'Emekliler toplumun en mağdur kesimlerinden'

DİSK/Emekli-Sen Merkez Yürütme Kurulu Üyesi, Ege Bölge Sorumlusu Sulanç, AKP iktidarına tepki göstererek, emeklilerin toplumun en mağdur kesimlerinin başında geldiğini belirtti.

Her yıl 28 Haziran - 4 Temmuz arasında kutlanan  Emekliler Haftası ne yazık ki Türkiye’de kutlanamıyor. Açlık sınırında yaşamak zorunda bırakılan emekliler, bu haftanın farkında bile değil. DİSK/Emekli-Sen Merkez Yürütme Kurulu Üyesi, Ege Bölge Sorumlusu Sulanç, AKP iktidarına tepki göstererek, emeklilerin toplumun en mağdur kesimlerinin başında geldiğini belirtti.
ANF’ye konuşan DİSK/Emekli-Sen Merkez Yürütme Kurulu Üyesi, Ege Bölge Sorumlusu Haldun Sulanç, emeklilerin temel sorunun, yaşamlarını rahat bir şekilde idame ettirebilecekleri bir maaş alamamaları olduğunu ifade ederek, şunları aktardı: "Emeklilerin yüzde 75'i dört kişilik bir ailenin sadece mutfak giderinin karşılığı olan açlık sınırının, tamamına yakını ise insani ihtiyaçlarını karşılamaları gereken rakam olan yoksulluk sınırının altında aylık almaktadır. Bu nedenle emeklilerin önemli bir bölümü, yeni bir işte çalışmak veya işyeri işletmek suretiyle ek gelir sağlamaya çalışmaktır."

‘İNTİBAK YASASI ÇIKARILMADI, EMEKLİLERDEN PRİM ALINDI'

Sulanç, "Hükümet tarafından defalarca söz verilmesine rağmen, emeklilerin mağduriyetini giderecek ve ülke koşullarında insanca yaşamalarını sağlayacak bir ‘İntibak Yasası’ çıkarılmadığı gibi, 2003 yılında çıkarılan 4956 Sayılı Kanunun yürürlüğe girmesiyle çalışan veya işyeri açan emeklilerden yüzde 10 Sosyal Güvenlik Destek Primi  alınmaya başlandı. Bu prim daha sonra, 1 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe giren, 5510 Sayılı SSGSS Kanunu ile yüzde 15'e çıkarıldı. Üstelik bu prim kişinin beyan ettiği ve vergisini ödediği geliri esas alınarak değil de, aldığı emekli aylığının yüzde 15'i olarak aylığından kesilerek alındı" şeklinde konuştu.

'EMEKLİLER BANKA PROMOSYONU ALMALI'

Başbakanlığın 2007 yılında çıkardığı 2007/21 Sayılı Genelgeye değinerek, kamu çalışanlarına verilen banka promosyonlarının emeklilere verilmediğini kaydeden Sulanç, bunun bir hak gaspı olduğunu belirtti. Sulanç, "Anayasanın 10’uncu maddesinde ifade edilen eşitlik ilkesine aykırı bir durum. Oysa çalışan veya emekli, banka üzerinden maaş alan her kişi, bankanın müşterisidir ve banka kendisinden kazanç sağlamaktadır. Dolayısıyla, sorun giderilmeli ve emeklilerin banka promosyonu almaları mutlaka sağlanmalıdır" diye ekledi.

'TÜKETMEDİĞİMİZ ÜRÜNLER ESAS ALINIYOR'

Emekli maaşlarına uygulanacak zamda, TÜFE artışının esas alındığını, TÜFE hesaplanmasında da ihtiyaç maddeleri olan gıda enflasyonu yerine, günlük hayatta tüketilmeyen ürünlerin dikkate alındığını belirten Sulanç, bu hesaplamanın sonucunda emekli aylıklarının eridiğini vurguladı. 
Sosyal devletin en önemli görevinin  ücretsiz sağlık hizmetini sağlamak olduğuna dikkat çeken Sulanç, muayene, katkı/katılım payı, otelcilik, istisnai tıp hizmeti, öğretim üyesi farkı gibi çeşitli ücretler alınarak sağlığın paralı hale getirildiğini söyledi.

'İŞSİZ ÇOCUKLARI İÇİN SGK PRİMİ YATIRMAK ZORUNDA KALIYORLAR'

Taban aylık uygulamasının 5510 Sayılı Kanun ile kaldırıldığı bilgisini paylaşan Sulanç, "Emekli aylıkları çalışma döneminde alınmakta olan toplam gelirin çok altında hesaplandığından, emeklilerle çalışanlar arasındaki gelir dengesizliği günden güne artmaktadır. Aldıkları maaşla geçinemeyen emekliler, 5510  Sayılı SSGSS kanunla getirilen gelir testi uygulamasıyla işsiz çocukları için Genel sağlık Sigortası primi ödemektedirler" diye konuştu.

'ÖRGÜTLENMEMİZİN ÖNÜ KESİLDİ'

Yaşadıkları bütün sorunların temel nedeni olan örgütsüzlüğe dikkat çeken Sulanç, "Uluslararası sözleşmelerin herkese tanıdığı sendika hakkımızı kullanmamız engellendi. İktidar bu engellemede her türlü antidemokratik yola başvurdu. Mahkemeleri baskı altına alarak, sendikamız hakkında kapatma kararı verilmesine yol açtı" diye ifade etti.