Mainz şehrindeki İdare Mahkemesi tarafından alınan bir kararda, kent belediyesinin yoğun hava kirliliğine yol açan araçların trafiğe çıkışına yasak getirmesi kararı alınmıştı. Kararda, havaya metreküp başına 40 mikrogramın üzerinde azot dioksit (NO2) salan araçlara yasak getirilmesi öngörülüyor.

Azot dioksit oranının yüksekliğinin solunum ile kalp ve damar hastalıklarının artmasında rolü olduğu biliniyor.

‘İKLİM DOSTU’ MERKEL HÜKÜMETİ YASAĞI DELME PEŞİNDE

Yargı kararıyla bugüne kadar Berlin, Stuttgart ve Frankfurt’un aralarında olduğu onlarca şehre getirilen yasak zorunluluğu kapsamında eski dizel araçların kent merkezinde trafiğe çıkışları yasaklanmıştı.

Bavyera’daki eyalet seçimlerinde kardeş partisi CSU’nun ağır bir yenilgi aldığı Angela Merkel liderliğindeki CDU ise, yasakları delmek için fırsat kolluyor. Pazar günü Hessen eyaletinde yapılacak seçimlerde benzeri bir yenilgiden endişelenen Merkel ve koalisyon hükümeti, yargının getirdiği yasak kararını devre dışı bırakma peşinde.

7 Kasım’da yapılacak Bakanlar Kurulu’na getirilmesi beklenen bir yasa tasarısında, havaya metreküp başına 40 ila 50 mikrogram NO2 salan araçların yasaklar dışında tutulması öneriliyor.

Ayrıca geçtiğimiz yıl kimi araçların NO2 salınımlarını azaltmaya yönelik kimi önlemleri devreye koyan Merkel hükümetinin bu önlemleri yeterli olmamıştı. Eylül 2017 ile Eylül 2018 arasında 387 istasyondan yapılan ölçümlerde NO2 salınımlarının sadece yüzde 3,7 oranında azaldığı ortaya çıkmıştı.

OTOMOTİV SEKTÖRÜNÜ KORUMA AMAÇLI

Muhalefet partileri Merkel hükümetinin girişimini ‘seçim manevrası’ olarak nitelendirse de, iklimsel değişikliklerle mücadele iddiasında olan Angela Merkel ve hükümetin esas amacı otomotiv sektörünü korumak.

Avrupa Birliği (AB) tarafından NO2 salınımlarını metreküp hava başına 40 mikrogram olarak sınırlayan kurala rağmen Merkel, sektörün zorlanmasını önlemek istiyor. Tüm dünyaya ihraç edilen milyonlarca araç sayesinde halen 800 bin kişinin istihdam edildiği Alman otomotiv sektörünün NO2 salınımlarını azaltmak için uyması gerekeceği kuralların milyarlarca euro ek gidere yol açacağı hesaplanıyor.

Öte yandan, hükümetin küçük yamalarla atlatmak istediği araçların NO2 salınımları sorununun kolay kolay çözülmesi söz konusu değil. AB tarafından daha önce belirlenen normlar kapsamında ‘Euro-5’ gibi salınım değerleri yüksek araçların Almanya’daki sayısının 5,5 milyon olduğu biliniyor. Ancak bu araçların sadece 2,2 milyonunun Merkel hükümetinin önerdiği önlemler kapsamında ‘daha az kirleten’ konumuna getirilebileceği tahmin ediliyor.

Merkel hükümeti daha önce de AB’nin araçların saldığı karbondioksit oranlarının yüzde 40 oranında azaltılması hedefini, otomotiv sektörünün zarar göreceği gerekçesiyle engellemiş ve bu hedef yüzde 30’da tutulmuştu.