KCDK-E: Boykota katılın, Kürt kanına ortak olmayın!

KCDK-E, Türk turizmini ve mallarını boykot etmeye çağırdı, "Akıtılan Kürt kanına destek olmayın" dedi.

KCDK-E Eşbaşkanlık Divanı, bugün yaptığı yazılı açıklamayla, Türk devletinin işgalci saldırılarına kaynak olarak kullandığı turizmini ve mallarını boykot ettiğini duyurdu.
Türk devletinin Kürt halkına karşı soykırımcı saldırılarına dikkat çekilen açıklamada, "Her türlü silah ve kimyasal silah kullanmaktan sakınmıyor" vurgusunda bulunuldu.
Türk devletinin, işgal ettiği topraklarda DAİŞ artığı çeteleriyle talan, hırsızlık ve katliam yaptığına değinilen açıklamada, "Türkiye, ekonomik gelirlerinin neredeyse büyük bir bölümünü bu soykırımcı savaşa harcıyor. Bunun için her türlü ekonomik ve siyasi kaynağı devreye sokarak katliam ve jenosit gerçekleştirmektedir" denildi.

'TÜRK MALLARIYLA KÜRT KANI AKITILIYOR!'

Açıklamada şu ifadelere de yer verildi:
"Ekonomik imkânların başını yurt dışında satılan Türk malları ve turizm çekmektedir. Buralarda elde edilen milyonlarca Euro, Kürt kanını dökmek için kullanılmaktadır. Çok açıktır ki Türk devletinin Kürtlere karşı yürüttüğü soykırım savaşını sürdürebilmesinin en büyük dayanağı, yurt dışına sattığı mallar ve turizm gelirleridir. Bu nedenle ekonomik kaynağının önemli ayağını oluşturan gıda, tekstil, diğer ihraç mallarını  ve turizmi bir kampanya ile boykot etmek ve bloke etmek bir ulusal ve insanlık görevdir.

'BOYKOTLA SAVAŞI YÜRÜTEMEYECEK HALE GETİRELİM'

Yaşadığımız her ülkede, milyonlarca Kürt, Türk, devrimci, demokrat, aydın, muhalif ve tüm dünyadaki Kürt dostları tarafından etkin bir şekilde boykot edilmesi sağlanmalıdır. Türk devletinin mallarını ve turizmini kapsayacak biçimde geniş bir boykot kampanyasını yürüterek ekonomik olarak işgalci Türk devletini savaşı yürütemeyecek düzeye getirmeliyiz.
Türkiye menşeli gıda, tekstil vb. malları ve turizmini etkin bir çalışmayla sürdürerek satışlarını yapamaz hale getirmeliyiz. Dünyadaki demokrat, barış savunucuları, ekolojistler, feministler, solcular, aydın, sanatçı tüm dostlarımızı bu boykota ortak etmeliyiz.
Kürdistanlılar ve dostları bilmelidir ki Türkiye’ye giden her kuruş soykırımcı Türk devleti tarafından, Kürt halkına karşı silah, cephane ve katliam olarak geri dönmektedir.
Türk devleti Kürdistan halklarına  karşı savaşı kirli yöntemlerle tüm alanda yürütmektedir. Askeri, ekonomi, diplomasi, basın, eğitim, toplumsal, özel ve psikolojik savaş olarak tüm alanlar Kürdistan’da yürütülen soykırımcı savaşın hizmetindedir. Halkımız ve dostlarımız da Türk sömürgeciliğine karşı yürüttüğü mücadeleyi tüm alanlarda yürütmelidir. Mücadelemizi ve direnişimizi kesintisiz olarak tüm alanlarda dostlar ve dünya halkları ile yürüterek Efrîn dahil tüm alanlardaki işgali sonlandırabiliriz.

'SAVAŞA ALET OLMAMAK İÇİN...'

Türk savaş kışkırtıcısı gazeteleri okursan, Türk TV’leri izlersen, Türkiye’ye yatırım için para gönderirsen, Türk mallarını pazarlarsan, Türk mallarını satın alırsan, Türkiye'ye tatile gidersen, Türk ordusunda bedelli askerlik yaparsan, bil ki sen de bu savaşa alet oluyorsun. Bunları yapmakla bu savaşa destek oluyorsun ve bu desteğinle Kürtler, Asuriler, Ermeni, Araplar, Aleviler, Êzidîler, Hiristyanlar, Müslümanlar, kadın ve çocuklar katlediliyor.
Tüm imkânsızlıklara ve koşullara rağmen Güney Kürdistan ve Rojava’da sürdürülen boykota ses verelim ve Türk devletinin ekonomik krizini derinleştirerek savaşı yürütemeyecek hale getirelim. Bunu başarabilmenin yolu, hepimizin amasız ve gerekçesiz boykota katılmasıyla mümkündür.
Boykot kampanyasını, tüm dünyadaki Kürdistanlılar ve dostlarına, yani en geniş kesimlere ulaşarak büyütürsek başarabiliriz. Katliamcı Türk devletinin yaşadığı ekonomik krizi boykotla derinleştirdiğimizde Rojava'daki halklara karşı sürdürdüğü savaşı yürütmeyecek düzeye getirebiliriz.
Avrupa ve dünyanın her yerindeki Kürdistanlıları, dünyadaki demokrat, barış savunucuları, ekolojistler, feministler, solcular, aydın, sanatçı tüm dostlarımızı, Türk mallarını ve turizmini boykot etmeye kampanyasına aktif bir şekilde katılmaya çağırıyoruz."