Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ağrı Milletvekili ve HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir, gündemdeki gelişmelere ilişkin Demokratik Toplum Kongresi’nde (DTK) basın toplantısı gerçekleştirdi.

'SOYKIRIM POLİTİKASI'

HDP'ye dönük soykırım politikası gerçekleştirildiğini dile getiren Taşdemir, bu politikanın sadece HDP üzerinden değil, Kürt dili ve kültürüne dönük geliştirilerek sürdürüldüğünün altını çizdi. AKP iktidarının Kürt dili ve kimliğine dönük saldırılarını arttırarak hayata geçirdiğini getiren Taşdemir, Sakarya’da Kürtçe konuştuğu için Şirin Tosun’un katledildiğini hatırlattı.
Açılan davaların sonuçsuz kaldığını ifade eden Taşdemir, dosyaların ise bir bir kapatıldığını belirtti. Kürt diline dönük saldırılardan birinin de Muş’ta gerçekleştiğini söyleyen Taşdemir, “Cezaevinde yaşamını yitiren BDP Erentepe Belde Başkanı Aydın Kaya'nın 'Seni unutmayacağız' anlamına gelen 'Em te ji bîr nakin' yazılı mezar taşı, Bulanık Savcısı'nın talimatıyla askerlerce kırılarak, götürüldü. Bu politika ve tahammülsüzlük giderek artıyor. Biz bu zihniyeti kayyımlar sürecinde de gördük. Parkların adı değiştirildi, okullar kapatıldı. Bizlerde bu politikalar karşısında her daim mücadele edeceğiz. Kürtçe düşünüp, Kürtçe yazıp Kürtçe konuşacağız” dedi.

'KÜRTLER VE DOSTLARI AYDINLIK GETİRDİ'

Taşdemir, şu değerlendirmelerde de bulundu:
"Yapılan 'ateşkes'e rağmen saldırılar derinleştirilerek sürdürülüyor. Oraya giren OSÖ'cular kadınlar üzerinde DAİŞ zihniyetini hayata geçirmeye başlamıştır. Kobanê’de saldırıların hedefindedir. Çünkü Kobanê onların içinde büyük bir yara olarak duruyor. DAİŞ karşısında büyük bir başarı Kobanê’de elde edildi. Bugün oradan intikam alınmak isteniyor. Kobanê’de demokratik siyaset kadınların öncülüğünde inşa edildi. 1 Kasım Dünya Kobanê Günü bugün tüm dünya tarafından kutlanıyor. Kürtler ve dostları DAİŞ’in karanlığına karşı aydınlığı getirdi. Bu aydınlığı özelde kadınlar ve tüm dünya halkları korumalıdır.
İktidar özgür Kürdü karşısında görmemek için her türlü saldırıyı gerçekleştiriyor. Bağdadi’nin Türkiye’ye 5 kilometre uzaklıkta öldürülmesi manidardır. Artık Kürtlerin tek gündemi demokratik ve özgür bir dünyadır. AKP derhal askerlerini ve ona bağlı grupları Rojava’dan çekmelidir. Aydınlık bir geleceğin tek yolu budur. İnkar ve asimilasyon politikalarından vazgeçilmelidir.

KAYYUM GASPLARI

AKP’nin sınır dışındaki Kürt düşmanlığı politikası sınır içinde de devam ediyor. Bu politikalar yeni değildir. Kayyumlarla gözaltı ve tutuklamalarla soykırım politikası arttırılarak sürdürülüyor. Belediyelerimize kirli politikalarla el koydular. Bizler artık bunun hukuki olup olmadığını söylemiyoruz. Çünkü Türkiye’de artık adalet olgusu yok edilmiştir. Kayyum ve tutuklamalarla Kürt halkının iradesini yok saymak istiyorlar. Ancak Kürt halkı bu politikaları ve anlayışı tanımayacaktır. Kürt halkı her alanda mücadelesini sürdürecektir. 4 Kasım 2016 da siyasetçilere dönük bir siyasi soykırım hayta geçirildi. Eş Genel Başkanlarımız ve siyasetçi arkadaşlarımız hukuksuzca gözaltına alınarak tutuklandı. Kürt siyasetçilere karşı büyük bir korku yaşanmaktadır. Bu yüzden de her türlü kirli politikayı bizler karşısında hayata geçirmeye çalışıyorlar. Tutuklu arkadaşlarımızdan o kadar korkuyorlar ki cezaevlerinde dahi onları kameralar aracılığıyla gözlüyorlar. Biz bu tutumu kınıyoruz ve bir an önce Türkiye hukuku için doğru adımların atılması gerektiğini söylüyoruz.

'AKP KADIN DÜŞMANLIĞINI BÜYÜTÜYOR'

Kasım ayı kadınların mücadele tarihidir. Erkeğin ve devletin saldırılarına karşı mücadelemizi büyüteceğiz. 25 Kasım’da Türkiye’nin birçok yerinde kadınlarla birlikte yürüyüş, panel, seminer gerçekleştireceğiz. Hem Türkiye hem de Kürdistan’da AKP kadınların kazanımlarını yok etmek istiyor. Her alanda kadının katliamlarına şahit oluyoruz ve katliamlar DAİŞ zihniyetiyle yapılıyor. Ergani’de Güllü Yılmaz bir erkek tarafından yakılarak katledildi. Öyle bir aşamaya gelmişiz ki kadınlar ‘özgürleşelim, ilerleyelim’ demiyor sadece ‘yaşamak istiyoruz’ diyor. Kadına yönelik olan şiddet artık ciddi bir boyuta ulaşmıştır. AKP-MHP ittifakı da eril bir dille her alanda kadınlara hedef alarak konuşuyor. AKP nasıl ki halkların düşmanlığını yapıyorsa aynı şekilde kadın düşmanlığını da söylemleriyle yükseltiyor."