Theune: PKK İçişleri Bakanlığı’na başvurabilir

27. yılını dolduran Almanya’daki PKK yasağının tartışıldığı panelde konuşan avukat Lukas Theune, yasağın iptali için PKK’nin İçişleri Bakanlığı’na başvurarak hukuk mücadelesini başlatabileceğini söyledi.

26 Kasım 1993 günü dönemin Helmut Kohl’un başbakanlığındaki Alman hükümeti tarafından hayata geçirilen PKK yasağının 27 yıldönümünde Kürt kurumları bir dizi etkinlik organize etmişti. Ancak Almanya’da salgın nedeniyle alınan tedbirler ve yasaklar nedeniyle etkinliklerin çoğu iptal edilirken, Kürtler için kamuoyu çalışması yapan Civaka Azad online (çevirimci) paneller organize etti.

27 yıllık yasağın tarihçesi ve perde arkası ile Kürtlere yönelik sürdürülen kriminalizasyon politikasının tartışıldığı panellerin ikincisi "PKK yasağına karşı ne yapmak lazım?" başlığıyla gerçekleşti. Avukat Lukas Theune, Almanya’nın kuzeyinde yaşayan azınlıkları Schleswig-Holstein Eyaleti Meclisi’nde temsil eden Güney Schleswig Seçmen Birliği (SSW)’nin Grup Başkanı Lars Harms ile Azadî Hukuki Bürosu’ndan Monika Morres panele konuşmacı olarak katıldı.

‘YASAK TÜRKİYE’DEKİ GELİŞMELERLE GÖRE İŞLİYOR’

Almanya’da yıllardır Kürtlerin hakları için mücadele eden isimlerin başında gelen Morres yasağın 27 yıllık panoramasını ve Alman devletinin Kürtlerin özgürlük mücadelesine karşı yürüttüğü kriminalizisyon siyasetini anlattı. PKK’nin “terör örgütü” olarak adlandırılmasından ve Adalet Bakanlığı’nın PKK davalarını bu tanımlama çerçevesine alınmasından sonra, yasağın başka bir boyuta ulaştığını hatırlatan Morres “Yasağın şiddeti Türk devletinin Kürtlere olan yaklaşımıyla paralel olarak azaldı veya arttı” dedi.

Rojava devriminin dünyada yankı yapması ve PKK öncülüğünde Ortadoğu’da DAİŞ çetelerine karşı mücadele verildiği yıllarda Almanya’da Kürtlere yönelik daha az dava ve tutuklamaların yaşandığına dikkat çeken insan hakları savunucusu Monika Morres devamla şu bilgileri verdi: “Ancak 2015 yılında Türk devletinin Kürtlere karşı savaş konseptini devreye sokmasıyla Almanya’da da soruşturma ve davalarda da gözle görülür artış oldu, bu durum bile yasağın Türkiye’deki gelişmelere göre işlediğini gösteriyor.”

‘TÜRK LOBİSİ İŞ BAŞINDA’

Almanya’da azınlık halklar statüsünde olan Danimarkalı ve Frizlerin hakları için mücadele eden SSW Grup Başkanı Lars Harms PKK yasağının kaldırılması için Schleswig-Holstein Eyaleti Meclisi’ne yaptıkları başvuruya ilişkin bilgiler verdi. Azınlıkların kültürel hakları için mücadele ettiklerini ve bu yüzden de Kürtlerle yakından ilgilendiklerini belirten Harms, söz konusu başvurunun geçtiğimiz Ekim ayında bütün partilerin birleşerek red oyu vermesi üzerine kabul edilmediğini hatırlattı.

Alman devletinin 1993 yılından bu yana uyguladığı PKK yasağının kaldırılmasını ve PKK’nin Avrupa Birliği’nin “terörist örgütler” listesinden çıkartılmasını talep eden başvurunun ret edilmesine rağmen ilk etapta başarılı olduklarını belirten Harms devamla şöyle konuştu: “Başarılı olduk, çünkü bu konuyu gündeme getirmeyi başardık, en azından bir kamuoyu oluştu. Ülkücülerin serbest olduğu bir ülkede PKK niye yasak olsun, bu yasağın hiçbir alt yapısı yok.”

