Tosun: Özgür yarınlar için HDP'de bir araya gelelim

HDP Adana milletvekili adayı Rozerin Tosun tüm gençlere, "Özgür yarınların mümkün olacağı gerçeğine sarılarak, HDP’de bir araya gelelim" çağrısında bulundu.

Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da 24 Haziran'da yapılacak seçimlere üç hafta kala Halkların Demokratik Partisi (HDP) il ve ilçelerde tüm adaylarıyla yoğun bir çalışma yürütüyor. Aday profillerinin çok renkli olması, HDP’nin seçim çalışmalarında en dikkat çeken konu oldu. Özellikle genç adayların halk arasında gördüğü ilgi yoğun. Bunlardan biri de Adana 9. sıra milletvekili adayı Rozerin Tosun.

Tosun 1996 Amed doğumlu. Liceli bir ailenin ortanca çocuğu olan Tosun, Çukurova Üniversitesinde Psikolojik Danışma ve Rehberlik (PDR) bölümü okuyor. Üniversite hayatından dolayı Adana’da yaşayan Tosun, HDP’den neden aday olduğunu ve gençliğin sorunlarını ANF'ye anlattı.

GENÇLERİN GELECEK KAYGISI

Son zamanlarda artan hak ihlallerine herkes gibi kendinin de şahitlik etiğini belirten Tosun, Çukurova Üniversitesi de başta olmak üzere üniversiteler üzerinden gençlere ve temelde de özgür düşüncelere yapılan bir baskının söz konusu olduğunu kaydetti. Demokrasinin can çekiştiği bir dönemde özgür düşünce mücadelesinin bir parçası olmak istediğini söyleyen Tosun, şu ifadeleri kullandı: "Bunu da seçim döneminde bir kadın ve gençlik partisi olan HDP'den aday olarak sağlayabildim ve sağlamaya çalışıyorum. Her kesimin etkilendiği bu süreci ancak her kesime hitap eden HDP ile düzeltebiliriz.

Hem adaylarına hem seçmenlere baktığımızda her rengin ve her sesin olduğunu, tüm halkları kucaklayan ve tüm hakları savunan bir parti olduğunu görüyoruz. Daha önce siyaset gibi bir düşüncem, amacım olmasa da bugün gençlerin ülkenin geleceği ve inşasında en önemli faktörlerden olması gerekirken pasif ve çekingen hale getirilmeye çalışılması genç bir kadın ve üniversite öğrencisi olarak bana HDP'den aday olma ihtiyacı hissettirdi."

'ÇOCUK BAKANLIĞI'NIN BİR PARÇASI OLACAĞIM'

Bir genç olarak HDP'de temsiliyetinin hakkını, gençlerin her alandaki problemlerini dile getirerek parti gündeminde tuttuğunu aktaran Tosun, "Milletvekili seçildiğim taktirde bu problemleri meclise götürerek sorumluluğumun hakkını vermeyi düşünüyorum. Ailemin beni özgür bir kadın olarak yetiştirmelerinden kaynaklı gençlerle ve kadınlarla özgür bir ortam yaratmak için çalışacağım.

Ayrıca bir Psikolojik Danışma ve Rehberlik öğrencisi olarak HDP'nin Çocuk Bakanlığı projesinin aktif olarak bir parçası olacağım. Çocuk ve suç kelimelerinin yan yana getirilmesi asla kabul edilemez. Suçluluk değil bir ihmal söz konusudur. Eğitim ve yaşam hakları başta olmak üzere temel çocuk haklarının aktif bir savunucusu olacağım" dedi.

İKTİDARIN, TEKÇİ POLİTİKALARI

Birlikte bir yaşamı sağlayabilecekleri, üretken ve özgür düşünebilme hakkının tam anlamıyla benimsemiş nitelikli bir gençlik oluşturmak istediklerini dile getiren Tosun, devamla şunları belirtti: "Gençliğin bugün en temel sorun alanlarından biri de özgür düşünebilme haklarının iktidar klikleri tarafından ellerinden alınarak tekçi ve merkeziyetçi bir yapıya mecbur bırakılmalarıdır.

