11 yaşındaki çocuk için 30 bin TL ‘kan parası’

Cizre’de işgalci Türk ordusunun katlettiği 11 yaşındaki Bişeng Garan için, 30 bin TL kan parası teklif edildi. Garan ailesi ise, bu parayı reddederek, “Biz ölene kadar davamızın arkasındayız” dedi.

Cizre’deki öz yönetim direnişleri sürecinde işgalci Türk askerleri tarafından kafasından vurularak katledilen 11 yaşındaki Bişeng Garan için devletin ‘Kan Parası’ olarak teklif ettiği 30 bin TL’yi ret eden Garan ailesi, “Biz ölene kadar davamızın arkasındayız. Kızımızı kimin öldürdüğü ortaya çıkıp yargılanmadığı sürece biz peşini de bırakmayacağız” dedi.

2015-2016 yılında Cizre’de öz yönetim direnişleri sürecinde kafasından vurularak katledilen 11 yaşındaki Bişeng Garan davasında hala bir ilerleme sağlanabilmiş değil. 3 yıldır verdikleri mücadeleyi ajansımıza anlatan Garan Ailesi davalarının peşini her ne olursa olsun bırakmamaya kararlı. 2 yıl önce devlet yetkilileri tarafından katledilenlerin ailelerine teklif edilen 30 bin TL’nin ise kendilerine hakaret olduğunu savunan aile, “Biz ölene kadar davamızın arkasındayız. Kızımızı kimin öldürdüğü ortaya çıkıp yargılanmadığı sürece biz peşini de bırakmayacağız” dedi.

‘BODRUMDA YAŞLI VE ÇOCUKLARDAN OLUŞAN 50 SİVİLDİK’

O günlerini anlatan anne Talia Garan (55), “Cizre de 2. yasağın başlamasının üzerinden 25 gün geçmişti. Gidecek bir yerimiz olmadığından evimizde kalmıştık. O kadar yoğun top atışı yapıldı ki sonunda nereye olursa olsun gitmeye karar verdik. Küçük çocuklarımı bu duruma daha fazla maruz bırakmak istememiştim. Dışarı çıktık ama ilerlememiz mümkün görünmüyordu. Biz de daha güvenli olacağını düşündüğümüzden birkaç ev ötemizdeki binanın bodrumuna sığındık. Bodrumda yaklaşık 50 sivil bulunuyorduk. Çoğunluğumuz ise çocuk ve yaşlılardan oluşuyordu” dedi.

Bulundukları bodrumun binasına da top atışı yapılmaya başlanınca 155’i aradıklarını söyleyen Garan şöyle devam etti: “Biz yaşlı ve çocuklardan oluşan 50 kişilik sivil bir grup olduğumuzu söylememize rağmen top ateşleri daha da sıklaştı. Yanımızda bulunan yaşlı bir adam bir çubuğa beyaz bez bağlayarak dışarı çıktı. Hepimiz de onu takip ettik. İki küçük kızım önümden ilerliyordu kızım Bişeng ve babası da arkamdaydı. Aşkın Sokağa girmemiz ile yağmur gibi kurşun yağmaya başladı üzerimize.

‘BİŞENG’TEN SONRA İKİ KÜÇÜK KIZIMIN DA ÖLDÜĞÜNÜ SANDIM’

Kurşunlardan kafamı kaldırıp arkama baktığımda kızım Bişeng kanlar içinde yatıyordu. Babasının kucağındaydı. Kurşun kafasına sol arka taraftan girmiş yanağından çıkmıştı. Bişeng vurulduktan sonra gözüm ondan küçük olan iki kızımı aradım. Olayın şoku ile bunun ölüsü yanımda en azından diğer iki kızım nerede diye bakındım. Göremeyince onlarında bir köşede öldüğünü sandım. Kızım vurulduğunda hala yaşıyordu. Eşim Nusaybin Caddesine doğru koşmaya başladı. Oradan geçen bir polis aracı tuttu bizi, en az yarım saat orada can çekişti kızım. Hastaneye varmamız ise 1 buçuk saati buldu. Kızımı kurtaramadık.”

‘PSİKOLOJİK TEDAVİ GÖRÜYORUM HALA’

O günden sonra psikolojisi tamamen bozulan anne Garan, hala tedavi görmeye devam ediyor. Doktorların kendisine pek de bir fayda veremediğini belirten Garan, “Sadece ilaç veriyorlar. Ve sık sık intihar etmek isteyip istemediğimi soruyor doktor. Ben bu dakika ölmek istesem ne olur sanki. Geriye bir sürü evladımı annesiz ve sahipsiz bırakamam. Çocuklarım olmasa bir saniye bile dayanamazdım bu acıya. Bana bu acıyı yaşatanlara hesap sormadan Allah’ım canımı almasın” dedi.

Sonuç her ne olursa olsun kızlarının hakkını aramaktan vazgeçmeyeceklerini söyleyen Garan, “Ben ne davamdan ne de kızımdan vazgeçmem” şeklinde konuştu. Aile avukatı Adar Adıbelli ise dava ile ilgili, “Olay tarihinden bu yana herhangi bir gelişme olmayıp olayda şüpheli olarak da kimse yok. Soruşturma hala devam ediyor, savcılığın karar vermesini bekliyoruz. Önerilen 30 bin TL’yi kabul etmedik” dedi.