Eliaçık: Birlik olur ve ayağa kalkarsak zulmü bitiririz!

İlahiyatçı Yazar Eliaçık, 'Adalet Yürüyüşü'nü HDP'ye dönük zulmü de hedef alması halinde desteklediğini belirtti.

Yürüyüş başlamasaydı CHP'li başka vekillerin de tutuklanacağı yönünde duyum aldığını söyleyen Eliaçık, bunu sokağın önlediğini dile getirdi.

Eliaçık, birlik olarak ve sokağı kullanarak kazanılabileceğini kaydederken, 'ayağa kalkma' çağrısında bulundu.

İlahiyatçı yazar İhsan Eliaçık, ”Adalet Yürüyüşü”nün HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Cezaevi’ne uzandığı taktirde “Herkes için yürüyoruz” sözünün yerine getirilmiş olacağını vurguladı.

ANF’ye konuşan Eliaçık, adaletin zulmün başladığı noktadan aranması gerektiğine işaret ederek, “Yeryüzü sofrasında olduğu gibi buluşarak ve Gezi’de olduğu gibi ayağa kalkıp birlik olmadıkça zulüm bitmez” dedi.

‘ADALET EDİRNE’DEN GEÇER!’

İlahiyatçı Yazar İhsan Eliaçık’ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başlattığı 'Adalet Yürüyüşü'nün HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Cezaevi’ne kadar devam etmesi gerektiğini açıklaması büyük yankı uyandırdı.

Eliaçık, adaletin, herkes için istendiğinde bir değeri olduğunu vurguladı. Yürüyüşün tutuklanan CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun bulunduğu Maltepe Cezaevi’nde sonlandırılmasının eksik olduğunu ifade eden Eliaçık, “Adaletin herkes için istenmesi lazım. Adalet özellikle de en çok mazlum, mağdur ve kendisinden farklı olan için istenmeli. Yoksa adaleti zaten herkes kendisi için ister. O nedenle de İstanbul Maltepe Cezaevi’ne geldikten ve CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nu ziyaret ettikten sonra mutlaka Edirne F Tipi Cezaevi’ne kadar yürüyerek, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ziyaret ettikten sonra sonlandırılması gerekir. Böyle olduğu takdirde adaletin sadece kendi milletvekilleri için değil, herkes için de istendiği ortaya çıkacaktır" dedi.

‘HDP’YE YAPILAN DÜPEDÜZ ZULÜMDÜR’

Yürüyüşe katılması için CHP'den kendisine çağrı yapıldığını aktaran Eliaçık, yürüyüşü ilkesel olarak desteklediğini ancak Edirne F Tipi Cezaevi’ne yürünmesi halinde yürüyüşe katılacağını beyan ettiğini söyledi. Eliaçık, şunları kaydetti: “Ortada bir parti var ve bu parti yasal ve Mecliste olmasına rağmen dokunulmazları kaldırılıyor ve eş genel başkanları, vekilleri, yöneticileri içeriye atılıyor; siyaset yapamaz hale getiriliyor. Bu düpedüz zulümdür. Bu zulme önce karşı çıkılması lazım. Benim görüşüme göre zulme başladığı yerden karşı çıkmak gerekiyor. Ki burada şehirleri yakıp yıkmaktan tutun da, siyasetçileri içeriye atmaya kadar çok büyük zulüm yapıldı." Eliaçık, CHP’nin cezaevlerine haksız yere atılmış tüm tutsakların serbest bırakılması için yürümesi gerektiğinin altını çizdi.

'CHP DE HÜKÛMET DE ÖZ ELEŞTİRİ YAPMALI'

HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in dokunulmazlıklar konusunda CHP’ye yaptığı öz eleştiri çağrısını da değerlendiren Eliaçık, sadece CHP’nin değil, herkesin ve özellikle de AKP’nin öz eleştiri yapması gerektiğini kaydetti. Eliaçık, “Türkiye ‘de öz eleştiri yapmayacak bir kesim yok. Başta devlet ve hükûmet olmak üzere herkesin öz eleştiri yapması gerekiyor” diye konuştu.

‘YÜRÜYÜŞ BAŞLAMASAYDI 5 VEKİL DAHA TUTUKLANACAKTI’

Eliaçık, Tayyip Erdoğan ve Binali Yıldırım’ın 'Adalet Yürüyüşü'nü kriminazile etme çabasına da tepki gösterdi. "Sokakta adalet aranmazsa o zaman niçin 15 Temmuz gecesi insanları sokağa çağırdınız” diye soran Eliaçık, şöyle devam etti: "1 ay boyunca niçin insanların sokakları terk etmemesi için çağrılar yaptınız? Bu 1 ay içerisinde her gün sabah 05.00’lere kadar sokakları terk etmediniz; insanların sokaklara, meydanlara gelmesi için metro, vapur, metrobüsleri bedava yaptınız. Sıkıştıklarında insanları sokaklara çağırıyorlar ama kendi işlerine gelmeyince 'adalet sokakta aranmaz' diyorlar."

Adalet Yürüyüşü başlamasaydı Berberoğlu ile birlikte en az 5 CHP milletvekilinin daha tutuklanacağının duyumunu aldığına dikkat çeken Eliaçık, bunu önleyenin sokak olduğunu söyledi.

'YA AYAĞA KALKACAĞIZ YA KOYUN OLACAĞIZ!'

Birlik olmadıkça ve sokaklar boş bırakıldıkça zulmün bitmeyeceğini vurgulayan Eliaçık, bu gidişata durmanın tek yolunun birlik olmaktan geçtiğini kaydetti. Çıkış yolu olarak Yeryüzü Sofraları ve Gezi Direnişi'ni örnek gösteren İhsan Eliaçık, “Bu badireden ancak Yeryüzü Sofralarında olduğu gibi kimseye kimliği sormayıp buluşarak ve Gezi gibi ayağa kalkıp, meydanlar ile sokakları boş bırakmayarak çıkabiliriz. Öbür türlü koyun gibi herkes kendi köşesinde kalıp sıranın kendisine gelmesini bekleyecek."