Binlerce düşmana karşı 15 gerilla

Şemzînan Direnişi Güncesi - 2. Bölüm

“Operasyon 5 gün aralıksız bir şekilde devam etti. Binlerce asker, onlarca zırhlı araç ile Türk ordusunun başlattığı Serero Operasyonu, sonuçsuz bir şekilde geri çekildi. Bu operasyonda 36 asker öldürülürken onlarca asker de yaralandı” cümleleri, işgalci Türk ordusunun gerilla karşısındaki çaresizliğini ve yenilgisini gösteriyor.

2015 yılında Türk ordusu, Kürt Özgürlük Hareketi’ne yönelik kapsamlı imha operasyonlarına başladı. 2016 yılı ise işgalci Türk ordusunun imha operasyonlarını artırdığı bir yıl oldu. Bu çerçevede Medya Savunma Alanları’nın birçok yerine yönelik başlattığı imha operasyonlarının kapsamını artırarak Şemzînan alanına da yaydı.

“Teslimiyet ihanete, direniş zafere götürür” şiarı ile direnişe geçen gerilla güçleri, işgalci Türk ordusuna ağır darbeler vurarak destan yazdı.

Bu destanın kahramanları ve tanıklarının yazdığı “Şemzînan Direnişi Güncesi” kendini okutmaya devam ediyor:

Melayan Operasyonundan kısa bir süre sonra bir eylem planlaması yaptık. Haruna Tepesi’ne yönelik bir eylem planı yaptık. Üç koldan tepeye saldıracağız. Eylemi 27 Haziran günü gerçekleştireceğiz. Üç grubumuz da tepeye doğru yola çıktık. Gündüz ortasında böyle bir eylem gerçekleştiriyoruz. Herkes yerini almış; saldırı grubunun da yerini almasını bekliyoruz. Bu arada Dron tipli keşif uçakları da başımızın üstünden hiç eksik olmuyor. Adeta arı gibi ses çıkarıyorlar.

DÖRT ASKER ÖLDÜRÜLDÜ

Arkadaşlar tepeye yaklaştı. Savunma grubunun etkili vuruşlarıyla eylem başladı. Daha sonra saldırı grupları devreye girdi. Her grup, hedef aldıkları mevzileri B-7 roketleriyle vuruyordu. Eylem yaklaşık 20 dakika sürdü. Birçok düşman mevzisi imha edildi ve en az 4 asker öldürüldü.

YAŞAMIN VE SAVAŞIN KOMUTANI

Eylem ardından geri çekilmeye başladık. Tüm gruplarımız geri çekilmişti. Sadece koordinedeki arkadaşlardan ses yoktu. Onlar da eylem başlamadan bir-iki dakika önce tepeyi vurduklarından dolayı yerleri deşifre olmuştu. Eylemin ardından geri çekilirken keşif uçakları görüntülerini almıştı. Ardından Türk savaş uçaklarının saldırısı olmuştu. Bu saldırıda cephe komutanımız Heval Heqî Cudi ile Delil Azad arkadaş şehit düşmüşlerdi. Uçak vuruşlarını duymuştuk. Ancak şehit düştüklerini o grupta yaralı bir şekilde bize ulaşan Serhat arkadaştan öğrendik. Komutanımız Heqî arkadaşın şehadeti bizi derinden etkilemişti. O, yaşamın ve savaşın komutanıydı. Uzun süre örgüt saflarında mücadele yürütmüştü. Birçok alanda düşmanla karşı karşıya gelmişti. Birçok eylemden, operasyondan sağ çıkmıştı. Ancak bu eylem, Heqî arkadaşı bizden almıştı. O, gerçek yoldaşlığın, mütevaziliğin ve sadeliğin timsali olarak kendi şahsında yaşadı ve bizlere yaşattı.

ŞAPATA OPERASYONU

Düşman, Melayan Operasyonu’ndan kısa bir süre sonra Şapata Alanı’na yönelik kapsamlı bir operasyon başlattı. Türk askerleri Nehri ve Kanî Botkî hattından Meydana, Apocular Vadisi’ne yönelik binlerce askerle imha operasyonu başlattı. Düşmanın ilerlediğini gören arkadaşlar, bunu engellemek için düşmanla temasa girdi. Düşmanı 2 koldan arkadaşlarımız vurmaya başladı. Bir kolda 3 asker öldürdüler, diğer kolda da etkili vurdular. Düşmanın birçok ölü ve yaralısı vardı. Arkadaşların etkili vuruşlarının ardından operasyon, birinci günün ardından geri çekildi. Bu da düşmanda büyük bir korku yarattı.

