'İşkencenin arttırılmasını Türkler istedi'

Türk devletine bağlı Cephet El Şamiye çetesi tarafından zindandaki Kürtlere, DAİŞliler eliyle işkence yaptırıldı.

Türk devletine bağlı Cephet El Şamiye çetesi tarafında iki kez rehin alınan ve fidye alınarak serbest bırakılan A.H, iki ay önce Şehba’ya kaçtı. Ezaz Araplarından olan A.H, çete kontrolündeki cezaevinde yaşanan vahşeti anlattı.

A.H, 2016’da Cephet El Şamiye çetesi tarafından “Efrîn’de YPG ile ilişkileniyor” suçlamasıyla rehin alınır. Ezaz’da bir cezaevinde yaklaşık bir yıl kaldıktan sonra 1 Ocak 2018’de 4 bin dolar karşılığında serbest bırakılır. Bırakıldıktan kısa süre sonra Cephet El Şamiye çetesi tarafından yine alınır. Bu kez Şimmari kampındaki bir zindana konulur. Burada da zeytin sıkımhanesinden bozma bir zindana getirilir. Efrîn işgal edildikten sonra buradan Kürtlerin getirilir.

ÇOK AĞIR VE ÇİRKİNDİ

Getirilen sivillerin ya para karşılığında çıkarılma ya da orada unutulup gitme seçenekleriyle baş başa kaldığını belirten A.H, şöyle devam etti: “Bu cezaevinde DAİŞliler, Araplar ve Kürtler vardı. DAİŞ’lilere hiçbir şey yapmıyorlardı. Müslüman olduğunu söylüyorlardı. Bize işkence yapıyorlardı. Kürtlere, özellikle de Özerk Yönetim’le ilişkilenmiş olanlara yapılan işkenceler çok ağır ve çirkindi. Kendilerinden geçinceye kadar vücutlarına elektrik veriliyordu. Vücutlarını jiletle yaralayıp yaraların üzerine limon tuzu basıyorlardı. Aç bırakıyorlardı.” 

TÜRKLER, İŞKENCEYİ ARTTIRDI

Bu zindandaki 5 ayını tamamladıktan sonra Türk ordu mensuplarının geldiğini belirten A.H, talimatlarıyla Kürtlere yapılan işkencelerin daha da artırıldığını dile getirdi. DAİŞ’lilere hiç karışılmadığını ama “Kürtleri iyice sıkın, işkenceyi artırın” diye talimat verildiğini kaydeden A.H, bir dönem sonra da MİT elemanlarının geldiğini söyledi. A.H, “Bizi Hawar Kilis zindanına götürüp orada yeniden sorgudan geçirdiler. Hawar Kilis zindanı Türkiye’deydi. Kürtlerden Demokratik Özerk Yönetim’le ilişkili olanlar bir daha geri dönmedi” dedi.

DAİŞ’LİLER İŞKENCE YAPIYORDU

Ezaz’da kaldığı cezaevinde DAİŞliler eliyle Kürt rehinelere işkence yaptırıldığını belirten A.H, tanıklıklarını paylaştı: “Zindan müdürünün DAİŞ’lilere bize işkence yapmayı teklif ettiğini gördüm. Bir kişi vardı. Adı Hikmet’ti. Demokratik Özerk Yönetim sürecinde yargıçlık yapmıştı. Zindan müdürü DAİŞ’lilere O’na her gün işkence yaptırıyordu. Zaten zenginleri ve Kürtleri ‘PKK’yle bağlantıdasın’ diyerek rehin alıp fidye istiyorlardı. Ezaz’da büyük bir çukur vardı. Bu çukura öldürdüklerini ve işkence de ölenleri atıyorlardı. Bazen kimsesi olmayanları ‘eşyalarını al gel’ diye çağırıyorlardı. Bir süre sonra öldürüldüğünü duyuyorduk.

ÇETE ELEMANLARI ANLATIYORDU

Para karşılığı serbest bırakılmamdan bir süre önce Ezaz’da askeri polisin cezaevine götürüldüm. Yaklaşık 6 ayda orada kaldım. Orada hırsızlık vb. işler yapan ÖSO tutukluları da vardı. Para için zenginleri, Kürtleri nasıl kaçırdıklarını ve böyle insanları tuttukları birçok cezaevi olduğunu anlatıyorlardı. Örneğin benim tanıdığım Mareli bir ÖSO elemanı vardı. Bir sefer o bana Efrîn’den baba ve iki oğul tutukladıklarını, gençleri işkenceyle öldürdüklerini söyledi. Babaya işkence yapmadıklarını ama oğullarının öldüğünü de söylemediklerini anlattı.”

DAİŞ’LİLERİ ÇIKARIP KULLANIYORLARDI

A.H, Cephet El Şamiye’nin ‘tutuklu’ olan bazı DAİŞ’lileri dışarı çıkararak kullandığını söyleyerek, şunları ifade etti: “Ukraynalı olan DAİŞ’li bir süre sonra Cephet El Şamiye komutanı Ebu Ali Sico’nun koruması oldu. 10 taneden fazla DAİŞ’li tanıyorum, şu anda Ebu Ali Sico ile çalışıyorlar. Bir de kampta askeri eğitim veriyordu. Ben bunları kendim net tanıyorum. Ebu Ali Sico’nun yardımcısı Şêx Hatim, bir Afganistanlı, bir de Pakistanlı DAİŞ’liyi Efrîn savaşına katılmaları için çıkardı. Bunu ise daha sonra cezaevine giren bir DAİŞ’li bana anlattı.” diye konuştu.

10 BİN DOLAR KARŞILIĞINDA SERBEST

Cephet El Şamiye çetesinin elinde 3.5 yıl rehin kalan ve değişik zindanlarda tutulan A.H, serbest bırakılmadan 6 ay önce Ezaz’da askeri polise ait cezaevine götürüldüğünü ve burada para karşılığında mahkemeye çıkarılarak serbest bırakıldığını söyledi. A. H, “3,5 yıl ağır işkenceler altında Türk devletine bağlı ÖSO’nun cezaevlerinde kaldım. Hep açtık. Hiçbir suçum yoktu. Buna ilişkin herhangi bir delil yoktu. İlk tutukladıklarında beni 4 bin dolara serbest bıraktılar. Sonuncusunda ise iki ay önce 10 bin dolar karşılığında bıraktılar. Ben de kısa süre içerisinde oradan kaçmayı başardım ve Şehba’ya geldim fakat orda yaşayan akrabalarım ve sivil insanlar var. Ben onlar için ciddi kaygı yaşıyorum” dedi.