Efrînliler: Bizler yenilmedik, Efrîn'i özgürleştireceğiz

58 gün boyunca kahramanca direndikten sonra Türk devletinin boyunduruğunu kabul etmeyerek Şehba bölgesine göç eden Efrînliler, "Bizler yenilmedik. Direnişimizden gurur diyoruz. Mutlaka Efrîn'i özgürleştireceğiz " diyor.

Efrîn işgali için dünyada son yüzyılda eşi pek nadir görülür şekilde NATO ve Rusya'nın askeri ve siyasi desteğini arkasına alan Türk devleti ve yedeğindeki El Kaide ile DAİŞ kırıntısı çete grupları, YPG/YPJ savaşçıları ve Efrîn halkının direnişi karşısında ağır darbeler alınca sivilleri katletme yoluna gittiler. İlk önce halkın temel ihtiyaç yerleri olan su kaynakları, fırın, hastane ve çiftlikleri bombalayan Türk devleti, halkın topraklarını terk etmemesi üzerine yerleşim yerlerini hedef almaya başladı.

SİVİL KATLİAMI HEDEFLENİYORDU

Saldırıların ilk bir ayında 27'si çocuk, 21'i kadın, toplam 176 sivili katleden ve 484 sivili ise yaralayan Türk devleti, halkın direnişini gördükçe saldırılarını daha da vahşileştirdi. Direnişin 52'nci gününe gelindiğinde 35'i çocuk, 29'u kadın olmak üzere 232 sivil katledildi, 668 sivil ise yaralandı.

Birleşmiş Milletler'in (BM) Şubat ayında Suriye geneli için almış olduğu ateşkes kararına rağmen, Türk devleti sivil katliamında sınır tanımadı.

SİVİL KATLİAMLARI ÖNLEMEK İÇİN TAHLİYE KARARI

Sivillerin hedef alınması ve katliam tehlikesinin büyümesi üzerine 16 Mart günü Efrîn Yönetimi halkın Efrîn'den tahliyesine karar verdi. Efrin Kantonu Demokratik Özerk Yönetimi,18 Mart günü Şehba’da düzenlediği basın açıklamasında, tahliye nedenini şu sözlerle açıkladı: "Efrin direnişinin yeni bir aşamaya geçtiğini ve büyük bir insani felaketin önüne geçmek için sivillerin kentten çıkarılması kararı aldık." Ancak YPG/YPJ savaşçıları direnişin yöntem ve tarzında değişikliğe giderek, Efrîn'de gerilla tarzı eylem sürecine geçti.

TÜRK DEVLETİNİNİN PLANI HALKIN DİRENİŞİNE ÇARPTI

Türk devleti saldırı öncesi, "işgale meşruiyet kazandırmak" amacıyla sınır hattına çadırkentler kurdu ve halkın göç ederek, kendilerine doğru gideceklerini hesapladı. Ancak ağır saldırılara rağmen Efrînliler, onların kurduğu çadırkentlere gitmeyerek, onların planlarını boşa çıkardı. Saldırıların ağırlaştığı yerlerden göç eden siviller ilk önce Efrîn merkezine geldi. Burada kentteki 53 komün ve meclis tarafından karşılanan kişilere halk kapılarını açtı.

HALK İŞGALİ KABUL ETMEDİ

Saldırıların kent merkezine yoğunlaşması ve her gün sivil can kayıpları yaşanmasına rağmen Efrînliler topraklarını terk etmeme iradesini gösterdi ve ancak Kanton Yönetimi'nin tahliye kararı alması üzerine kentten çıktı. Efrînlilerin yüzde 90'ı Türk devletinin işgalini kabul etmeyecek kentten ayrılma kararı aldı, ancak çoğunluğunu yaşça ileri kişilerin oluşturduğu bazı yurttaşlar ise "sonucu ne olursa olsun" kentten çıkmama kararı aldı.