SERERO OPERASYONU

Melayan ve Şapatan Operasyonu’ndan sonra düşman, Temmuz ayının sonlarında Serero Alanı’nda kapsamlı bir operasyon başlattı. Gerillayı tümden imha etme eksenli bir operasyondu. Henüz operasyon başlamadan önce bizim Şemzînan merkezine yönelik baskın eylemi hazırlığımız vardı. Bunun heyecanını yaşayan arkadaşlar, cephaneden tutalım sabotaja kadar birçok alanda hazırlıklar yapıyordu. Uykusuz geçen geceler artık normal yaşam tarzımız olmuştu.

Bizim hazırlıklarımız bu yönlüyken düşmanın bir operasyon yapacağı yönünde bilgiler gelmeye başladı. Evîndar arkadaş da Serero grrubunun komutanıydı. Onların da hazırlıkları, mevzilendirme ve altyapı çalışmaları vardı.

OPERASYON BAŞLADI

Düşmanın taktiği de her operasyonda değişiyordu. Bazen keşif ve havanlarla, bazen hava saldırılarıyla, bazen de sessizce bir tepeye mevzilenip hareket tarzımızı öğrenip saldırıyorlardı. Sonradan operasyon yapacakları alanı çembere alarak bizi imha etmek istiyorlardı. Serero Operasyonu’nu da böyle planlamışlardı. Gece yoğun havan topları ve keşiflerle birkaç tepeyi tuttular. Gelen operasyon bilgisi ve düşmanın tepeleri tutmasıyla birlikte arkadaşlar ikişerli gruplar halinde mevzilerini aldı. Gün boyu bir şey yapılmadı, sadece Serero köyü keşfedildi. Akşam ise 4 grup şeklinde tutulan her 3 yere sızma eylemi yapılacaktı. Mordem ve Savaş arkadaşların grupları taciz etmeye dönüktü. Evîndar arkadaşın grubu da sızma eylemini gerçekleştirecek gruptu. Mordem arkadaşın grubu yanlış gittiği için Evîndar arkadaşın grubuyla karşılaşmışlardı. Bu durum da planlanan eylemin gerçekleşmemesine neden oldu. Deman tarafından ise Alişer arkadaşın grubu düşmanı vuracaktı.

DÜŞMAN ÇILDIRMAYA BAŞLADI

Sabahın erken saatinde düşmanın her yeri tuttuğunu gördük. Sonradan öğrendiğimiz kadarıyla Bolu Dağ Komando Birlikleri’nden bir taburun da yer aldığı binlerce askerle düşman, her tarafı tuttu. Ve bizim grupların hepsi de tam olarak yerlerini alamamıştı. Düşman Bitkarok tarafından köye girmek istedi. Düşmanın bu ilerleyişini gören arkadaşlarımız ile düşman arasında yoğun çatışmalar başladı. Artık Serero köyünde mermi sesleri, bombaatar sesleri ve asker bağrışları yankılanıyordu. Düşman ilerleyemediğinden dolayı çıldırıyordu. Takviye üstüne takviye istiyordu ve köylülere ait hasatları yakıp talan ediyordu, köylüleri zorla evlerinden, yerlerinden çıkarıyorlardı.

TÜM TEKNİĞİYLE BARBARCA

Düşmanın tüm yönelim yollarını da arkadaşlarımız tutmuştu. Deman’dan gelecek takviye grubunu arkadaşlarımız vuruyordu, Şapatan’dan gelen zırhlı araçları da arkadaşlarımız vurarak alana girmelerini engelliyordu. Bu etkili vuruşlar, Serero köyünde çemberde kalan arkadaşlarımıza moral veriyordu. Düşman, karadan giremeyince tüm tekniğiyle saldırmaya başladı. 2 Kobra ve karadan tank, topları ile barbarca saldırmaya başladı. Yağmur gibi toplar, A-4 mermileri yağıyordu. Bu durum da Türk ordusunun korkusunu, ürkekliğini ve barbarlığını gösteriyordu.

