GÖRÜNTÜLÜ

YJŞ komutanı Viyan Hebabî: YJŞ ve YBŞ Êzîdxan’ın özgücüdür

YJŞ komutanı Viyan Hebabî: Êzidî kadınlar ideolojik ve askeri yönden bilinçlenip öz savunma gücü olan YJŞ’ye katılıyor ve savaşıyorlar.

Şengal Kadın Birlikleri (YJŞ) ve Şengal Direniş Birlikleri’nin (YBŞ) Êzîdxan’ın öz gücü olduğunu belirten YJŞ komutanı Viyan Hebabî: “Êzidî kadınlar ideolojik ve askeri yönden bilinçlenip öz savunma gücü olan YJŞ’ye katılıyor ve savaşıyorlar. Diyebilirim ki Êzidî kadınların alışılmış kölelikten kurtulup özgürlüğe koşması, Önder Apo’nun felsefesinin Şengal’e girişi ardından mümkün olabildi. Edindiği özgüveni topluma da aşıladı.”

Şengal Kadın Birlikleri (YJŞ) ve Şengal Direniş Birlikleri’nin (YBŞ) Êzîdxan’ın öz gücü olduğunu belirten YJŞ komutanı Viyan Hebabî, bazı KDP çevrelerinin ve Türk yetkililerin ‘Şengal’i terk etmeleri gerektiğine’ yönelik açıklamalarına, “Şengal’i boşaltması gerekenler, halkı katliama terk edip kaçanlardır’ dedi.

Êzidî kadınlar, 3 Ağustos 2014 Şengal Katliamı'ndan sonra askeri ve toplumsal alanda örgütlendi. DAİŞ'in Şengal'e yönelik saldırısının ardından savunma birliklerinde aktif olarak yer alan Êzidî kadınlar, 'Katledilen ve esir alınan kadınların intikamını alacağız' sloganıyla 2015 yılının ilk ayında YPJ-Şengal adıyla kadın savunma birliklerini kurdu. Daha sonra Şubat 2016'da Êzidî kadınların savunma ordusu olarak Yekîneyên Jinên Şengalê (YJŞ) adıyla örgütlenerek silahlı alanda da aktif savunmaya geçti. Şengal halkına ve kadınına yönelen DAİŞ'ten, erkek egemenlikli tüm yapılanmalardan, kadınları ezen ve köleleştiren tüm ideolojilerden intikam alma temelinde tarihi bir direniş içine girdi.

YJŞ Komutanı Viyan Hebabî ile YJŞ’nin örgütlülüğünü ve fermanla birlikte değişen kadının durumunu konuştuk.

YJŞ hangi koşullarda ortaya çıktı ve gelişti?

DAİŞ çeteleri 3 Ağustos 2014 yılında Şengal’e yönelik işgal, katliam hareketi başlattı. Binlerce Êzidî soykırımdan geçirildi, binlercesi öz yurdundan sürgün edildi, kadınlar ve çocuklar pazarlarda satıldı.

Katliam ardından Êzidî kadınlar olarak intikam yemini ettik. Bu nedenle YJŞ’yi kurduk. YJŞ, 73. fermanın ardından Êzidî kadınların çok kısıtlı imkanlarla oluşturduğu bir öz örgütlenmedir. Önder Apo’nun felsefesi ile kendimizi geliştiriyoruz, gün geçtikçe düşmana karşı mücadelemizi büyütüyoruz.

Bahsettiğiniz süreçle birlikte kadın savaş içerisinde nasıl bir dönüşüme uğradı?

Kadın toplum içerisinde kolu kırılmış bir ağaç gibi eve ait bir köle olarak görülüyordu. Böyle tanımlandığı için, kadının dışarıya çıkıp dünyayı tanıması, özgürlüğü soluması, arayışlara girmesi söz konusu değildi. İradesi teslim alınmış olarak sistematik olarak erkek egemenlikli zihniyetin şiddetine maruz kalıyordu.

Ortaya çıkan bu mücadele imkanı ile birlikte kadının kişiliğinde bir değişim dönüşüm söz konusu oldu. Önder Apo’nun felsefesi ile kadın irade sahibi oldu ve kadını yok sayan hegemonik güçlere karşı mücadele etmeye başladı.

