Kürdistan İslam Toplumu Federasyonu (CÎK), Almanya'nın Essen kentindeki Sêîdê Kurdi Camisi'nde basın açıklaması yaptı.

İslam'ın vahşeti reddettiği ve barış dini olduğunun belirtildiği açıklamada, Antep'teki katliam lanetlendi.

"DAİŞ  ve onun arkasındaki İktidar sahiplerini lanetliyor ve onlar için yaşasın cehennem, diyoruz" vurgusunun yapıldığı açıklamada, katliamcı devletlere de şöyle değinildi:

"İslam adı altında iktidar olan İran, her gün Kürt ve Sünni oldukları için vahşice insanlarımızı darağacına çekmekte; Irak mecali olsa Kürtlere karşı Saddam gibi yeniden kimyasal kullanacak; Suriye bu hali ile bile uçaklarla Kürt soykırımı gerçekleştirmekte. Bütün bu Kürt katliamlarının arkasında ise Türk Kemalist devletinin şimdiki abdestli, namazlı, başörtülü, sakallı, cübbeli  iktidarı bulunmaktadır." 

Kur'an-ı Kerim'den zalimliğe, yalana, haksızlığa karşı ayetlerin aktarıldığı açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Bu kadar zalimleşmiş toplulukları ve onların peşinden gidenleri Allah doğru yola iletmeyecek. Oysa bugün İslam alemi, kendine Müslümanım diyen abdestli ve namazlı insanların elinde inlemektedir. Bu kadar zulüm ve keşmekeşlik içinde inananlar nasıl yollarını bulacaklar? Kendilerine her şeyi helal görenler, neden Kürt halkına ve ezilmiş kesimlere haram görmekteler? Hırsızlık yapanlar, milletleri sömürenler, insanı vahşice katledenler, tabiatı tahrip edenler, tecavüz ve zulümde sınır tanımayanları ve onların peşinden gidenleri Allah doğru yola iletir mi?

Qamişlo'da, Dilok'ta, Amed'de, Cizre'de, Şırnak'ta, Nusaybin'de, Gever'de vahşetin görülmemiş biçimi yaşanırken, neden hiçbir cami hocası yada kendine dini misyon biçen hareket ve cemaatlerden ses çıkmadı, çıkmıyor?  Bu kadar zulüm yapanlar, namaz da kılsalar, oruç da tutsalar, hacca da gitseler Allah onları sever mi?"

KÜRT HALKINA ÇAĞRI

Açıklamada, Kürt halkına da şöyle seslenildi: "Mazlum ve haklı olan milletinizin haklarını savunun, sizler de en az bu zalim sömürgecilerimiz kadar cesaret sahibi olun. Birliğinizi, ittifakınızı gerçekleştirin. Bütün partiler, cemaatler, cemiyetler, bireyler, ülkemizin dört parçasında ve bütün dünyaya savrulmuş şahsiyetler, mazlum halkımızı bu katliam ve soykırımdan kurtarmak için, bireysel çekişmelerden arınarak bu milleti bu çetin azaptan kurtarmak için çaba harcamaya çağırıyoruz. Kürt olup, bu ceberut ve katil devletlerin organizasyonlarında bulunanlar, bunların oluşturmuş oldukları cemaat ve cemiyetlerde yer alanlar, buralardan hemen ayrılmalı. Hakkın ve hakikatin savunuculuğunu yapan kendi cemaatleri ve milletleri olan CÎK'ê ve bu zulme karşı mücadele eden kesimlere omuz vermeye  çağırıyoruz. 

Halkımızın mücadelesi hem İslam'a göre, hem insanlığa göre ve insanlığın hafızasının oluşturmuş olduğu çerçeveye göre meşrudur, haklıdır.

Size bu zulmü yaşatanların hiçbirinin meşruiyeti yoktur; hepsi katil, zalim ve suçludurlar. Suçlularla beraber olmamalısınız."

Diğer cemaatlerde yer alan Müslüman Kürtlere de "Zalimlerin, haydutların, katillerin, hırsızların, yalancıların, rüşvetçilerin, bizi birbirimize kırdırtanların, Allah'ın ayeti olan dilimizi asimile edenlerin, saflarını terk edin" diye seslenildi.

Dürüst Müslüman çevrelere de çağrı yapılan açıklamada, ölümlere ortak olunmaması istendi.

ÖCALAN'IN ÖZGÜRLÜĞÜ İSTENDİ

CÎK'in açıklamasının sonunda, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü de istenirken, "Dökülen kanın hemen durdurularak, aklıselime ve sulh yoluna girilmesine çağrı yapıyoruz. Aksi durumların gelişmesi ise, daha fazla ölüm, yıkım ve felaket olacaktır" denildi.