PKK'li Engin: Başur'ın tüm kazanımları hedefleniyor

PKK Merkez Komite Üyesi Kasım Engin, Türk devletinin işgalci saldırılarına dikkat çekerek, "Saldırılar sadece gerillaya dönük değil, tüm Başur Kürdistan işgal tehdidi ve saldırı altındadır" diyerek, ulusal birlik ve topyekûn direniş mesajları verdi.

PKK Merkez Komite Üyesi Kasım Engin, Türk devletinin Başûrê Kurdistan’a yönelik işgalini, gerillanın faşist Türk askerine karşı direnişini ANF'ye değerlendirdi...

Engin, yüz yıl önce bu topraklarda Osmanlılar'ın bir devamı olan İttihat Terakkicilerin, kendi varlıklarını esasta bu topraklarda yaşayan halkların imhası üzerine kurulduklarını söyledi. Engin, 1915’te 1 buçuk milyon Ermeninin katledilmesine dikkat çekerek, Süryani halkının da katledildiğini söyledi. Engin, konuşmasına şöyle devam etti: “Esasında faşizm ve soykırım İttihat ve Terakkicilerin bir kültürüdür. Belki de dünyaya devrettikleri kültürdür. Alman faşizmini Hitler geliştirdi, 6 milyon Yahudiyi soykırımdan geçirdi. Hitler, Yahudilere karşı geliştirdikleri soykırımı İttihat ve Terakki'ye dayandırmıştır. Hitler boşuna İttihat ve Terakki'yi kendisine örnek almamış ve Atatürk'e 'öğretmenim' dememiştir. Bu topraklarda geliştiren faşizm belirtildiği gibi esasında dünyaya örnek olmuş bir modeldir."

'KÜRDİSTAN’IN DEMOGRAFYASIYLA OYNANMAK İSTENİYOR'

Engin, bugün Başûrê Kurdistan’da başlatılan işgal harekatını anlamdırmanın zor olmadığını, son iki üç yıla bakıldığında bayaz, kara ve yeşil faşizmin yürüttüğü pratiklerin rahatlıkla görülebileceğini ve onun için Sur, Cizre, Nusaybin ve Efrin’e bakmak gerektiğini kaydetti. Engin, şöyle konuştu: "Sur, Cizre'de katledilen insanların üzerine benzin dökülüp yakılması ve daha fazlası gözler önündedir. Kürt coğrafyasına saldırıp o yerleri boşaltarak demografyasıyla oynamak isteniyor. Yine 2017 yılında Başûrê Kurdistan’da gerçekleştirilen referanduma karşı geliştirilen saldırılar da biliniyor. Bir gün içerisinde yaratılan değerlerin yarısına el konulmuştur. Bunu yapan görünürde Irak devleti de olsa esas bunun yürütücü gücü Türk faşizmidir."

'AKP-MHP FAŞİZMİNİN HEDEFİ ESKİ SINIRLAR'

Türk faşizminin kendini Osmanlıcılık diye tanımladığını, Osmanlı'nın 22 kilometrekare işgal ettiği toprağı yeniden ele geçirme planlarının olduğunu kaydeden Engin, "Her ne kadar çok büyük bir hedef olarak gözükse de esas hedefi Osmanlı devletinin eski sınırlarıdır. Şimdilerde Lozan Antlaşması dile getiriliyor. Ondandır ki Halep, Musul, Batum, Selanik ve Kerkük'te AKP-MHP faşizmi boşuna bahsedilmiyor" diye kaydetti.

'İŞGAL SALDIRILARI TÜM BAŞUR KAZANIMLARINA DÖNÜK'

Engin, Başûrê Kurdistan’a dönük olarak kış aylarından bu yana devam eden işgal saldırılarının hedefinin Başur'un kazanımları olduğu tespitinde bulundu.

Engin, birinci ve ikinci dünya savaşları sürecinde, Ortadoğu merkezli olarak devam etmekte olan 3. dünya savaşı sürecinde de alt-üst oluşlar yaşandığını, bu durumun değişim, dönüşüm sancılarına yol açtığını ve bu sürecin yeni gelişmelere gebe olduğunu kaydetti. Bu tarihsel süreci sömürgeci, soykırımcı güçlerin kendi lehine çevirmek istediğini de söyleyen Engin, saldırıların bu temelde geliştiğinin altını çizdi. Başur'un Bradost alanına dönük işgal saldırılarının da bu temelde geliştirildiğini ifade eden Engin, saldırıların sadece gerillaya dönük olmadığını, tüm Başur'ın işgal tehdidi ve saldırıları altında olduğunu belirtti.

Başur halkı başta olmak üzere dört parça Kürdistan halkının işgal saldırılarına karşı hazırlıklı olması gerektiğini söyleyen Engin, faşizmin sadece askeri olarak Başur'a yönelmediğini, siyasal, toplumsal ve sosyal olarak da Başur'a yöneldiğini kaydetti.

HPG ve YJA-STAR gerillalarının tüm Kürdistan’ın savunma gücü olduğunu da hatırlatan Engin, Bakûré Kurdistan ve Başûré Kurdistan’da sömürgeci Türk devletine karşı gelişen gerilla direnişine dikkat çekerek, şöyle konuştu:

"Gerillanın direnişi her türlü faşizmi durdurma girişimidir. Gerilla bunun bilinciyle savaşını ve direnişini geliştiriyor. Bunun en somut örneği bugün Bradost sahasıdır. Bradost'ta gerilla günlük olarak eylem ortaya koyuyor.