Örneğin ben de bir Êzidî kadınıyım, önceleri elime silah alıp düşmana karşı savaşabileceğime dair bir güvenim yoktu. Ancak şimdi sadece ben değil, bütün Êzidî kadınlar ideolojik ve askeri yönden bilinçlenip öz savunma gücü olan YJŞ’ye katılıyorlar ve savaşıyorlar. Diyebilirim ki Êzidî kadınların alışılmış kölelikten kurtulup özgürlüğe koşması, Önder Apo’nun felsefesinin Şengal’e girişi ardından mümkün olabildi. Edindiği özgüveni topluma da aşıladı.

YJŞ’nin günden güne büyüdüğünü görüyoruz. YJŞ’yi çekim merkezi haline getiren nedir?

DAİŞ çetelerinin Şengal’e saldırması sonucunda binlerce Êzidî kadının esir düşmesi, Musul ve Rakk’a pazarlarda satılması kadınların onurunu incitti, bir travma yarattı. Bundan daha fazla ise bir öfke ve intikam duygusu da yarattı. İşte intikam sözü veren kadınlar bir ordu haline geldi, giderek de büyüyor.

Aslında Êzidî kadınlar özgürlüğün farkına vardı, bunun için de YJŞ’yi bir araç olarak gördü. Öcalan felsefesiyle de kendini giderek büyütüyor.

Halen dünya gündemini çokça meşgul eden DAİŞ karanlığına karşı Siz YJŞ olarak bu mücadelenin neresindesiniz?

DAİŞ çeteleri bütün insanlarda büyük bir korku yarattı. Kimse DAİŞ çetelerine karşı savaşamıyordu. Kürt kadını bu korkuyu yerle bir etti.

Kadınlar DAİŞ çetelerine karşı Şengal’de savaşarak binlerce kadını kurtardı. Özellikle Rojava’da tarihi bir direniş gösterdi. Bizler de Şengal’in merkezinde, Sekîneye, Medîban’da her cephede düşmana karşı en ön saflarda yerimizi alıyoruz. Bugüne kadar yapılan her hamlede yerimizi aldık. YJŞ olmadan Şengal’de bir hamle bile yapılamaz.

En son YJŞ’nin başlattığı Êzidî kadınların intikamı hamlesini buna örnek gösterebiliriz. Bu hamlede YJŞ büyük başarılar sağladı. Şu an bulunduğumuz Sekîneye köyü de bu hamle sonrasında özgürleşti. Bundan sonra da her hamlede YJŞ olarak yerimizi alacağız ve savaşacağız.

Şunu rahatlıkla söyleyebilirim; Kürt kadını DAİŞ zihniyetini yok edene dek mücadelesine devam edecektir. Sadece Şengal’de değil, kadının köleleştirildiği her yerde onu özgürleştirmek için canımızı feda etmeye hazırız. Bu konuda kendimize güveniyoruz.

Kimi kesimler Şengal’in boşaltılması gerektiğini, aksi taktirde askeri güç kullanacakları yönünde söylemlerde bulundular. Buna ilişkin söyleyeceğiniz bir şey var mı?

Bugüne kadar onlarca kez böyle açıklamalar yapıldı. Şunu söyleyebilirim; Şengal halkı daha önce KDP’ye güvenip kendisini koruyacağını düşünmüştü. Ancak saldırının daha ilk gününde Şengal halkını katliamla yüzyüze bıraktı. KDP peşmergelerinin toprakları terk etmesi bu trajediyi doğurdu. Bizi asıl acıtan ve öfkelendiren, DAİŞ çetelerinin soykırımından ziyade yalnızlığa terkedilmemizdi. Bizi fermanla yüz yüze bırakanlar, şimdi diyor ki, ‘Şengal’i boşaltsınlar!’ Ben de onlara şu soruyu soruyorum, bugüne kadar kaçmaktan başka ne yaptınız? YJŞ ve YBŞ Êzîdxan’ın özgücüdür. Bizzat Êzidî halkı tarafından kendi öz savunma gücü olarak kurulmuştur. Şengal’i boşaltması gereken bir yapı varsa o da halkı fermanla yüz yüze bırakıp gidenlerdir.

Bundan dolayı halkımıza diyorum ki, güveninizi boşa çıkaranlara bir daha güvenmeyin. YJŞ ve YBŞ hakkında yapılan kara propagandalara inanmayın. Yönünüzü özgürlüğe çevirin, sadece Êzidî gençlerden oluşan YJŞ ve YBŞ’ye katılın. Özelikle de Güney ve Kuzey Kürdistan’da bulunan Êzidî halkına sesleniyorum; “Şengal’e geri dönün...”