AP’de HDP’li belediyelere ilişkin oturumda kim ne dedi?

HDP’li belediyelere ilişkin bir karar tasarısı AP'de oy birliği ile kabul edildi. AB Komisyonu temsilcisinin de hazır olduğu oturumda alınan ortak kararda, demokratik olarak seçilmiş yetkililere yönelik baskıya son verilmesi istendi.

AP siyasi grup temsilcilerinin HDP’li belediyelerin gasp edilmesine ilişkin Genel Kurul’da “insan haklarına dair acil oturum” kapsamında bir oturum gerçekleşti.

Oturumda oy birliği ile alınan ortak kararda, HDP’li belediyelerin görevlerine yeniden iadesinin sağlanması amacıyla dayanışma ifade edilirken, AKP iktidarının kınanması ve AB’nin bu konuda Türk hükümeti ile irtibata geçerek gerekli takip ve baskıyı yapması talep edildi.

Kararda, “Türkiye, demokratik olarak seçilmiş sorumlulara yönelik baskıya son vermeli” dedi. Kararda, görevleri gasp edilen belediye eşbaşkanlarının görevlerine iade edilmesi istenirken, “Başta İstanbul Belediye Başkanı Ekram İmamoğlu olmak üzere başka seçilmişlerin de görevden alınacağı yönündeki tehdit” kınandı.

AB’nin hükümeti konumundaki Komisyonun temsilcisi Marianne Thyssen AP üyelerinin konuşması ardından konuya dair genel kurulda yaptığı açıklamada şu hususlara dikkat çekti:

“Yapılan konuşmalar ve alınan ortak karar önergesi gösteriyor ki AP bu belediye başkanları konusunda endişeli. Türkiye hükümetinden, ifade özgürlüğü, politik çoğulculuğa saygı, hukuk devleti ilkelerine uyum, muhalefetin çalışmalarına saygı bekliyoruz.

Mart seçimlerinden hemen sonra kimi seçilmişler mazbatalarını alamadı, görevlerini yapamadı. Şimdi de Van, Diyarbakır ve Mardin’de belediye başkanları görevlerinden alınıyor. Biz Türkiye’ye hatırlatıyoruz: Yerel demokrasiye dair üyesi olduğunuz Venedik komisyonu ve Avrupa Konseyi’nin bu konudaki önerileri var ve bu uluslararası düzeyde yükümlülüğü altına girdiğiniz sözleşme ve ilkelere uyunuz.

Venedik Komisyonu ilkelerine uyulmuyor. Gazetecileri, milletvekilleri, akademisyenler, politikacılar, Selahattin Demirtaş, yazarlar, insan hakları savunucuları, Osman Kavala ve pek çokları demir parmaklıkların arkasında çömelmek zorunda bırakılmışlardır. Bu konularda bizim beklentimiz ise Türkiye’nin hukuk devleti ilkelerine uymasıdır. Demokrasinin temel ilkelerine uymasıdır.”

AP üyeleri arasında ilk konuşmayı Türkiye raportörlüğüne atanmaya hazırlanan Nacho Sanchez Amor şöyle yaptı:

“Türkiye’de iktidar var olan yasaları kullanarak muhalefetin çalışmalarına engel olmaya çalışıyor. Şimdi de HDP’den 3 büyük belediye başkanı görevlerinden alındı ve yerlerine kayyumlar atandı. Bu sadece hukuki bir sorun değil, bizzat hükümetin bu manevraların arkasında olduğu kanısındayız. Burada mesele sadece belediye başkanları değil söz konusu olan yerel demokrasidir. Türkiye’de insan hakları ve hukuk devleti ilkelerinin ihlalleri öyle bir boyuta ulaştı ki artık AB’nin Türkiye ile sahip olduğu gözetleme mekanizmalarını yeniden gözden geçirmesi gerekiyor”

AP Sol grubu adına konuşan özlem Demirel: “Biz grup olarak görevlerinden alınan belediye başkanlarının görevlerine yeniden iade edilmesini bekliyor ve yöneticileri, parlamenterleri ve üyelerinden 5000’i tutuklu olan HDP ile dayanışma içinde olduğumuzu beyan ediyoruz. AB Türkiye’deki iktidara yönelik kendi çıkarlarına odaklanmaktan ve mülteci sorununda olduğu gibi artık ikiyüzlülükten vazgeçmeli ve söylemlerin ötesine geçip somut önlemler almalı”.

AP Sosyalist grup üyesi Isabel Santos: “Belediye başkanlarının böylesine görevden alınması demokrasi açısından artık kırmızı çizginin geçilmiş olmasıdır.”

