Amineh Kakabeveh, parlamentoya verdiği yazılı önergede Türk devletinin Rojava, Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik işgalinin engellenmesi için Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği'ni harekete geçirmek için İsveç’in inisiyatif almasını istedi.

Kürtlerin DAİŞ çetelerini yenilgiye uğrattığında tüm dünyanın sevinç gösterileri yaptığını ve Kürtleri kutladığını hatırlatan Kakabeveh, Kürtlerin Rojava'da kadınlar ve azınlık halklarla birlikte demokratik bir sistem inşa ettiklerini belirtti.

Kakabaveh, Türk devletinin Rojava'ya yönelik düşmanca tutumuna şu ifadelerle dikkat çekti.

“Bu sistemi Türk Cumhurbaşkanı düşman olarak gördü ve yıkmak için Efrîn'i işgal etti. Erdoğan değişik biçimlerde Kürtlere karşı DAİŞ'ı destekledi. Ama ABD'nin bölgede bulunmasından dolayı istediklerini tam gerçekleştiremedi.”

ABD BİR KEZ DAHA KÜRTLERE İHANET ETTİ

ABD ve Beyaz Saray'ın tarihte pek çok kez görüldüğü gibi bir kez daha Kürtlere ihanet ettiğini ve Rojava ve Suriye'de kendisiyle birlikte hareket eden Kürtleri, demokratik sistemi ortadan kaldırmak isteyen Türkiye'nin saldırılarına açık hale getirdiğini söyledi.

Trump'un Avrupa ve dünyanın değişik ülkelerinden gelen ve Kuzey Suriye'de tutuklu bulunan DAİŞ'lıların serbest bırakılma ve DAİŞ'ın yeniden güçlenme riskinden söz ettiğini belirten Kakabaveh, önergesinin devamında ABD'nin politikasının tutarsızlığına şu ifadelerle tepki gösterdi.

“ABD'nin birbiriyle çelişen politikaları ve uyguladığı siyaset Suriye ve Rojava'daki Kürtlere ve diğer azınlıklara yönelik ciddi bir tehdit oluşturuyor.”

İSVEÇ BİRLEŞMİŞ MİLLETLER NEZDİNDE GİRİŞİMDE BULUNMALI

Kakabaveh, İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde'den Türkiye'nin Rojava ve Suriye'ye işgal girişimine karşı Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği'nin karar alması için girişimde bulunmasını istedi. 

ANF'ye açıklamalarda bulunan Kakabaveh, Kürtlerin diğer azınlık halklarla birlikte Rojava ve Kuzey Suriye'yi DAİŞ'tan özgürleştirdiğini ve bunun için binlerce Kürt kadın ve erkek savaşcının yaşamını yitirdiğini söyledi.

ERDOĞAN HER ZAMAN DAİŞ’A DESTEK VERDİ

Alevlenen savaşın ortasında Kürtlerin diğer azınlık halklarla birlikte kantonları oluşturduğunu ve demokrasiyi inşa ettiklerini söyleyen Kakabaveh, “Türkiye bu demokrasiyi bir tehdit olarak gördü. Kendi ülkesinde de Erdoğan'ın en büyük düşmanının demokrasi olduğunu biliyoruz. Erdoğan Kürtlerin kendi kendilerini yönetmelerini ve DAİŞ barbarlarını yenilgiye uğrattıklarını görmek istemiyor. Onun her zaman DAİŞ'ı desteklediğini biliyoruz” dedi.

Kakabaveh, Can Dündar'ın Türkiye'nin DAİŞ çetelerine yardım ettiğini açıkladığı için hapis cezasına çarptırıldığını ve Türkiye'yi terk etmek zorunda kaldığına dikkat çekti.

Geçtiğimiz hafta İsveç Devlet Televizyonu'nun Türkiye'de 15 Temmuz 2016'da gerçekleşen darbe girişimini konu alan bir belgeseli gösterdiğini hatırlatan Kakabaveh, Erdoğan'ın konumunu güçlendirmek için sahte bir darbeyi sahnelediğini dile getirdi.

TÜRKİYE’YE YAPILAN TÜM ÖDEMELER DURDURULMALI

Erdoğan'ın Avrupa Birliği ile imzaladığı sığınmacılar anlaşmayla İsveç ve Avrupa'yı kendine bağımlı hale getirdiğine dikkat çeken Kakabaveh, sığınmacılar için yapılan anlaşmanın iptal edilerek Erdoğan’ın tehditlerinin önünün alınmasını istedi.

Kakabaveh, Türkiye'nin Avrupa Birliği'nden aldığı paralarla Kürtler ve kendi halkına karşı kullanmak için silah satın aldığını belirttikten sonra Türkiye'ye yapılan tüm ödemelerin durdurulmasını istedi.

TÜRK DEVLETİNE YAPTIRIM UYGULANMALI

Erdoğan'ın bir diktatör olduğunu söyleyen Kakabaveh, “Artık uluslararası kamuoyu, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği'nin AKP-MHP faşizmine dur demesinin zamanı geldi. Uluslararası hukuku çiğneyerek Rojava'ya işgal girişiminde bulunan Erdoğan ve Türk devletine karşı yaptırım uygulanmalı” şeklinde konuştu.