İçeride baskı, dışarıda 'tek tip'e tepki büyüyor

Türkiye cezaevlerinde baskı ve işkence sürerken, hem içeride hem de dışarıda 'tek tip kıyafet' uygulamasına karşı tepkiler de sürüyor.

 

Bayburt M Tipi Cezaevi'nde kadın tutsaklara iletişim yasağı uygulandığı öğrenildi. Tutsak yakınlarının verdiği bilgilere göre, aralarında Bulanık Belediye Eşbaşkanı Figen Yaşar'ın da olduğu tutsaklara telefon ile görüşme, mektup ve faks gönderme yasağı konulduğu belirtilirken, yasağın tutsaklardan kaçını kapsadığı öğrenilemedi. Yasağın gerekçesi hakkında da bilgi edinilemedi.

Öte yandan cezaevi yönetiminin ailelere verdiği bilgiye göre, söz konusu yasak 11 Şubat'a kadar sürecek.

İZMİR

İzmir Aliağa Şakran Kadın Cezaevi’nde Devrimci Partili Meltem Akgöl ve Jiyan Yıldız’ın istemleri dışında koğuşlarının değiştirildiği öğrenildi. Bu duruma dilekçe yoluyla itiraz etmelerinin ardından Meltem Akgöl’ün Tarsus Kadın Hapishanesi’ne sürgün edildiği, Jiyan Yıldız’a ise hapishane idaresi tarafından sürgün tehdidinde bulunulduğu öğrenildi.

12 EYLÜL'DE DİRENDİLER

12 Eylül döneminde tek tipe karşı direnenlerden Mahmut Manas, 1979 yılında bulunduğu Diyarbakır 2 No’lu Cezaevi’nde işkencenin her şeklinin denendiğine dikkat çekerek, "Bizi teslim almak için tek tip elbise dayatması oldu. Biz o yıllarda direndik ve elbiseleri giymedik" dedi.

Manas, tek tip ile insan iradesini teslim almanın hedeflendiğini; ancak devrimcilerin buna her yerde, her tarihte direneceklerini söyledi. Tek tip kıyafetlerin bir işkence aracı olduğunu söyleyen Manas, "Mahkemelerde de giymedik. Kendi kıyafetlerimizle duruşmaya katılıyorduk. İçerideki arkadaşlar da buna direniyorlar, direneceklerdir. İçeride direniş olacak, bunu biliyoruz. Ancak dışarıdaki arkadaşlar da bu direnişi büyütmeli. O zamandan bu zamana çok şey değişti, değişmeyen direniş oldu” dedi.

Yine 12 Eylül'de tutuklanan ve 10 yıl cezaevinde kalan Ali Çobanyıldızı da, gençlik yıllarını Diyarbakır Cezaevi 25’inci koğuşta geçirdiğini söylerken, "O yıllarda tek tip dahil olmak üzere her işkenceye direnişle yanıt verdik, yırtıp attık. Bu sefer de dayatılan tek tipler yırtılıp atılacaktır” diye belirtti.

AİLELER: KABUL ETMEYECEĞİZ

'Tek tip'e karşı tutsak yakınlarından tepkiler gelmeye devam ediyor. Oğlunun siyasi tutsak olarak cezaevinde olduğunu belirten Sabiha Akkaya, yaptığı açık görüşlerde oğlunun da aralarında bulunduğu siyasi tutsakların ‘tek tip’ kıyafet dayatmasını kabul etmeyeceklerini belirttiğini ifade etti. Akkaya, bu uygulamaları kabul etmeyeceklerini ve demokratik haklarını kullanarak tepki geliştirileceklerini vurguladı.

Kürt halkı olarak baskıya, zulme, inkâra karşı senelerdir direndiklerini ifade eden Akkaya, tutsaklar şahsında geliştirilmek istenen insanlık dışı uygulamaya karşı dik duruş sergilemeye devam edeceklerini dile getirdi.

Akkaya, “Başta Önderliğimiz olmak üzere tüm siyasi tutsaklar özgür olana ve tüm cezaevleri ortadan kalkana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu.

Öğrencilik yıllarında tutuklanan ve 7 yıldız Düzce Cezaevinde tutulan Abdullah Kaya’nın annesi Aylin Kaya da ‘tek tip’ kıyafeti kabul etmeyeceklerini vurgulayarak, uygulama ortadan kalkana kadar susmayacaklarını belirtti.

Tutsak yakını Nazime Uyanık da, “Oğlum Hasan Uyanık Diyarbakır Cezaevi’ndeydi ancak sürgün edilerek önce Sincan Cezaevi’ne oradan Bolu’ya ve en son olarak da Kayseri Cezaevi’ne gönderildi. Ben de diğer tutsak aileleri gibi Türk hükûmetinin çocuklarımıza zorla tek tip kıyafet giydirmesini kabul etmiyorum ve karşı çıkıyorum. Biz aileler el ele vererek çocuklarımızın sesi olalım ve onların sesini duyuralım" diye belirtti.

'BİRLİKTE HAREKET EDİLİRSE SONUÇ ALINIR'

Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) Yönetim Kurulu Başkanı Sosyolog Mustafa Eren, 'tek tip' dayatmasına ilişkin, "Suçlu kimliğini sana kabul ettirebilmek için, dışarıdaki kimliğinden sıyırabilmek, soyutlayabilmek, aslında kimliksizleştirebilmek için bu tek tip elbiseyi dayatıyor" dedi. Tek tip elbise uygulamasının amacı şu anda siyasi tutsaklar olsa da zamanla bunun daha da genişletileceğini dile getiren Eren, toplumun bu uygulamaya karşı çıkması gerektiğini söyledi.

CHP Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Sayın da 'tek tip kıyafet'in kişiliğe hakaret olduğuna dikkat çekerek, bunun demokrasiyle bağdaşmayacağını söyledi ve "Bu sistemi kabul etmeyen herkes birlikte hareket ederse bir şeyleri başarabiliriz" dedi.