Er ve Dağ ailesinden Barzani’ye açık mektup: İdamı onama

17 Temmuz’da Güney Kürdistan’da idam cezasına çarptırılan Mazlum Dağ ve Abdurahman Er'in aileleri, Güney Kürdistan Bölge Başkanı Nêçîrvan Barzanî’ye yazdıkları açık mektup ile idamı onamama çağrısında bulundu.

Kürt gençleri Abdurrahman Er ve Mazlum Dağ aileleri adına Necmettin Er Kürdistan Bölge Başkanı Sayın Nêçîrvan Barzanî’ye açık mektup yazdı.

Açık mektup şöyle:

“Sayın Başkan;

17 Temmuz 2019’da Irak Kürdistan bölgesinin başkenti Erbil’de ölümlü bir olay meydana geldi. Olaydan kısa bir süre sonra içinde yeğenim Abdurrahman Er’in de bulunduğu bazı Kürt gençleri tutuklandı.

Yeğenim Abdurrahman ve arkadaşı Mazlum Dağ, 11 Şubat 2020 tarihinde yapılan kısa bir yargılama sonucu Erbil 2. Ceza Mahkemesi tarafından idam cezasına çarptırıldı. Aynı dosya yine jet hızıyla temyiz mahkemesine gitti ve 22 Eylül 2020’de Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Temyiz Mahkemesi tarafından idam cezaları onandı. İdam cezasının infaz edilebilmesi için sizin onayınız gerekmektedir.  

Modern ceza kanunlarında ve demokratik ülkelerde idam cezası büyük ölçüde kanunlardan çıkarılmıştır. Halen Kürdistan bölgesinde idam cezasının olması ve bu cezanın ailemizden birine karşı da uygulama aşamasına gelmiş olması, bizi derin endişeye sevk etmiştir. Biz Kürdistan davasında can dahil, büyük bedeller ödemiş yurtsever aileleriz. Tüm dünyada idama karşı büyük kampanyaların yürütüldüğü bir dönemde, Kürdistan’da iki Kürt gencinin idam cezasına çarptırılmasını anlamakta zorlanıyor ve esefle karşılıyoruz.

GENÇLER DEVLET BASKISINA KARŞI HER TÜRLÜ MÜCADELEYİ YÜRÜTTÜ

İdama çarptırılan gençler, Türk devletinin baskı ortamında büyümüş ve devletin Kürdistan’daki vahşi uygulamalarını canlı olarak yaşamış kişilerdir ve bu baskılara karşı her türlü mücadeleyi de yürütmüşlerdir. Türkiye devletinin Kürdistan’da yürüttüğü vahşi politika ve Kürtlere karşı yaptıkları katliamları size anlatacak değiliz. Bu gençler Türk devletinin bizlere ve halkımıza karşı yaptıklarına isyan etmişlerdir. Yeri miydi, zamanımaydı, onaylarız veya onaylamayız bu olayda hedefleri Türk devletidir, hedefleri operasyonları yürüten MİT yetkilisidir.

Türk devletinin halkımıza karşı yürüttüğü vahşi saldırıları göz önüne alındığında; iki Kürt gencinin kendi başlarına karıştıkları bu olay bizce idam cezasını gerektirecek bir olay değildir. Bu gençler bu olaya Kürt halkının haklarını savunmanın bir yöntemi olarak karıştıklarını söylemişlerdir. Kuşkusuz sonu ölümle sonuçlanan bir olaya karışmış olmalarını, biz de doğru bulmadık. Hak aramanın başka yolları olduğunu biliyor ve bu yönlü tavsiyelerde bulunuyoruz. Ama bunun cezası idam olamaz, olmamalı. Hele bu idam cezasının Kürdistan Bölgesi Mahkemesi tarafından verilmesi bizi derinden sarsmıştır.

Bu gençler özgürlük savaşçısıdırlar. Yurtsever Kürdistan kamuoyu onları böyle görüyor ve böyle algılıyor. Kürdistan davasına kendilerini adamış kişilere, bir Kürt mahkemesinin idam cezası vermesi talihsizliktir. Bu durum kabul edilemez. Dünyada ve bölgemizde bu tür örnekler çoktur. Osmanlı devleti tarafından 1915 yılında Ermeni halkına karşı büyük bir katliam ve soykırım gerçekleştirildi. Dönemin İçişleri Bakanı Talat Paşa, Birinci Dünya savaşından sonra Berlin’e kaçtı. 15 Mart 1921’de Berlin de bir Ermeni militan tarafından öldürüldü. Yapılan yargılamadan sonra Berlin mahkemesi Ermeni halkının çektiği acılardan dolayı, o militana ceza vermedi ve beraat etti.  

İKİ KÜRT GENCİ, KÜRTLER TARAFINDAN İDAM EDİLMEMELİ

Şimdi bu verilen idam cezasının onanıp onanmaması siz Sayın Başkana kalmıştır. Biz buradan sizlere çağrıda bulunuyoruz ve bu kararı onamamanızı talep ediyoruz. Kürt ulusal duygularıyla girişilen bir olayda iki Kürt gencinin Kürtler tarafından idam edilmesinin önünü almak Kürdistan Bölge Başkanı olarak sizin elinizdedir. Bu kararın uygulanması halinde Kürdistan halkının adalete olan inancında kırılma yaşanacak ve ulusal duyguları incinecektir. Sizin bu kararı onaylamayarak ve idamı durdurarak kardeşliğimize zarar verecek durumların önüne geçeceğinize inanıyoruz.

Bu talebimiz ve duygularımızı destekleyen onlarca sivil toplum örgütü ve tanınmış şahsiyet, şimdiden bizimle ilişkiye geçmiş ve dayanışmalarını iletmişlerdir. Bu STÖ ve uluslararası kurumlar idam cezasının artık tüm kanunlardan ve özellikle Kürdistan Bölgesi kanunlarından çıkarılmasını beklemektedirler.

Biz bu beklenti ve duygularla tekrardan sizden idam kararını onaylamamanızı, Kürt halkının ve kurumlarının idam cezasına karşı olduğunu tüm dünyaya göstermenizi beklemekteyiz.”