Yeşiller Grubundan François Alfonsi : “Kürdistan’daki büyükşehir belediye başkanlarının görevlerinden almasını AB kabul etmemeli, zira Türk devletiKürdistan’da tam anlamıyla özerk bir statü tanımadan, özgün bir yapı oluşturmadan Türk devletinin bu hareketleri maalesef devam eder . Bunun için Bu meselenin çatışma ile değil artık diyalogla çözümü için çalışılmalı ve buna yol açılmalı...”

Liberal gruptan Ramona Strugariu : “Erdoğan rejimi bir kez daha demokrasinin en temel ilkelerini Van, Mardin ve Diyarbakır yerel seçilmişlerini görevlerinden alarak yerlerine kendi memurlarını ataması ile çiğniyor. AB olarak buna yeter demeliyiz.”

Alice Kuhnke ise Yeşiller adına konuştu: “Erdoğan Rejimi Kürt belediye başkanlarını görevlerine yeniden iade etmesini bekliyoruz”.

Bernhard Zimniok : “Erdoğan her fırsatta amaçlarına uluşması için sözde Terörizmi gerekçe göstererek Muhalefete ve Kürtlere vuruyor. Bunu kabul edemeyiz”.

Jan Zahradil :“Daha önce bu Erdoğan rejimine ben de destek veriyordum. Artık son bulmalı bu kedi fare oyunu, Kürtlere baskı...”

Sol gruptan Nikolay Villumsen: “Demokratik bir şekilde ve ezici oy çoğunluğu ile seçilmiş Kürt belediye başkanları ya görevlerinden alınıyor, ya da Selahattin Demirtaş’ın şahsında olduğu gibi hapse atılıyor. AB ise buna karşı önlem alması gerekirken, Türkiye’ye durmadan para yardımı yapılıyor. Bunlar kesilmeli artık”

Mary Rees-Mog : “Türkiye bir kez daha gösteriyor ki demokratik bir ülke değil ve AB’nin de parçası değil.”

Tamislov Sokol: “Türkiye’deki demokrasi her geçen gün dökülüyor. Buna şimdi de Belediye başkanlarının görevlerinden alınması eklendi. Hep bunları görüyoruz. Bu hukuksuzluğu artık kabul edemeyiz.”

Sosyalist grup üyesi July Ward:“Erdoğan şimdi de Diyarbakır, Van ve Mardin’de yerel demokrasiye saldırıyor. Görevlerinden alınmış belediye başkanları ile dayanışmamızı sözde değil pratikte göstermeliyiz. Kürt illerini kardeş şehir ilan etmeliyiz. AB buna sahip çıkmalı. Pek çok kez Diyarbakır’a gittim. Bu şehir tam militarist bir çehreye büründürülmüş.”

Eero Heialuoma :“Türkiye AB’ye demokratik kurallara uyacağı sözünü vermişti. Ama bu sözlerine pratiği ile uymuyor. Bunun gereği yapılmalı.”

Bernard Guetta : “Erdoğan neden şimdi Kürt belediye başkanlarını görevlerinden aldı. Çünkü İstanbul seçimleri de gösterdi ki, Erdoğan kaybettikçe hırçınlaşıyor. Ve böylece demokratik kural ve kaideleri hiçe sayıyor.”

Giorgos Georgiou :“Erdoğan mültecileri AB’ye karşı bir şantaj olarak kullanıyor ve AB ise onun önünde diz çöküyor. Erdoğan ise bunu gördüğünde başta Kürtler olmak üzere muhalefetin üzerine çullanıyor. Baskı yapıyor. Belediye başkanların görevlerinden alınması işte bu ortamda gündeme geldi.”

İsveç’ten sosyal demokrat grup üyesi Evin İncir: Dün AİHM’deydik.Orada Avrupa Konseyi insan hakları komiseri de konuştu ve Türkiye’de artık hukuk devleti ilkelerinin işlemediğini dile getirdi. Dünyada en çok gazetecinin hapiste olduğu devlet TC’dir. Şimdi de belediye başkanları tek tek görevlerinden alınıyor. AB’nin artık buna ciddi tepki göstermesi gerek”

Liberal grup üyesi James Wells: “Belediye başkanlarının azledilmesi, uzun zamandır, diktotaryol bir sapma içinde olan Erdoğan Rejiminin uygulamasıdır”

Sara Skyttedal: “Erdoğan ile sabrımızı taşırmaya devam ediyor, buna müdahale edilmeli..”

Brando Benifei: “Erdoğan için demokrasi bir araçtır; söz konusu Kürtler olunca her türlü uygulamaya maruz bırakmaktan geri durmuyor.”

Mara Bizzotto:“Türkiye hiç bir zaman demokrat olmadı ve şimdide Erdoğan diktatörü Kürtlere savaş açmıştır. Avrupa demokrasilerine savaş açmıştır. Bu oyuna son verilmeli.”

Loucas Fourlas: “AB’nin artik Erdoğan’ın dili ile konuşmasının zamanıdır. zira bir haydut gibi davranıyor”