‘BU ÇOCUĞU BİLE İNANDIRAMAZSINIZ’

Söz konusu başvuruyu yaptıktan iki gün sonra Schleswig-Holstein Eyaleti Meclisi başkanının kendisine “Türk elçiliğinden aradılar” dediğini ifade eden SSW’nin Grup Başkanı Lars Harms “Maalesef Türk lobisi Almanya’da güçlü ve bu lobi de yasağın devam etmesi için çalışıyor” dedi. Parti olarak Kürt ve Kürdistan ile ilgilenmeye devam edeceklerini bildiren Harms “Çünkü Kürtler azınlıklar başlığında en çarpıcı örnektir. Kürtler yalnız bırakılmış dünyanın en büyük azınlıklardan birisidir” diye konuştu.

Devlet birimleriyle yaptıkları görüşmelerde PKK’nin bir “terör örgütü” olduğunu ve taraftarlarının da cezalandırılma gerektiğini belirtiklerini aktaran Harms devamla bu diyalogu şöyle anlattı: “Devlet birimlerine ‘Bu insanlar ne yapmış?’ diye sorduğumda bana şu yanıtı veriyorlar; Yürüyüş yapmışlar ve bayrak açmışlar’. Sadece böyle şeyleri yapanlara terörist denilmesi çocukça ve bir çocuğu bile inandıramazsınız.”

‘KÜRTLERİN SAVAŞI MEŞRU SAVUNMA OLARAK GÖRÜLMÜYOR’

Kürtlerin siyasi davalarında önde gelen avukatlardan olan Lukas Theune ise Almanya’da açılan PKK davalarına ilişkin bilgiler vererek, Alman yargısının Kürt özgürlük mücadelesine yaklaşımını değerlendirdi. Avukat Theune davalarda Alman yargısının yaklaşımına ilişkin şu bilgileri verdi: “Her ne kadar 2015’te Türk devletinin saldırıları sonrası HPG savaşı başlatmamış olsa da PKK davalarında hazırlanan iddianameler ve verilen kararlarda, Alman federal başsavcılığı ve federal mahkeme HPG’nin bu silahlı mücadelesini ‘meşru savunma’ olarak görmüyor. Maalesef Almanya’daki yasalar esas alınarak HPG’nin silahlı mücadelesi ‘cinayet ve saldırı’ olarak ele alınıyor.”

27 yıllık yasağın kalkması için verilecek hukuk mücadelesine ilişkin de önerilerde bulunan Lukas Theune, 1993 yılında yasak için verilen gerekçelerin eskidiğini ve bu yüzden PKK’nin resmi olarak Almanya ile Avrupa’da bir hukuk mücadelesi başlatması gerektiğine dikkat çekti. Aynı zamanda Cumhuriyet Avukatlar Derneği (RAV)’nin yöneticilerinden olan Theune, PKK’nin Federal İçişleri Bakanlığı’na başvurarak yasağın kaldırılmasını talep edebileceğini söyledi.

PKK’nin başvurusundan sonra bakanlığın vereceği karara göre hem Almanya hem de Avrupa’da Kürt özgürlük hareketinin kapsamlı bir hukuk mücadelesi başlatması gerektiğini ifade eden Theune devamla şu önerilerde bulundu:

“Büyük ihtimalle bakanlık başvuruyu ret edecek, o zaman önce İdari Mahkeme’ye gidilir, ardında da Federal Mahkeme’ye. Almanya’da iç hukuk yolları tükendiğinde ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’e gidilir. Orada ilginç bir karar çıkabilir, çünkü siyasi organlar Almanya’da olduğu kadar hukuka baskı yapmıyor, hukuk bir anlamda bağımsız. Üstelik Avrupa Adalet Divanı PKK’nin 2014-207 yılları arasında terör örgütleri listesine alınmasını hukuka aykırı buldu. Böyle bir yolla Alman devletini zorlamak mümkün.”