Türk medyasının hedefindeki İsveçli vekiller Linde'ye soruldu

Sosyal Demokrat İşçi Partisi Milletvekili Anders Österberg, İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde'ye Kürt sorununu gündeme getirdikleri için AKP’li yandaş medyanın hedef gösterdiği vekilleri savunmak için ne yapmayı düşündüğünü sordu.

Sosyal Demokrat İşçi Partisi Milletvekili ve Parlamento Dış İlişkiler Komisyonu Üyesi Anders Österberg, AKP Hükümeti ve yandaş medyanın İsveç'e yönelik karalama çabaları ve parlamentodaki milletvekillerine yönelik nefret söylemlerini yazılı bir soru önergesiyle parlamentonun gündemine getirdi.

Geçtiğimiz hafta, AKP Hükümetinin denetimindeki medyanın İsveç parlamentosunda Kürt sorununu gündeme getiren Sosyal Demokrat İşçi Partisi'ni ve önergede imzası bulunan 13 milletvekili ve özellikle de Türkiye ve Kürdistan kökenli dört vekili terörist olarak suçladığını hatırlattı.

Österberg, 31 Mart 2019'da yapılan yerel seçimlerde büyük şehirleri kaybettiği için hayal kırıklığına uğrayan Recep Tayyip Erdoğan'ın İsveçli milletvekillerini terörist ve ayrılıkçı olarak suçlayarak CHP'yi sıkıştırmaya çalıştığı değerlendirmesini yaptı.

ELEŞTİRİLER ENGELLENMEK İSTENİYOR

Sosyal medyada 4 milletvekilinin vatan hainleri olarak ilan edildiklerini ve ağza alınamayacak hakaretlere maruz kaldıklarını belirten Österberg, tüm bu saldırılarla Türkiye ve Kürdistan kökenli milletvekillerinin Türkiye'deki olumsuz gelişmeleri, özellikle de Türkiye'nin doğu kesimlerinde Kürtlere yapılan baskıları ve Türkiye'nin Suriye'deki uluslararası hukuka aykırı savaşını eleştirmelerinin engellenmek istendiğini belirtti.

Österberg, Türk devletinin başka ülkelerin yönetici ve milletvekillerini hedef göstermesinin yeni bir şey olmadığını ve geçtiğimiz yıllarda AKP'nin denetimindeki SETA'nın İsveç Savunma Bakanı ve bazı milletvekillerini hedef gösterdiğini hatırlattı.

Türk devletinin İsveç'te koronavirüs salgınına yakalanan hastaların tedavi edilmediği propagandasını yapmak için Türkiye'den bir ambulans uçağın İsveç'e gönderildiği ve bir Türk vatandaşının Türkiye'ye götürüldüğü hatırlatıldı.

Görüşlerine başvurduğumuz Österberg, yandaş medyanın 10 yıldan beri Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin parlamento gündemine getirdiği Kürt halkının kendi kaderini tayin hakkındaki bir önergeyi bahane ederek Türkiye ve Kürdistan kökenli 4 meslektaşlarını ve partilerini “terörist destekçileri” olarak suçladıklarını söyledi.

Österberg, AKP Hükümetinin İsveç'in Türk devletinin Suriye'ye yönelik işgalini eleştirmesinden, gazetecilerin tutuklanması ve HDP'li belediyelere kayyum atanmasına karşı çıkmasından rahatsız olduğunu belirtti.

SOL PARTİ: MESLEKTAŞLARIMIZLA DAYANIŞMA İÇİNDEYİZ

Sol Parti Milletvekili ve Dış Politika Sözcüsü Håkan Svennelig de, yandaş medyanın Sosyal Demokrat İşçi Partili Milletvekillerini hedef göstermesine tepki gösterdi.

Bundan bir kaç yıl önce AKP'nin düşünce kuruluşu ve lobi örgütü SETA'nın Avrupa ve İsveç'te aralarında Sol Parti'nin Avrupa Parlamenteri Malin Björk'ün de bulunduğu milletvekillerini fişlediğini hatırlattı.

Sosyal Demokrat İşçi Partili meslektaşlarıyla dayanışma içinde olduklarını söyleyen Svennelig, AKP Hükümeti ve yandaş medyanın yurt dışındaki muhalifler ve milletvekillerini susturma girişimlerine karşı sessiz kalınmaması gerektiğine vurgu yaptı.

İSVEÇ ALEVİ FEDERASYONU'NDAN YANDAŞ MEDYAYA TEPKİ

Öte yandan Türkiye ve Kürdistanlı örgütlerin 4 milletvekili; Sultan Kayhan, Serkan Köse, Kadir Kasırga, ve Roza Güçlü Hedin'e destek mesajları sürüyor.

İsveç Demokratik Kürt Toplum Merkezi ve İsveç Kürt Federasyonu'ndan sonra İsveç Alevi Federasyonu ve Dayanışma Derneği de, açıklama yaparak yandaş medyanın 4 milletvekilini hedef göstermesini kınadı. Milletvekilleriyle dayanışma içinde olduklarını ve Türk devletinin muhalifleri susturma girişimlerine sessiz kalmayacaklarını açıkladı.

İsveç Alevi Federasyonu tarafından yapılan yazılı açıklamada “Milletvekilleri Türk rejiminin demokratik hak ve özgürlüklere saldırılarını eleştirdikleri için hedef alındı. Medyanın saldırısının amacı Türkiye'de insan hakları ve demokrasi talep eden eleştirisel sesleri susturmaktır. Alevi Federasyonu korkutularak sindirilmeye izin veremeyecektir” denildi.

DAYANIŞMA DERNEĞİ: İSVEÇ, TÜRKİYE'NİN 82. VİLAYETİ DEĞİLDİR

Dayanışma Derneği'nin yaptığı “İsveç, Türkiye'nin 82. vilayeti değildir” başlıklı yazılı açıklamada da son zamanlarda İsveç'te yaşayan Türkiye ve Kürdistan kökenlilere Türk devletinin saldırıları karşısında İsveç'in suskun kalması eleştirildi.

İsveç Hükümeti'ne Erdoğan iktidarı tarafından 4 Sosyal Demokrat İşçi Partisi üyesi milletvekiline karşı başlatılan çirkin kampanya ve tehditlere karşı tutum alması çağrısı yapıldı.