‘BİZİM BURADA NE İŞİMZİ VAR’

Serero Alanı’nda toplam 15 kişiydik, düşmanın ise binlerce askeri ve onlarca tank ve topu vardı. Heval Savaş’ın grubu ise düşmanla ilk temasa giren gruptu. Daha önceden yola döşedikleri mayınları operasyonu koordine eden komutanın aracında patlattılar. Daha sonra yoğun çatışmalar yaşanmaya başladı. Sonra Savaş arkadaş, mevziisine gidip düşmana ağır darbe vurdu. Savaş arkadaşın bulunduğu mevziye ilerlemek isteyen 7 asker, arkadaşların etkili vuruşlarıyla öldürüldü. Bazı askerler yaralı bir şekilde birbirlerini çağırıyordu: “Ali beni kurtar”, “Bizim burada ne işimiz var”, “Burası bizim topraklarımız değil ki, boşuna buradayız”, “Anne beni kurtar” gibi asker çığlıkları, Serero Alanı’na yayılmıştı. Düşmanın bu yalvar yakar çığlıklarına karşı arkadaşlarımız ise büyük bir direniş sergileyerek düşmana ağır darbeler vurmaya devam ediyordu.

DÜŞMAN AĞIR KAYIPLAR VERDİ

Savaş arkadaş, bulunduğu mevzide düşmanın ilerlemesine fırsat vermiyordu. Düşman karadan ilerleyemeyince hava desteği istiyordu. Kobralarla, tank ve toplarla Savaş arkadaşın bulunduğu mevziyi hedef almışlardı. Çatışmalar daha çok Heval Savaş’ın mevzisine kaymıştı; ancak Heval Savaş’ın etkili vuruşları karşısında düşman ağır kayıplar veriyordu. Ve bunun için de tüm yönelimini bu mevziye yapmıştı. Uzun süre çatıştıktan sonra Savaş arkadaş, suikastle şehit düştü.

EVÎNDAR ARKADAŞ…

Operasyonun ikinci günü, yaşamın komutanı Evîndar arkadaşın komutasında Arjîn ve Şevger arkadaşlar ise düşman birliklerinin tuttuğu tepelere sızma eylemleri gerçekleştiriyordu. Bu çerçevede düşmanın tuttuğu birçok tepeyi etkisiz hale getirmişlerdi. Eylemleri çok etkiliydi ve düşmana ağır darbeler de vurmuşlardı. Bu eylemlerin ardından Evîndar arkadaşların grubu, akşam karanlığını fırsat bilerek yerini değiştirmek istedi. Düşmanın arkasından dolanıp vurmak isterken tank pususuna düştüler. İlk önce Şevger arkadaş şehit düştü, Arjîn arkadaş ile Evîndar arkadaş da yaralandı. Evîndar ve Arjîn arkadaşlar, Şevger arkadaşın cenazesiyle askeri malzemelerini bir yere sakladı. Sonra Evîndar arkadaş, A-4 mermileriyle şehit düştü. Arjîn arkadaş ise her iki kolundan yaralıydı. Düşman, arkadaşlarımızın cenazelerinin üzerine giderek yaralı halde gördüğü Arjîn arkadaşı işkenceyle şehit etti. Operasyondan sonra cenazeleri bulmaya gittiğimizde Arjîn arkadaşın yüzü tanınmaz haldeydi.

DÜŞMAN ÇEMBERİ GENİŞLETTİ

Zilan arkadaşların grubu ise çemberden çıkarak düşmanı arkadan vurmak istedi. Çemberden çıktıktan kısa bir süre bulundukları alana yönelik operasyon yayılmaya, genişlemeye başladı. Düşman, çemberin içindeki arkadaşlarımızın etkili vuruşlarından dolayı operasyon çemberini genişletti. Operasyon gücünü gören Zilan arkadaşlar, düşmanın kendilerine doğru ilerlediğini fark ettikten sonra yanlarındaki arkadaşlarla mevzilerine koşmaya başladı. Zilan arkadaş, tam mevzisine yetişmeden suikastle şehit düştü.

36 ASKER ÖLDÜRÜLDÜ

Operasyon 5 gün aralıksız bir şekilde devam etti. Binlerce asker, onlarca zırhlı araç ile Türk ordusunun başlattığı Serero Operasyonu, sonuçsuz bir şekilde geri çekildi. Bu operasyonda 36 asker öldürülürken onlarca asker de yaralandı. Ve 5 yoldaşımız da kahramanca savaşarak özgürlük kervanına katıldı. Serero Operasyonu, yine bizden 5 umut ışığını alıp yürekleri acımasız ayrılıklara büründürdü. Her ne kadar bu savaş karşısında değerli yoldaşlarımızı kaybetsek de hakikat yolunda ve özgürlük arayışında şehit düşen tüm değerli yoldaşlarımızın intikamını alacağız. Ve onların bıraktığı yoldan yürüyeceğiz.