejimi kınanmasını,  bölgedeki tüm askerleri ve ajan faaliyetlerin yürütüldüğü üsleri Kürdistan’dan çıkarılmasını ve KDP’nin gözaltına aldığı gazeteci, eylemcilerin bırakılmasını ve güvenlik güçleri için sınır belirlenmesini istediler.