175 BİN KİŞİ GÖÇ ETTİ

İki günlük göç yolculuğundan sonra 175 bin'i aşkın Efrînli Şehba Kantonu'na ulaştı. Burada Şehba halkı ve yönetimi tarafından karşılanan Efrînliler; Şehba'nın Ehres, Fafînê, Til Rifat ve Kefernayê kasabaları ve bu kasabalara bağlı yaklaşık 50 köye yerleşti. Ancak Şehba bölgesi DAİŞ çetelerinden yeni temizlenmiş olan bir bölge olduğu için Efrînliler, mayınlı bölgelerde kaldı. Diğer yandan binlerce kişi ise Efrîn'in Şêrawa ilçesine bağlı 10 köy ile Halep'in Nubul ve Zehra kasabalarına yerleşti.

ŞEHBA'DA KURULAN KAMPLAR VE YAŞAM

Efrîn Kanton Yönetimi ve Şehba Kantonu Yönetimi, ilk olarak halkın temel ihtiyaçlarını sağlamak için seferber olurken, Kuzey ve Doğu Suriye Yönetimi de tüm imkanlarını devreye koydu. Kısa sürede kamplar kuruldu ve Efrînlilerin büyük bölümü kamplara yerleşmeye başladı. Mevcut durumda ilk kurulan Berxwedan Kampı'nda 3 bin, daha sonra kurulan Serdem Kampı'nda 3 bin, Efrîn Kampı'nda 500, Şehba Kampı'nda 637 ve son olarak kurulan Veger Kampı'nda da 100'den fazla kişi bulunuyor.

YENİDEN ÖRGÜTLENME

Şehba'da yeniden yaşamlarını kuran ve örgütlülüklerini sağlayan Efrînliler bir yandan da özgürlük güçlerinin Efrîn'i özgürleştirmesini bekliyor. Şehba gibi dar bir alanda yeniden örgütlenen Efrîn halkı, çok kısa bir sürede komün ve meclislerini kurdu ve okul, hastane, belediye gibi kurumlarını yeniden açarak, örgütlülüğünü bir kez daha ortaya koydu.

'DÜNYA BU DİRENİŞİ GÖRMEDİ'

Efrîn direnişinin Cindirêsê cephesinde yerini alan ve şimdi de Serdem Kampı yönetiminde olan Idrîs Weqas, Efrîn halkının üzerine tarihsel ve insani bir görev düştüğünü ve Efrînlilerin de bunu layıkıyla yerine getirdiğini kaydediyor. Weqas, "Bizler Efrîn halkı olarak elimizden ne geliyorsa yapmaya çalıştık. Sonunda kadar savaşçılarımızın yanında durduk. Bu insani ve yurtseverlik göreviydi. Diyebilirim ki Efrîn halkı üzerine düşen rolü oynadı. Uçaklara karşı bedenimiz vardı sadece... Bütün dünya sessiz kaldı. Son teknoloji ürünü silahları bize karşı kullandılar. Bunlar aslında insanlığa karşı kullanıldı. Çünkü Efrîn şahsında direnen insanlıktı, ama dünya bunu görmedi" diyor.

'EFRÎN'İ MUTLAKA ÖZGÜRLEŞTİRECEĞİZ'

"Bizler yenilmedik. Savaşlar yaşanır, bazen kazanırsın bazen de yenilgiler olur ama bizler yenilmedik, Efrîn halkı olarak" diyen Idrîs Weqas şunları dile getiriyor: "Efrîn'in her tepesinde, her vadisinde, her ağacında günlerce üzerine konuşulacak direniş örnekleri sergilendi. Ortaya çıkan tablodan da onur ve gurur duyuyoruz. Direnişimizden gurur diyoruz. Asla Efrîn'den vazgeçmeyiz ve mutlaka Efrîn'i özgürleştireceğiz. Orada şehitlerimiz var. Onları bırakmayız."

Yarın: Efrîn'deki talan ve hırsızlık. İnsan kaçırma, tecavüz ve fidye. Demografyayı değiştirme planları, Efrîn'deki yeni sistem. Efrîn'deki çete grupları ve iç çatışmaları. Efrîn halkının direnişi.