KESK’li emekçiler: Faşizme teslim olmayacağız

KESK İstanbul Şubeler Platformu, darbe girişiminin ilan edilen OHAL ile kamuda muhalif emekçilere yönelik yapılan cadı avını İstanbul Valiliği önünde protesto etti.

Polis ablukası altında gerçekleşen protestoda haksız ve hukuksuz bir biçimde ihraç edilen ve uzaklaştırılan eğitim emekçileri için oturma eylemi gerçekleştiren KESK üyeleri, “Faşizme teslim olmayacağız” mesajını verdi.

İstanbul İl Eğitim Müdürlüğü’nün ardından İstanbul İl Valiliği önünde bir araya gelen KESK İstanbul Şubeler Platformu üyeleri, Saray/AKP eliyle FETÖ adı altında çıkartılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) muhalif, sosyalist, demokrat kamu emekçilerine dönük başlatılan cadı avını protesto etti. Polis ablukası altında gerçekleşen eylemde, “Vardık, varız, var olacağız. Cadı avına son” yazılı pankartı ve Eğitim-Sen flamalarını taşıyan kamu emekçileri, “Ne darbe, ne OHAL tam demokratik Türkiye” diye haykırdılar. Islıklar ve zılgıtlar eşliğinde, haksız ve hukuksuz bir şekilde ihraç edilen ve uzaklaştırılan eğitim emekçileri için oturma eylemi gerçekleştirilen KESK üyeleri, hep bir ağızdan, “Faşizme teslim olmayacağız”, “AKP elini güvencemden çek”, “Çalmadık, çırpmadık, kandırılmadık”, “Ne darbe, ne OHAL, tam demokratik Türkiye”, “OHAL’a hayır, cadı avına son” sloganlarını attılar.

BASKILARA BOYUN EĞMEYECEĞİZ

Protestoda Haber-Sen Genel Başkanı Cemalettin Yüksel bir konuşma yaptı. Geçmiş OHAL ilanlarında olduğu gibi yine bir cadı avıyla karşı karşıya olduklarını hatırlatan Yüksel, “Barış, eşitlik, demokrasi istediğimiz için, çocukların ölmediği bir ülke istediğimiz için cadı avıyla karşı karşıyayız” dedi. AKP hükümetinin etniksel ve mezhepsel bir şekilde emekçilerini hedef aldığına dikkat çeken Yüksel, “Dersim’de bugün 482 arkadaşımız daha açığa alındı. Neden açığa alındı? Barış, eşitlik, demokrasi istediği için” diye konuştu. KESK üyesi kamu emekçilerine dönük daha önce yapılan sürgünlere boyun eğmedikleri gibi, bugün de baskılara boyun eğmeyeceklerini vurgulayan Yüksel, “Faşizme teslim olmayacağız” dedi.

AKP’Lİ OLMAYAN HERKES ‘TERÖR’ ÇUVALINA

KESK Şube Platformu dönem Sözcüsü Eğitim-Sen 8 Nolu Şube Başkanı Sevtap Akdağ yaptı.

Eğitim, öğretim yılının açılmasına günler kala 1 Eylül günü gece yarısı çıkartılan 672 sayılı KHK ile tek seferde 28 bin 163 öğretmenin hukuksuz bir şekilde kamu görevinden ihraç edildiğini söyleyen Akdağ, bu kıyımın hemen ardından 8 Eylül tarihinde ise 11 bin 285 öğretmenin daha, iktidar ve siyasal uzantılarının algı operasyonu ve hükümetin darbe fırsatçılığı sonucunda açığa alındığını belirtti.

Devlet ve eğitim sistemini kendi siyasal-ideolojik çıkarları doğrultusunda yeniden yapılandırmak isteyen AKP’nin karşısında duracak hiçbir muhalif, örgütlü güç istemediğine işaret eden Akdağ, hükümetin kendisine muhalif herkesi, “terör suçu” ile ilişkilendirerek kendi işlendiği suçlarının üzerini örtmek istediğini kaydetti.

‘SİVİL DARBE POLİTİKALARI DEVREDE’

Darbecilerle hesaplaşmayı bırakan hükümetin, OHAL’a dayanarak çıkarttığı KHK’lerle kendinden olmayan herkesin tasfiyesini amaçlayan sivil darbe politikalarını devreye soktuğuna dikkat çeken Akdağ, 15 Temmuz darbesinin başarılı olması durumunda yapılacak olanların, bugün bizzat hükümet eliyle hayata geçirildiğini vurguladı. Akdağ şöyle devam etti: “Yılladır sendikal eylemlerimizden rahatsız olan ve siyasi komplolarla, örgütlü gücümüzü dağıtmak isteyen darbe fırsatçısı mülkü amirler ve yandaş sendika işbirliğinde hazırlanan listeler, MEB tarafından onaylanarak yeniden illere gönderilmiştir. Kamuoyu desteği almak için masa başlarında üretilen yalan haberlerle sendikamız üyesi kamu emekçileri hedef gösterilmiştir.”

Siyasal kimliklere göre yapılan fişlemelerin, sendikal aidiyetler, ihbarlar, sendikal husumet üzerinden eğitim emekçilerinin örgütlü mücadelesinin hedef alındığını apaçık ortada olduğunu ifade eden Akdağ, “Nereden ve kimden gelirse gelsin, örgütlü mücadelemizi hedef alan, her türlü yasadışı girişim ve saldırılarının karşısında hukuksal ve örgütlü mücadelemizden vazgeçmeyeceğimiz bilinmelidir. Tüm emek ve demokrasi güçlerini, her türlü baskıya rağmen siyasi iktidara değil, halka hizmetinden; emek, demokrasi ve barış mücadelesinden asla geri adım atamaya eğitim emekçileri ile dayanışmaya çağırıyoruz” diye konuştu. 

...