Özgür düşünceyi bugün bir suç olarak gören iktidar partisi, bunu yaparken gençlerin hayallerini ve hedeflerini bir cümle ile ellerinden almaktadır. Bu üretimin ve gelişimin önündeki yegane problemdir. AKP Genel Başkanı tarafından Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine yönelik söylediği talimat niteliği taşıyan cümleler sonrası, bu arkadaşlarımızın öğrenimi son buldu. Bu durum üniversitelerin özgür düşünce noktasında ne kadar baskı ve cebire tabi tutulduklarının en büyük örneğidir."

HERKES YETENEKLERİ DOĞRULTUSUNDA EĞİTİM ALMALI

AKP iktidarı tarafından son 16 yıl içerisinde eğitim alanının tamamen ticarileştiği ve sermayedarların deyim yerindeyse kucağına bırakıldığını belirten Tosun, şu değerlendirmelerde bulundu: "Sermaye kontrolünde olan eğitimin, nitelik ve nicelik bakımından içi boşaltıldı. Bugün çocuklarımız ya özel eğitim almak zorunda ya da iktidarın dayattığı imam hatiplerde öğrenim görmek zorunda.

Biz imam hatiplere karşı değiliz fakat eğitim hem gencin hem de ailesinin kendi iradesinde gelişmelidir. Herkes kendi yetenekleri doğrultusunda bir eğitim almalı ki bilimsel ve akademik anlamda bir atılım geliştirebilelim. Fakat şu an imam hatipler ayrıcalıklı bir yerde konumlandırılarak iş garantisi verilmesi özgür iradenin de önünde büyük bir sorun olarak duruyor."

BİLİMSEL VE ANADİLDE EĞİTİM ŞART

Parasız ve eşit bir eğitim sisteminin hayata geçirilmesinin şart olduğunu dile getiren Tosun şunları vurguladı: "Parasız ve eşit eğitimi hayata geçirirken aynı zamanda kişinin dini, dili ve kimliğine saygılı bir yapının hayata geçmesi gerekmektedir. Şu an anadilde eğitim sorunu mevcudiyetini korumaya devam ediyor.

Okullarda panolara hala ‘Kürtçe Konuşmayacağım’ yazıları rahatlıkla asılabiliyor. Asimilasyon politikaları devletin tüm organlarına işlemiş durumdadır. Bizler tekçi, cinsiyetçi, mezhepçi, ırkçı eğitim müfredatını lağvederek bilimsel, laik, demokratik, özgürlükçü, çoğulcu, anadilinde eğitimi esas alan yeni bir eğitim müfredatını hayata geçireceğiz."

AMACIMIZ SADECE İKTİDARI DEĞİŞTİRMEK DEĞİL

Hala bir çok alanda feodal zihniyetin yansımalarının kendisini göstermekte olduğunun altını çizen Tosun, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Kız çocuklarının eğitim hakkı aileleri tarafından engellenebilmektedir. Kız çocuklarını güçlendiren ve eğitim hakkından eksiksiz bir şekilde yararlanmasını sağlayan destekleme politikalarını uygulamamız gerekmektedir. Bunu yapabilecek tek partinin HDP olduğu inancını taşıyorum.

Amacımız sadece iktidarı değiştirmek değil, amacımız onun bıraktığı tüm sorun alanlarını özgür ve çözümleyici politikalarla değiştirmektir. Buradan bir genç kadın ve üniversite öğrencisi olarak, gençliğe şunları söylemek isterim, özgür yarınların mümkün olacağı gerçeğine sarılarak, HDP’de bir araya gelelim. Çünkü bu iktidar ve kötü politikaları bizlerin kaderi değildir. İstersek ve inanırsak her şeyi değiştirebiliriz."