Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Kadın Meclisi üyesi Betül Koca, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla kadın kazanımlarına yönelik yoğun saldırıları ANF’ye değerlendirdi.

Koca, ‘’Hem Türkiye’de böyle hem de Kürdistan’da kadın kazanımlarına karşı yoğun saldırılar var. Tacizin, tecavüzün, şiddetin bu kadar arttığı bir sürece tanıklık ediyoruz” dedi.

Aynı zamanda savaşın da derinleştiği bir süreç yaşandığını ve bundan en çok da kadınların etkilendiğini ifade eden Koca, şöyle devam etti:

“Savaş yoğun bir ekonomik kriz doğuruyor. Göç etmek durumunda kalan kadınlar, militarist güçlerin hedefindeki kadınlar hedef alınıyor ya da eşit temsiliyetleten yana olduğumuz için, siyasette kadınlar kayyumlarla hedef alınıyor, eşbaşkanlık gibi kazanımlarımız hedef alınıyor.”

“Bu süreçte baktığımız zaman, bu yoğun saldırıların karşısında kadınlar, sokaklarda olmaya, meydanlarda olmaya, haklarını savunmaya ve bununla mücadele etmeye devam ettiler ve geri adım atmadılar” vurgusunda bulunan Koca, şunları ekledi:

“Çok etkin bir direnişe tanıklık ediyoruz. Bu dünyada da böyle Latin Amerika’dan tutun Kürdistan’a… Kimi kadınlar zılgıtlarıyla, kimileri danslarıyla Las Tesis eylemlerine destek verdiler. Ortaklaşa bir mücadele hattı gösterdiler. Bu nedenle 8 Mart bu sürecin içinde çok önemli bir yerde. 8 Mart çok yoğun bedeller ödenerek bugünlere gelmiş, kazanılmış bir gündür. Biz kadınlar her gün mücadele ediyoruz. Ama 8 Mart, saldırganlara karşı tek yumruk olduğumuz, tüm renklerimizle alanlarda olduğumuz bir gün.”

‘KENDİ HUKUKUNU TANIMYAN BİR HÜKÜMET İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NE UYMAZ’

Kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetle mücadele amacıyla 11 Mayıs 2011’de İstanbul’da imzalanan Avrupa Konseyi sözleşmesi ya da bilinen adıyla İstanbul Sözleşmesi’nin önemli olduğunu ifade eden Koca, ‘’Haberlere baktığımızda her gün tacize uğramış, şiddete uğramış kadınların tablosuyla karşı karşıya kalıyoruz” dedi.

Koca şunları ifade etti: “İstatistiklere baktığımızda her gün üç kadının öldürülüyor. Tabii ki bunu besleyen bir siyasi iktidar var. Bizim de bu cinsiyet eşitsizliğine karşı ortaya koyduğumuz bir ‘İstanbul Sözleşmesi’ var. Ama kendi anayasa ve hukukunu tanımayan bu hükümetten İstanbul Sözleşmesini uygulamasını da çok beklemiyoruz. Biz kadınlar olarak şunu söylüyoruz; ‘İstanbul Sözleşmesi yaşatır’. Bu kadar kadını merkeze alıp hedef haline getirdikleri süreçte İstanbul sözleşmesine de saldıracaklardı. Biz kadınlar, İstanbul Sözleşmesi uygulamalarını tabii ki de onların takdirine bırakmayacağız. Uygulanması için her türlü mücadeleyi ısrarla sürdüreceğiz. Bizim karşımıza konulan tek şey hadım yasaları oldu. Biz hadım yasalarını değil, İstanbul sözleşmesinin uygulanmasını istiyoruz.”

Dünyada kadına yönelik şiddetin ve cinayetin artmasının sebeplerinden birinin de militarist güçler olduğunu ifade eden Koca, “Militarist güçlere karşı, militarist ittifaklara karşı demokrasi güçleriyle, dünyadaki kadın örgütleriyle yani enternasyonalist bir güçle bir arada olup, mücadele etmeliyiz” diye konuştu.

Kadınların her an her gün mücadele vermeleri gerektiğine dikkat çeken HDP Ankara Kadın Meclisi üyesi Betül Koca sözlerini şöyle tamamladı: “8 Mart Dünya Kadınlar Günü bütün kimlikleri bırakıp, kadın kimliğimizle sokağa çıktığımız bir gündür. Ve o gün tüm kadınları kendi kimliklerine, bedenlerine, emeklerine, geleceğe ve yaşama sahip çıkmaya çağırıyoruz. Tüm kadınları alanlara, meydanlara davet ediyoruz. Biz hep vardık varız var olacağız.”