Öztürk: Ulusal birliği sağlayamazsak halk bizden hesap sorar

HDP Milletvekili Berdan Öztürk, Güney ziyaretlerinin önemine dikkat çekerek, AKP'nin tüm Kürt kazanımlarını yok etmek istediğini ve ulusal kongreyi bir an önce yapmaları gerektiğini belirtti.

DTK Eş Başkanı ve HDP Milletvekili Berdan Öztürk, Güney Kürdistan’a yaptıkları ziyarete ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

'SALDIRILAR TECRİTLE BİRLİKTE BAŞLADI'

Öztürk, ziyaretlerinin, Türk devletinin Efrîn işgali, Kuzey Suriye topraklarına yönelik tehditleri ile Başûrê Kurdistan'a işgal saldırılarının devam ettiği bir dönemde gerçekleşmesinin önemine dikkat çekti. Öztürk, bu saldırı ve işgal girişiminin yeni bir şey olmadığını, 'çözüm süreci'nin bitirilmesiyle, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde tecridin ağırlaştırılmasıyla birlikte devreye sokulan büyük bir konsept olduğunu belirtti.  Konseptin 5 Nisan 2015 tarihinden sonra topyekûn bir saldırı şeklinde devreye sokulduğuna dikkat çeken Öztürk, "Kuzey Kürdistan’a baktığımızda şehirlerin yerle bir edilmesi, insanların katledilmesi bu sürecin başlangıcıdır. Bundan sonra iktidarın geliştirdiği siyaset Kürt halkının iradesini, kazanımlarını, Kürtlerin özgür, eşit iradesini yok etmeye yönelik saldırılar başladı" dedi.

Öztürk, şöyle devam etti: "Bu saldırılar hâlâ devam ediyor. Bu saldırılar şimdi sadece Türkiye sınırları içerisinde de değildir. 58 günlük bir direnişten sonra Efrîn’e girebildiler. Efrîn ve Kuzey Suriye’den Türkiye’ye hiçbir saldırı olmamış; hiçbir tehlike oluşturmamıştır. Türkiye açısından hiçbir güvenlik sorunu teşkil etmeyen bir bölgedir. Hatta Türkiye sınırlarını daha güvenli hale getirdi. Efrîn dediğimiz yer ilk başından beri huzur içinde yaşayan bir yerdir. Dışarıdan aldığı göçlerle de insanların sığındığı bir yer oldu. Saldırılar da bu bölgeye yapıldı.”

'AKP TÜM KÜRT KAZANIMLARINI HEDEFLİYOR'

Efrîn saldırılarından önce Erdoğan'ın referandumu gerekçe yaparak, ‘Sınırları kapatırım, aç bırakırım sizi’ gibi açlıkla Güney halkı tehdit ettiğinin altını çizen Öztürk, şöyle devam etti: “Şimdiye kadar iyi Kürt-kötü Kürt ayrımı yapılıyordu. Kendileri ile ilişki geliştiren, her dediklerine evet diyen Kürtler vardı. Bunlar iyi Kürtlerdi. Kimliği, kültürüyle var olan Kürt ise kötü Kürtlerdi. Onlara biat edenler iyi, karşı çıkanlar kötü Kürtlerdi. Referandumdan sonra iyi Kürt kalmadı. Tüm Kürtler kötü oldu. Referandumdan sonra ve şimdi uygulanan konsept, Kürtler hangi parçada olursa olsun, nerede olursa olsun, isterse uzayda bir gezegende olsun, bir statü sağlayacaksa, AKP iktidarı buna müsaade etmeyecek. AKP tüm imkanlarını kullanıp Kütlerin statü sahibi olmaması için saldırılar yapacak.”

Türk devletinin saldırılarının Efrîn ile sınırlı kalmayacağını vurgulayan Öztürk, “Şimdi güney sınırlarına askeri yığınaklar yapıyor. 7 bin civarında asker konuşlandırılmış deniyor. Bunlar ne amaçla gelmiştir" diye konuştu. 

'KONGREYİ HIZLANDIRMALIYIZ'

Yaşanan sürecin hassasiyet ve kritik karakterine bakıldığında, ziyaretlerinin gecikmiş bir ziyaret olduğunu belirten Öztürk, ulusal birlik ve ulusal kongre temelinde ciddi adımların atılması gerektiğini söyledi. 

Ulusal birlik çalışmalarının yeni başlamadığını, daha önce de DTK olarak bu çalışmaları yürüttüklerini, uzun süreden beri bu çalışmaların yürütüldüğünü, şimdi yapmak istediklerinin ise bunu hızlandırmak olduğunu ifade eden Öztürk, şöyle konuştu:

"Çok önemli görüşmeler yaptık. Olumlu, pozitif bir havanın olduğunu söylemek mümkün. Hiçbir zaman bu kadar olumlu tepkiler almadık. Güney’deki tüm partilerden bu izlenimleri gördük. Kürt düşmanlığı görülüyor. Ve artık kral çıplak diyebiliyor herkes. Gerçekten her şey net bir şekilde ortadadır. Kürt halkının hiçbir şekilde kimliğiyle, diliyle var olmasına izin verilmeyeceğini anlıyor, biliyor artık. Bu görüşleri ziyaret ettiğimiz  partiler de söylüyor. Siyasi partilerle aynı görüşlerde mutabık kaldık. Tabii hemen ulusal kongre toplanacak, sorunlar çözülecek demek için erkendir. Bunun altyapısının oluşturulması lazım, çalışmalar yürütmemiz lazım. Ama en azından bir altyapı oluşturup, önümüzdeki sürece dair olumlu adımlar atabiliriz. Bu diyaloğu sürdürüp, altıyapı çalışmalarını yürütmemiz gerekir.” 

'HALK BİRLİK İSTİYOR'

Kürtler arasında yaşanan parçalanmadan en fazla egemen güçlerin faydalandığını, bu güçlerin bunu bir fırsat olarak değerlendirdiğine dikkat çeken Öztürk, şunları kaydetti:

"Kerkük ve Efrîn’deki işgal şunu gösterdi; Güney Efrîn için ayaktaydı, tepkisini ortaya koydu. Rojhilat, Bakur öyleydi. Kerkük olduğunda Bakur’da büyük tepkiler, kırılmalar yaşandı. Halk çok önemli bir düzeye gelmiş durumda. Şimdi bize düşen, Kürt halkına öncülük eden, ya da siyaset yürüten partilerin de bunu görmesi gerekir. Eğer biz bu sorumluluğu yerine getirmezsek, bunun sorumlusu da biz olacağız. Yarınki nesillere de hesap veririz. Dört parçadaki Kürt halkı ulusal birliğe hazırdır. Yüreği, beyni ulusal birlik için hazırdır. Kürt halkı bu kadar hazırken, beklemenin bir anlamı yoktur. Her konuda farklı düşünsek de Kürt halkının ortak menfaatleri için aynı düşünmek zorundayız. Bu birliktelik güç katacak. Kürtlerin ulusal menfaatlerini koruyacak. Siyasi partiler açısından da çok önemli bir süreç olacak.”