Kuyrukluyıldızda glisin ve fosfor bulundu

Avrupa Uzay Ajansı (ESA) tarafından gönderilen ve 67P/Churyumov-Gerasimenko kuyruklu yıldızı etrafında incelemeler yapan Rosetta uzay aracı ilginç verilere ulaştı.

Kuyruklu yıldızda glisin adlı aminoasitlerin yanı sıra fosfor bulunurken, dünyamızdaki yaşamsal moleküllerin kuyruklu yıldızlarca yayılmış olma ihtimali belirdi.

İncelemeler sonucu Rosetta’yı çevreleyen gazlar içerisinde glisin adlı bir apolar aminoasit türüne rastlandı. Glisin, birçok protein türünün yanı sıra fosforun temel bileşenlerinden olarak biliniyor.

Kuyruklu yıldızın etrafında glisin izine ilk kez Ekim 2014’te Philae uzay aracının inmesiyle rastlandığı kaydedilirken, son olarak tespit edilenlerin daha net olduğu vurgulandı.

Science Advances dergisinde yayınlanan araştırmanın yöneticilerinden Hervé Cottin, bu netleşmenin 2015 yılındaki bulgularla sabit olduğunu söyledi.

Rosetta uzay aracının tespit ettiği glisin adlı aminoasit türü daha önce de Wild-2 kuyruklu yıldızına inen Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA)’ya ait Stardust uzay aracı tarafından bulunmuştu. Stardust’ın Wild-2’nin kuyruk kısmında bulduğu tozlar dünyaya getirilmiş, ancak bu tozların yeryüzüne getirildikten sonra glisine dönüştüğü şüphesi oluşmuştu. 

Rosetta uzaz aracı 67P/Churyumov-Gerasimenko kuyruklu yıldızında şimdilik sadece glisin adlı aminoasitten bulsa da, kuyruklu yıldızda başka asit türlerinin de olabileceği varsayılıyor. Ancak diğer asit türlerinin bileşiminin daha karmaşık olması nedeniyle tespitinin zor olduğu biliniyor.

ESA’nın gönderdiği uzay aracının kuyruklu yıldız üzerinde glisinin yanı sıra atom halinde fosfor bulduğu da bildirildi. NASA’ya ait Stardust’ın daha önce yapıtğı incelemelerde ise fosfora rastlanmamıştı.

Bilim insanı Hervé Mottin, fosforun DNA başta olmak üzere birçok biyolojik molekülün ve hücre zarlarının oluşumu için gerekli olduğunu, ancak dünyadaki kayalardan ayrışarak organik kimyasallara karışmasına dair sürecin ise henüz çözülemediğini de söyledi. Kuyruklu yıldız patlamaları sonrasında yağan parçacıklarla birlikte fosfor ve aminoasitlerin okyanuslarda yaşamın oluşmasını sağladığı tahmin ediliyor.