Merkel-Erdoğan kavgasında ikinci perde!

Alman başbakanı Merkel, Türkiye'ye karşı siyasetlerinin daha da sertleştirecekleri mesajını verirken, Berlin'in Erdoğan'a karşı yaptırımları bir derece yükseltmesi bekleniyor.

Merkel hükümeti ve Erdoğan rejimi arasında son günlerde yeni krizler patlak verdi. Alman başbakanı Merkel, Türkiye'ye karşı siyasetlerinin daha da sertleştirecekleri mesajını verirken, Berlin'in Erdoğan'a karşı yaptırımları bir derece yükseltmesi bekleniyor.

Türk cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türk kökenli seçmenlere "CDU, SPD ve Yeşiller'e oy vermeyin" çağrısı yapması, ardından da yazar Doğan Akhanlı'nın Erdoğan rejiminin talebiyle İspanya'da gözaltına alınması ve en son dışişleri bakanı Gabriel'in "Erdoğan ile arasındaki tartışma nedeniyle eşim tehdit edildi" demesi...

Son birkaç gündür Berlin-Ankara hattında yaşanan bu gelişmeler, Merkel hükümeti-Erdoğan iktidarı geriliminde ikinci perdenin aralanması olarak değerlendiriliyor. 24 Eylül günü yapılacak federal seçimlerde yeniden başbakanlık koltuğuna oturmasına kesin gözüyle bakılan Angela Merkel, bu dönemde Erdoğan rejimine karşı hangi yaptırımlar için düğmeye basacağı merak ediliyor.

Büyükada'da insan savunucularının güvenliği konulu bir çalışma toplantısı katılan Alman insan hakları aktivisti Peter Steudtner'in bir grup insan hakları savunucusuyla tutuklanmasının ardından Almanya geçtiğimiz Temmuz ayının başında Erdoğan rejimine yönelik bir dizi yaptırımı zaten hayata geçirmişti.

Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel'in açıkladığı yaptırımların merkezinde Erdoğan rejimine "ekonomik baskı" vardı. Alman hükümeti, Türkiye’ye yatırım yapmaya hazırlanan şirketlere kredi güvencesi vermeyeceğini açıklamış, Türkiye'ye gidecek vatandaşlarını uyarmış, AB'nin Ankara'ya yaptığı maddi yardımları kesmesi için Brüksel'e baskı yapmıştı.

MERKEL'DEN 'ELİMİZ KOLUMUZ BAĞLI DEĞİL' MESAJI

Her ne kadar dışişleri bakanı Gabriel, Ankara'ya uygulanan yaptırımların "işe yaradığını" söylese de, Erdoğan'ın gün geçtikçe Almanya'ya karşı sesini daha yükseltmesi, hakaretlerine devam etmesi, akla bundan sonra "hangi yaptırımlar olacak?" sorusunu getirdi. Zira hükümet partisi CDU da dahil, bütün partiler Erdoğan'a  karşı daha fazla yaptırımdan yana.

Dün RTL'deki seçim programına katılan Başbakan Merkel, Köln'de yaşayan Alman vatandaşı yazar Doğan Akhanlı'nın Ankara'nın talebiyle İnterpol tarafından İspanya'da gözaltına alınması olayına değinirken, "Erdoğan'a karşı elimiz kolumuz bağlı değil" mesajını da dolaylı şekilde verdi.

Türkiye'nin uluslararası polis teşkilatı İnterpol'ü kötüye kullandığına dikkat çeken Merkel "Interpol bu tür şeyler için kullanılmamalı" biçiminde konuştu. Erdoğan rejiminin "uzun elinin" sadece Almanya değil, Avrupa'ya da ulaşmaması amacıyla Ankara'nın artık İnterpol'ün ayrıcalıklarından yararlanmaması gerektiği belirtiliyor. Bunun için önümüzdeki günlerde Almanya'nın girişimler başlatılacağı ifade ediliyor.

"ERDOĞAN'A KARŞI YAPTIRIMLARDA ÜÇÜNCÜ DERECE ZOR"

Geçtiğimiz Temmuz ayı ortasında insan hakları savunucusu Peter Steudtner'in Türkiye'de tutuklanması ardından Berlin'deki Türk büyükelçisi Dışişleri Bakanlığı'na çağrılmıştı.

Yaygın Alman basınında yer alan yorumlara göre Merkel hükümeti bundan sonra Türk büyükelçilik görevlilerini ve Türk büyükelçiyi evine gönderebilir. Bu davranışın yaptırımlarda ikinci derece anlamına geleceği belirtiliyor.

Geçtiğimiz haftalarda Merkel hükümeti, benzer bir davranışı Vietnam'a karşı hayata geçirmişti. Berlin'de ilticacı statüsündeki bir Vietnamlı işveren Vietnam istihbaratı tarafından kaçırılarak Vietnam'a götürülmüştü. Bunun üzerine Almanya Vietnam büyükelçiliğindeki istihbarat ataşesini ülkesine göndermişti.

"Üçüncü derece" ise Berlin'in Ankara ile bütün diplomatik ilişkilerini kesmesi. Fakat Focus dergisinin internet sitesinde yer alan bir yoruma göre bu adım yakın vadede zor görünüyor. Almanya'nın hala uluslararası sahada gerginliklere konu olan Kuzey Kore'yi ilişkilerini kesmediğini hatırlatan Alman yorumcular "Türkiye için böyle bir adım henüz erken, Merkel'in önce nefes alması gerekiyor" görüşünü dile getiriyorlar.