Faşizm bugün Kürdistan'daki direnişe karşı her yönden de zorlanmaktadır. Ekonomik olarak iflas etmiştir. Sadece paranın değer boyutunu belirtmiyorum. İhracat durma noktasına gelmişken ithalat had safhada. Toplumu ayakta tutan tüm sanayi dalları iflasın eşiğine gelmiş. Toplum bu krizden dolayı cinnet halini yaşıyor. Ruhsal olarak bir çöküşü yaşıyor. Toplum paramparça edilmiş durumda. AKP-MHP faşizminin iktidarını ayakta tutabilmek amacıyla savaşı tırmandırmak istiyor. Bu temelde de milliyetçi-şovenist eğilimleri geliştiriliyor. AKP-MHP faşist iktidarı Türkiye’yi iflasın ve felaketin eşiğine getirdi. Toplum ruhsal bir çöküş yaşıyor.

Esasında devlet çökmüş ve devlet aygıtı denen bir şey kalmamış ortada. Sadece bir faşizan yapı söz konusu. Topluma karşı o kadar suç işlenmiş ki bir gün bunun hesabı sorulacaktır. Bunu faşizm de iyi biliyor. Kimse Sur, Cizre ve Nusaybin’i unutmaz. Tabii savaşı geliştirdikçe çıkan sorunların üstünü kapatırlar. Faşizmin esas karakteri budur işte. Gerilla bunu bildiği için muazzam bir direnişe geçmiş durumda.

Gerilla TV’de yayımlanan görüntüler de bunun en somut ifadesidir. Ama direniş sadece gerillayla sınırlı kalmamalı, toplumun kendisi de bu direnişe geçmelidir. Siyasal alanda faşizme verilecek en iyi cevap 24 Haziran seçimleridir. Toplumsal alanda ise işgal ve istila saldırılarına karşı verilecek en güzel cevap serhildandır. Gerillanın geliştirdiği direniş önümüzdeki süreçte daha geliştirilerek devam edecektir."

Engin, PKK’nin 40 yıldır olduğu gibi bugün de faşizmin sınır tanımayan işgal, istila ve sömürü saldırılarına karşı topyekûn bir direniş içinde olacağı mesajını verdi.

'ULUSLARARASI GÜÇLER İŞGAL SALDIRILARINA GÖZ YUMUYOR'

PKK Merkez Komite Üyesi Kasım Engin, faşizmin son teknolojik silahlar ve tüm teknik donanımıyla Kürdistan’a saldırdığını, uluslararası güçlerin hemen her platformda demokrasi havarisi kesilmesine rağmen Başûrê Kurdistan’a dönük işgal saldırılarına karşı sessiz kaldığını belirtti.

Uluslararası güçlerin bu sessizliğinin işgal saldırılarını onaylamak anlamına geldiğini belirten Engin, Efrîn’in bunun en somut örneğini olduğunu söyledi. Engin, ABD, Rusya ve Avrupa ülkelerinin çıkarları gereği bu saldırıları onayladığını, bunun da 3. dünya savaşı ile bağlantılı bir durum olduğunu kaydetti.

'FAŞİZM İÇİN İYİ KÜRT YOK'

Türk devletinin işgal saldırıları karşısında Barzani ve KDP’nin sessizliğini koruduğunu hatırlatan PKK Merkez Komite Üyesi Engin, Başûrê Kurdistanlı diğer siyasi partilerin de işgal saldırıları karşısında net bir tutum takınması gerektiğini belirtti.

Engin, sadece Başur'un değil, dört parça Kürdistan’ın işgal saldırılarının tehdidi altında olduğunu hatırlatarak, Kürt ulusal birliğinin bir an önce oluşturulması gerektiğini kaydetti. İşgal ve sömürü saldırılarının ancak bu şekilde durdurulabileceğini de belirten Engin, Başurlu siyasi partilerin düşman gerçeğini tanıması gerektiğini dile getirirken, şöyle devam etti:

"Başûrê Kurdistanlı oluşumlar, Türk faşizmini anlamak için tarihe baksınlar. Mola Mustafa Barzani’nin ailesi Amed zindanında Osmanlı tarafından esir edilmesi... Nakşibendinin büyük lideri ve Mola Mustafa’nın ağabeyi Şeyh Abdulselam Barzani de İttihat ve Terakki tarafından Musul’da idam ettirilmiştir. Yine Şeyh Ahmet, Irak devletine karşı direnişe geçtiğinde arkadaşlarıyla birlikte Bakurê Kurdistan’a geçmek zorunda kaldıklarında Türkiye faşizmi onları Irak devletine teslim etmiştir. Geçtiğimiz sonbahar aylarındaki referandumda da görüldü. Onun için Türk devletinin Başûrê Kurdistan’daki oluşumlara hiçbir hayrı dokunmaz. Faşizm için iyi Kürt-kötü Kürt yoktur. Onun için Kürtlerin topyekûn direnişe geçmesi gerekiyor. Bunun için ulusal birliğe ihtiyaç var."