Ağır hasta tutsak Turan ölüm aşamasında

Boynundan aşağısı felç olan ağır hasta tutsak Abdullah Turan’ın sağlık durumu kritik aşamaya geldi. Turan’ın avukatı Vedat Ece, “Önümüzdeki günlerde her an ölüm haberi gelebilir” dedi.

Her geçen ağırlaşan hasta tutsakların durumu, coronavirüs döneminde tedavi edilmedikleri için daha da ağırlaşıyor. İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) verilerine göre, cezaevlerinde 604’u ağır olmak üzere bin 605 hasta tutuklu bulunuyor. Son 10 ay içinde ise 21 hasta tutsak yaşamını yitirdi. Sağlık ve tedavi hakkı engellenen birçok tutsak ölümle burun buruna bırakılırken, bunlardan biri de Metris R Tipi Cezaevi’nde bulunan ve boynundan aşağısı felç olan Abdullah Turan.

‘HER AN ÖLÜM HABERİ GELEBİLİR’

Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre Turan için Adli Tıp Kurumu (ATK) “cezaevinde kalamaz” raporu vermesine rağmen tahliye edilmiyor. Turan’ın durumunun kötüleşmesiyle birlikte cezaevine gittiğini ve Turan ile aynı koğuşta tutulan Ergin Aktaş ile görüştüğünü dile getiren Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Cezaevi Komisyonu üyesi aynı zamanda Turan’ın avukatı Vedat Ece, Aktaş’ın “Turan’ın her an ölüm haberi gelebilir” aktarımında bulunduğunu belirtti.

4 GÜNDÜR KAN KUSUYOR

Turan’ın dört gün önce gece saatlerinde fenalaştığını ve Başakşehir Şehir Hastanesi’ne kaldırıldığını söyleyen Ece, muayene edildikten sonra ilaç verilerek tekrardan cezaevine gönderildiği bilgisini paylaştı. Ancak aynı gece Turan’ın tekrardan fenalaştığını ve aynı işlemlerin tekrardan yapılıp cezaevine geri getirilip karantina koğuşuna konulduğunu aktaran Ece, “Şu anda karantina koğuşunda ve parmağına bağlanan bir butonla durumu fenalaştığı takdirde yardım istiyor” dedi.

Dört gündür kan kusan Turan’ın baygınlık geçirdiğini, yoğun baş dönmelerinin yanı sıra sindirim problemleri de yaşadığını belirten Ece, boşaltım sisteminden aylardır kan geldiğini ayrıca karnında şişkinlikler olduğunu aktardı. Ece, “Boynundan aşağısı tutmayan, bu tür hastalıkları bulunan ve kendi başına asla herhangi bir ihtiyacını karşılamayan bir tutuklu nasıl cezaevinde tutulabilir?” diye sordu.

ATK raporunu anımsatan Ece, “Doktor, cezaevi şartlarının ölümcül risk oluşturabileceği yönünde ifadeler kullanıyor. Onun için bizde İnfaz Hekimliği’ne infaz erteleme talebinde bulunmuştuk. Talebimiz reddedildi. ATK raporunu, Türk Tabipleri Birliği’ne (TTB) de tıp terimlerinden arındırarak, sadeleştirerek savcılığa başvurduk. Talebimiz burada da reddedildi. En son Yargıtay’a dosyasının öne alınması talebinde bulunduk ama talebimiz kabul edilmesine rağmen Turan’ın tahliyesi yönünde karar çıkmadı” dedi.

Cezaevi savcılığına başvuruda bulunduklarını, savcılığın da emniyetten bilgi istediğini dile getiren Ece, “Emniyetin ısrarla ‘Turan’ın tahliyesi toplum için risk teşkil ediyor’ deyişine artık savcı da inanmıyor. En son Haziran ayında savcı, emniyetten boynundan aşağısı tutmayan birinin ‘nasıl risk teşkil ettiğini’ açıkça yazı yazmasını, bilgi vermesini istiyor. Emniyet 6 aydır cevap vermiyor” diye belirtti.

Karantina koğuşunda tutulan Turan’ın koğuş arkadaşı Aktaş’ın, “Biz neredeyse ölümünü gördük” dediğini aktaran Ece, “Şu anda yoğun bakımda tedavi altında olması gerekirken ölümle burun burana bırakılmış. Aktaş, revir personelinden artık ölüm haberini beklediğini dile getirdi. Bu duruma ilgili kurumlar müdahale etmeli. Bir reformdan söz ediliyor eğer bir reform yapılacaksa hemen yapılmalı ve ilk düzenleme hasta tutuklular için olmalı. Çünkü durumları çok ağır, Turan’ın önümüzdeki günlerde her an bir ölüm haberi gelebilir. Tek başında karantina odasında kalıyor ve tedavisi yapılmıyor” dedi.

Ece, dernek olarak Turan’ın tedbir talebiyle tahliye edilmesi için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuruda bulunduklarını belirtti.